Bizim Çocukların desteğe ihtiyacı yok mu?
Son yazım olan Döndük yine Futbol’un kurtuluş reçetesine olan yazımda okuyucumuz M. Şakir isimli amcam yorumunda ben 77 yaşındayım bu yazdıklarınızı ben on yedimde okuyor dinliyordum. Futbol kurtulacak bir eşya değil bir oyun gibi bak gülümse ve Premier Lig’i izlemeye devam et gibi bir yorum yapmıştı. Kendisine çok teşekkürlerimi sunuyor, olabildiğince orayı da izlemeye çalışıyorum amcacım.
Premier lig Dünya’nın en çok kazandıran ve en zevkli ligi olduğuna hiç kimsenin şüphesi olamaz. Aynı İngiltere Milli takımı başarısında bu olaya sanki biraz uzak kaldı gibi.
2020-2021 Avrupa ikincisi,Dünya Kupası ve Avrupa şampiyonasına hep katılmış ama başarı gösterememiş en son şampiyonluğu 1966 yılında kazandığı Dünya kupası var.Anlık durumu grubunda zorlanarak çıktı ve Teknik direktörü eleştiri konusu.
Dan Abrahams; Akıl oyunu isimli kitabında bir sözünde her yeni maç beraberinde farklı bir hikaye getirebilir.Maç bir angarya olabilir.Bacaklarınız ağırlaşabilir,ayaklarınız yere yapıştırıcıyla yapışmış gibi hissedebilirsiniz.Tepki vermekte gecikebilir pasları kaçırabilirsiniz ve rakibiniz girmiş olduğunuz ikili mücadeleleri kolaylıkla kazanabilir.Böyle bir günde forvetleriniz bir şut çekme fırsatı bile bulamayabilir.Defans oyuncunuz hata üstüne hatalar yapabilir.
Futbol sadece fiziksel mücadele değil, bir akıl oyunudur. Fiziğin,tekniğin ve taktik anlayışın elit futbolun temel göstergeleri olduğu gerçeği görmezden gelinemez. Ancak saha içinde ve dışında karşılanacak olan güçlükle baş edecek bir bir akla sahip olmak, futbol potansiyelinizi kullanmaya yardımcı olabilir.
Salı akşamı turnuvanın dirençli en hazır takımlarından olan Avusturya karşısında turu geçmek için karşılaşırız. Hazırlık maçında acı bir skor almış olabiliriz. Direnç fizik bakımından bizden çok üstün oldukları ortada. Ama futbol aklı sanki bizim taraf için az dahi olsa önde. Kesinlikle maça çıkarken intikam maçı olarak görürsek baştan kaybetmiş oluruz. Sakin son ana kadar akıllıca götürürsek son dakikaların kazananı biz oluyoruz.
Dünya’nın en başarılı hocalarından olan Mourinho Fenerbahçe’yi ilk izlediğinde pas hızı ve takımın yavaş olduğundan bahsetti. Milli Takım içinde bu tespit hemen hemen aynı gibi, yürüyüş hızında pas atıyoruz. Pas hızları sürati Almanya’da mahalle arasında hız sınırı gibi.
Avusturya son derece organize ve müthiş disiplinli bir takım. Bireysel kaliteleri bizim kadar yok ama saha içi organizasyon ve disiplinleri üst düzey. Topun hızını arttırırsak, Çekya karşısında bir süre kaybettiğimiz konsantrasyonu kaybetmez isek neden olmasın.
Mektup yazarak, konuyu savaşa gider gibi görürsek bu iş imkansız boyutlara gelir.
Çekya maçı sonrası futbolcuların sevinci sarılışları, olaylara tepkileri inanmaları arkadaşlıklarını gösterdi. Bize düşen kulüp oyuncusu ayırmaksızın destek vermek. Turnuva dönüşü zaten acımasız yazılar devam edecek.