Kudüs’le ilgili hikâyeleriniz var mı?..
Tarihte olduğu gibi günümüzde de inanç ve mitlerin etkisi hâlâ büyük! Kudüs’le ilgili çatışmaların altında da bunlar var. Çünkü Kudüs, din, mitoloji ve menkıbelerle örülmüş bir şehir. Ben bu yazıda, küçük bir kazı çalışması yapıp Kudüs’le ilgili bazı inanç, mitoloji ve menkıbelerden bahsedecek, bu şehir niçin çok değerli, bu coğrafya neden paylaşılamıyor gibi sorulara cevap arayacağım…
Kudüs, tarihi M.Ö 5000 yıllarına kadar uzanan kadim bir şehir. Bu şehre Müslümanlar, Beytü’l-makdis veya Kudüs-i şerif, Yahudiler Yeruşalayim (Jerusalem) diyorlar; bir dönem “Beyt-Şulmani”, “İliya” dahi denmiş. Kimi kaynaklar Yeruşalayim’in, akşam yıldızı tanrısı olan “Ursalim” den geldiğini zikrediyor…
Kudüs’ün kutsal sayılmasının asıl sebebi, Hz. Süleyman’ın yaptığı “mabet”tir. Bazı Müslüman yazarlar, bu mabedin tarihini çok önceye götürür; meselâ Hıfzî, “Tarih ü Fezâil-i Kuds-i Şerîf” (haz. İbrahim Demirci, Atlas Yay.) adlı eserinde Adem’den önce yaratılmış “Cân bin Cân” adlı kavmin burada “Sahra taşı” üzerine bir ibadethane yaptığını, ancak zelzelede yıkıldığını, sonra aynı yere Nuh’un oğlu Sam’ın bir mescit bina eylediğini, Hz. İbrahim’in orada ibadet ettiğini, bir zelzelede tekrar yıkıldığını yazar.
Yahudilerin Kudüs’le ilk münasebeti, Hz. İbrahim (Abram) vasıtasıyladır. İbrahim, Ur (Irak)’dan gelip El-Halil’e (Hebron) yerleşmiş ve Allah ondan, oğlu İshak’ı Kudüs’teki Moriah Dağı’nda kurban etmesini istemiştir. Burası, Yahudilere göre Yakup’un rüyasında, gökyüzüne çıkan bir merdiven gördüğü yerdir. Bugün o noktada Kubbetü’s-Sahra bulunuyor ve Peygamberimizin miraca çıktığı “Hacer-i Muallak” vardır. Yahudi kaynakları, İbrahim’in, oğlu İshak’ı kurban etmeye hazırlandığı bu taşa “even ştiah” (içme kayası) derler, dünyanın rûhen bu taştan beslendiğine inanırlar. Yahudi inanışına göre Tanrı, tahtından bu taşı alıp boşluğa fırlatmış ve tüm dünya bu taştan (Nirengi Taşı) oluşmuştur. Bu sebeple Kudüs’ün “dünyanın merkezi” ve “kutsal” olduğuna inanılmaktadır.
Kudüs, Yahudilerce ilkin Hz. Davut tarafından alınmış, O da Moriah Dağı’nda bir mabet yapmak istemiş, ancak mabedi yapmak oğlu Süleyman’a nasip olmuştur. Buraya “Kutsal Mabet”i inşa eden; dolayısıyla Kudüs’ü mücessem olarak ilahî bir şehre dönüştüren Hz. Süleyman’dır.
Hasılı bu mabet “kutsal”. Mabedin bulunduğu yerdeki “taş”la (sahra taşı, even ştiah, hacer-i muallak) ilgili pek çok rivayet var. Hıfzî’ye göre, Hz. Süleyman (Şelomo), mabedin yapılacağı zemini kazdırınca, görmüş ki “Sahra taşının altında bir gözden su çıkar bir dağ gibi. Ondan dört bölük olup her biri bir yana akar. Bir bölüğü şarka ve bir bölüğü garba ve bir bölüğü cenuba ve bir bölüğü şimale akar. Gördü ki bu Sahra taşı sed gibi yerin ka’rına (dibine) değin inip gitmiş ve dört yanı mücevvef (oyuk) mağara gibi ve ortasından bir yel çıkar, cümle bu âleme yayılır, hep bu esen yeller ondan çıkar, dünyaya bahş olur ve dahi dünyada ne kadar ulu ve kiçi pınarlar vardır, gördü ki Sahra’nın altından ihraç olur…” (s. 73). Bu satırlar, Yahudilerin buraya niçin “even ştia” (içme kayası) dediklerini de açıklıyor.
Bu küçük kazı dahi, Kudüs’le ilgili çatışmaların altında neler olduğunu gösteriyor. Özellikle Yahudilerin Kudüs konusunda “kutsal metin ve mitler”den kaynaklanan zengin bir edebiyatı var. Onlara göre, Tanrı bu toprakları sonsuza kadar kendilerine vermiştir; “Bu toprağı senin soyundan gelenlere verdim…” (Bereşit, 15:18-21), “Ve sana ve soyundan gelenlere, geçici olarak kalacağın toprağı, sonsuza kadar sahip olacağın toprağı tüm Kenan toprağını vereceğim…” (Bereşit 17:8), üstün bir ırktırlar: “Seni büyük bir ulus yapacağım, seni kutsayacağım ve adını ululaştıracağım ve sen bir kutsama olacaksın.” (Bereşit, 12:2) ve İsmail’in (Yişmael) soyundan gelen tüm Müslümanlar “vahşi”dirler: “Ona Yişmael (İsmail) adını vereceksin… Vahşi bir adam olacak; elleri hep herkese karşı olacak ve herkesin elleri ona karşı olacak; ve bütün kardeşlerinin varlığı ile yaşayacak” (Bereşit 16:11-12).
İşte Kudüs çatışmalarının; hatta İslamofobinin, Filistin’deki zulmün altındaki bazı inanç, mit ve menkıbeler!.. İsrail, hikâyelerini sürekli diri tutuyor! Sizin Kudüs’le ilgili hikâyeleriniz var mı?..