Açık hava hapishanesine çevirdiği Doğu Türkistan’da milyonları işkence kamplarına dolduran Pekin, bölgedeki 800 yıllık camileri, kültür varlığı yapıları da yok ediyor. Sistemli imhanın en çarpıcı sonucu ise İslam kültürünün köklü mirasına sahip olan Kaşgar’da gün yüzüne çıktı. Kentte yaşayanlar, artık ezan sesi duyulmadığını söyledi. Öte yandan iş makinelerinin kepçeleriyle yerle bir edilen Bayram Camii’nin bulunduğu alan otoparka dönüştürüldü. Kültür katliamının korkunç boyutu uydu görüntülerine yansıdı.
Çin zulmü altındaki Doğu Türkistan’dan içler acısı haberler gelmeye devam ediyor. Uygurların yoğun olarak yaşadığı Hoten kentindeki Bayram Camisi’nin (İdgah mescidi) yıkıldıktan sonra bir otoparka dönüştürüldüğü uydu görüntüleriyle ortaya çıktı. Bölgede yıkılan camilerin yerine park ve bahçelerin yapıldığı da öğrenildi.
Doğu Türkistan’daki Çin zulmü ile ilgili yeni haberler gelmeye devam ediyor. Bölgede yıkılan camilerin park ve bahçelere dönüştürülmeye başlandığı ifade ediliyor. Uydu görüntüleri de bu durumu açıkça ortaya koyuyor. Son olarak ise Uygurların bir zamanlar hayat dolu olduğunu söylediği Doğu Türkistan’ın Hoten kentindeki Bayram Camisi’nin (İdgah mescidi) bir otoparka dönüştürüldüğü belirtildi. Otoparkın hemen arkasındaki ilkokulun duvarında ise kırmızı renkli boya ile Komünist Parti’nin söylemi olan “İnsanları parti için eğit” sloganının yazılı olduğu görüldü. Etrafı dikenli ve jiletli tellerle çevrili ilkokula ise çocukların yüzlerini taratarak girmesi gerekiyor.
Hoten kentindeki İdgah Mescidi, Çin yönetiminin Doğu Türkistan genelinde yok ettiği çok sayıda tarihi camiden sadece birisi. Earthrise Alliance isimli sivil toplum kuruluşunun yayımladığı uydu görüntüleri, 2017 yılından bu yana Doğu Türkistan genelinde 36 tarihi caminin Çin tarafından yıkıldığını ortaya koyuyor. Görüntüler camilerden 30’unun tamamen yıkıldığı, 6’sının da kubbe ve minarelerinin yok edilerek farklı şekle sokulduğunu gösteriyor. İbadethanelerin bulunduğu yerleşkeler, camiler yıkıldıktan sonra halka açık mekanlara dönüştürülüyor.
AFP’nin ziyaret ettiği Hoten’deki bir caminin ise yıkıldıktan sonra yeşil alana çevrildiği dikkat çekti. Hoten’de yine bir başka cami yıkılarak bahçeye dönüştürülmüş ve beton yürüme parkurlarının yanı sıra ağaçlandırılmış. Hoten’deki tek camiye girmek için polis gözetiminde metal dedektörlerden geçmek gerekiyor.İçerideki her hareketi ise kapalı devre kameralar tarafından saniye saniye izleniyor.
Hoten’deki tek cami gün batımı ile birlikte kapanıyor. Cuma günü ise ancak 100 kişi toplanıyor. Camiye gelenlerin çoğu ileri yaşlı kişilerden oluşuyor.”Burada durum çok kötü. Şartlar çok ağır, artık kalbim dayanamıyor, canım yanıyor” diyen ve toplama kampına gönderilmemek için adını gizleyen bir Uygur, “Korkuyoruz, artık camiye gidemiyoruz.” sözleriyle yaşadıklarını anlatıyor. Bölgede Ramazan boyunca gün içerisinde restoranların açık tutulması zorunluluğu da bulunuyor. Washington Üniversitesi Uygur araştırmaları bölümü öğretim görevlisi Darren Byler, Müslümanların oruç tutmasının, ibadet etmesinin yasaklanmasının yanı sıra insanların birbirine ‘selamün aleyküm’ ifadesiyle selam vermesinin bile yasaklandığını dile getirdi. Eski İpek Yolu’nun merkezlerinden biri olan Kaşgar kentinde ise ezanlar da artık okunamıyor. Kent sakinleri, bir zamanlar Kaşgar Ulu Camisi başta olmak üzere camilerde okunan ve tüm kentte yankılanan ezan seslerinin kesildiğini belirtiyor.
