OPEC ülkelerinin anlaşması ile petrolün fiyatı 50 doların üzerine tırmandı. Bu yükseliş Türkiye’nin enerji faturasına negatif yansıyacak, akaryakıt fiyatlarında zam gündeme gelecek. Petrol ihraç eden ülkelerdeki gelir artışı ise ihracatımıza olumlu yansıyabilir.
Geçtiğimiz gün Avusturya’nın başkenti Viyana’da toplanan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), petrol üretimini 2008 yılından bu yana ilk kez düşürme kararı aldı. OPEC 171. Olağan Toplantısı sonrasında alınan kararları açıklayan Katar Enerji ve Sanayi Bakanı ve OPEC Konferans Dönem Başkanı Mohammed bin Salih es-Sede, “Bugün büyük bir başarı sağladık. Bütün üyelerin işbirliği ve anlayışıyla anlaşmaya vardık. Bu anlaşma, OPEC üyeleri ve OPEC üyesi olmayan ülkelerin sorumluluk duygusu ile alındı” dedi. Sede küresel ekonomik gelişmeleri, petrol üretim ve talebini gözden geçirdiklerini belirterek, üretim kısıtlamasının Ocak 2017’den itibaren başlayacağını açıkladı.
Kararın altı aylık bir süre sonrasında mayıs ayında yeniden gözden geçirileceği belirtildi. OPEC küresel petrol üretiminin üçte biri olan yaklaşık 33.6 milyon varil petrol üretiyor. OPEC toplantısında petrol üretimini düşürme kararı almasının ardından yüzde 9’un üzerinde değer kazanarak 52,70 dolara kadar yükseldi. Brent petrol dün ise 51,85 dolar seviyelerinden işlem gördü. Petrol fiyatlarındaki bu yükselişin Türkiye’ye hem olumlu hem de olumsuz yansımaları gerçekleşecek. Her 10 dolarlık düşüşte cari açığı 4.4 milyar dolar azaltabilen Türkiye, petrol fiyatlarının 120 dolardan 50 dolara gerilemesiyle enerji faturasını 54.9 milyar dolardan 17.5 milyar dolara kadar düşürmeyi başardı. Ancak, madalyonun diğer yüzü de var. Ortadoğu, Körfez ve Afrika ülkeleri gelirlerinin yüzde 90’ını petrolden elde ediyorlar. Fiyatlardaki bu düşüş, ihracat ve turizm yoluyla gelirleri aşağı çekiyor. Uluslararası piyasalarda varil fiyatının 120 dolar olduğu 2014 yılı ortalarında sadece Irak, BAE, Rusya, Türkmenistan, Libya, Azerbaycan’a 19.1 milyar dolar ihracat yapan Türkiye’nin, petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle bu ülkelere yaptığı ihracat 10.9 milyar dolara geriledi. OPEC ülkelerinin petrol arzında anlaşmaya başlamasıyla yükselen petrol fiyatları ile bu ülkelere yapılan ihracatta da yükselme meydana gelecektir. Uluslararası piyasalarda petrol varil fiyatlarının yükselişe geçmesi enerji faturasının ise yükselmesi anlamına geliyor. Türkiye’nin enerji ithalatı 2014 yılında 54.889 milyon dolar olurken, bu rakam 2016 yılı ocak-ekim döneminde 21.878 milyon dolara geriledi. Petrol fiyatlarındaki bu yükseliş maliyetlerin artmasına neden olabilir.
Önümüzdeki günlerde özellikle akaryakıt zamları karşımıza çıkabilir. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü Kıdemli Uzmanı Gary Hufbauer ise Cumhuriyetçi Kongre’nin, Trump’ın yanında olacağını ve yeni yönetimin ilk 6 ay içerisinde ciddi bir vergi reformunu hayata geçireceği öngörüsünde bulundu.
ABD VE SUUDİLER KAZANÇLI ÇIKTI
Enerji uzmanları OPEC’in aldığı kararın, Suudi Arabistan ve ABD’li petrol üreticilerine avantaj sağlayabileceği belirtiliyor. Londra’daki bağımsız araştırma kuruluşu Capital Economics’in Ortadoğu Uzmanı Jason Tuvey, Suudi Arabistan’ın ham petrol üretimini günlük ortalama 486 bin varil düşürmeyi kabul ederek, kartel üyeleri içinde en büyük kesintiyi yapan ülke olacağına işaret etti. Tuvey, şöyle devam etti: “Suudi Arabistan’ın yeni petrol üretim seviyesi, gayri safi yurt içi hasılasında yüzde 0,75-1 arasında bir daralmaya yol açabilir, ancak OPEC kararı sayesinde petrol fiyatlarındaki yükseliş Suudilerin üretim kesintisinden daha büyük bir etki ortaya çıkarırsa, ülkenin petrolden elde ettiği gelir artar.” Petrol fiyatlarının yeniden yükselişe geçmesinin, üretim maliyetleri diğer ülkelerden yüksek olan ABD’li kaya petrolü üreticilerine de cesaret vereceğini belirten Houston Üniversitesi Enerji Ekonomisti Prof. Dr. Ed Hirs, ABD’nin petrol üretimini artırmasının ise küresel piyasada yeniden arz fazlası oluşturabileceğine işaret etti.
KASIM İHRACATINDA YÜZDE 5 ARTIŞ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre kasım ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5 artışla 11 milyar 952 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yılın ilk 11 aylık döneminde ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,4 azalışla 128 milyar 973 milyon dolar oldu. Ocak-kasım döneminde ise ihracat yüzde 2,4 azalışla 128 milyar 973 milyon dolar oldu. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Kasım ayında artışa geçen ihracatımızın, önümüzdeki dönemde petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüşün son bulması ile başta Rusya olmak üzere, çevre ülkelere olan ihracatımızın toparlanması ile de artışının devam edeceğini göreceğiz” dedi. Büyükekşi, son dönemde gündemde olan döviz kurlarına ilişkin olarak “Kurun yükselmesi, ihracatta rekabetçiliğimizi artıran unsurlardan biri. Ancak asıl önemli olan mallarımızın içerik olarak katma değerinin yükselmesi. Kur konusunda bizim için en önemli şey; öngörülebilirlik. Gerek Merkez Bankası gerekse de Hükümetimizin aldığı önlemleri destekliyoruz” dedi.
SANAYİ BİR İLERİ İKİ GERİ
Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi performansında en hızlı ve güvenilir referans kabul edilen, ekim ayında 49,8’e yükselerek imalatta işlerin yolunda gittiği sinyalini veren İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI endeksi, kasım ayında beklentileri karşılamadı ve 48,8 olarak gerçekleşti. İstanbul İmalat PMI endeksi de kasım ayında 47,9 olarak ölçülerek imalat sektörünün faaliyet koşullarında bozulma yaşandığını gösterdi. Üretim, yeni siparişler ve istihdamdaki düşüş, endeks üzerinde etkili oldu. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI anket verileri hakkında değerlendirmede bulunan IHS Markit Kıdemli Ekonomisti Trevor Balchin, şunları söyledi: “Üretim ve yeni siparişler alt endekslerindeki eğilimden dolayı Türkiye İmalat PMI endeksi kasım ayında eşik değer 50,0’nin altında kaldı. İstihdam ve ihracatın artması anketin pozitif gelişmeleri olarak kayda geçti. Türk lirasındaki değer kaybının ihracattaki artışta etkili olduğu gözlendi.”
PETROL SERT VURDU
Gelirlerinin yüzde 50’si petrole dayalı olan Rusya Federasyonu, fiyatların geçen yıl 35 dolara kadar düşmesiyle yıllık 160 milyar dolarlık gelirini kaybetti. En büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan’da da bütçe gelirlerinin yüzde 89’u petrolden. Krallık, akaryakıta yüzde 50, doğalgaza yüzde 66 zam yapmasına karşın geçen yıl petrol kârı beklentisinden 390 milyar dolar kaybetti. Krallık, 1991’den beri ilk defa 10 milyar dolar kredi aldı. IMF de Suudilere “İflas” uyarısı yaptı. Fars Körfezi’ndeki Kuveyt, BAE, Katar ve Umman eşine rastlanmadık bir şekilde yaklaşık 90 milyar dolar tutarında bütçe açığıyla karşılaştı.