41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ziyaretçi akınıyla devam ederken konuk yazarlardan romanları pek çok dile çevrilen ABD’li Adam Fawer, Türk okurları için müjde verdi. ‘Olasılıksız’, ‘Empati’ ve ‘Oz’ adlı romanlarının ardından kaleme aldığı ‘Mobius’u okurları için imzalayan Fawer ‘Türk okurların tutkuları, bana yeni romanlar yazmak için ilham veriyor. Yeni romanımda Türk karakter de olacak’ dedi. Bunun için de Türkiye’de daha çok zaman geçireceğini belirtti.
Fomanları pek çok dile çevrilen ABD’li yazar Adam Fawer, 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarında okurlarıyla buluştu. ‘Olasılıksız’, ‘Empati’ ve ‘Oz’ adlı romanlarının ardından kaleme aldığı ‘Mobius’u okurları için imzalayan yazar, yaptığı açıklamada, Türkiye’ye ilk geldiği 2009’da Empati ve Olasılıksız kitaplarının yayınlandığını ve o zamanki okurlarının genelde 30 yaş altı üniversiteli gençler olduğunu söyledi. Başarılı yazar, bu yıl Türkiye’ye geldiğinde farklı bir tabloyla karşılaştığını dile getirerek “Yine kitaplarımı okuyan genç bir jenerasyon var. Ama bir de yıllar önce benim kitabımı keşfetmiş, okumuş ve şimdi yeni romanımla beni bir kez daha keşfeden daha orta yaş ve orta yaş üstü bir okur kitlem de var. Yani 2009’dan 2024’e en büyük değişiklik, aslında çok daha farklı jenerasyonlara ve daha da geniş kitlelere ulaşmam” dedi.
SON KİTABIMDA PİŞMANLIK VAR: Fawer, Türkiye’ye 2009’da geldiğinde, okurların kendileri için imza istediklerine işaret ederek “Şimdi ise imzayı hem kendileri hem de anneleri için istiyorlar ya da bir baba geliyor, ‘Benim için de oğlum için de imzala.’ diyor. Artık daha fazla aile ve farklı jenerasyonların bir arada olduğu imza günleri geçiriyoruz” değerlendirmesini yaptı. Mobius adlı son kitabının kalbinde pişmanlık bulunduğuna işaret eden Fawer “Hayatta ayırıcı anlar vardır, öncesi ve sonrası olarak birbirinden ayıran anlar. Kitapta da pişmanlık teması ve bu ayırıcı anların hayatımız ve kaderimiz üzerindeki etkileri öne çıkıyor” görüşünü paylaştı.
BİLİM KURGUYA ZAMANDA YOLCULUĞU EKLEDİM: Kitaplarına bilim kurgu ögeleri katmayı çok önemsediğini vurgulayan yazar, şunları kaydetti: “Bütün kitaplarımda bilim kurgu vardı. Bu sefer bahsettiğim temaların yanına, bilim kurgusal olarak zamanda yolculuk temasını da ekledim. Böylece pişmanlık, geriye dönmek ve hataları düzeltmek amacıyla yeni hataları engellemek için zamanda yolculuk yapabilseydik bu neye yol açardı? Nasıl bir hayat bizi beklerdi? gibi soruların peşine düştüm.” Fawer, Mobius’tan sonra kaleme almaya başladığı ve yarıya yaklaştığı romanında ise iletişim teması meselesinin bulunduğunu aktararak “İnsanların böceklerden, hayvanlardan farklı bir şekilde nasıl iletişim kurdukları sorusunun peşine düşüyorum. Bilgili olanla cahil arasındaki iletişim kurma becerilerini tartışıyorum.
İşin içine tabii bilimi koymak zorundayım. Çünkü bütün romanlarımda bunu yapıyorum. Bu sefer de bilim kurgu olarak koku, feromon konusunu ekliyorum. Ayrıca kokunun fiziksel olarak nasıl değişimlere yol açabildiğinin de peşine düşüyorum” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE HER YÜNÜYHLE MÜTHİŞ BİR ÜLKE: Türk okurlarına müteşekkir olduğunun kaydeden Fawer, şöyle devam etti: “Türk okurların tutkuları, bana yeni romanlar yazmak için ilham veriyor. Yeni romanımda Türk karakter de olacak. Türk okurlardan aldığım ilhamla artık romanlarıma Türk karakterler de koymak istiyorum. Tabii bunu Türkiye’de yaşamadan yapamam. Yalnızca birkaç ziyaretle olabilecek bir şey değil bu. Önümüzdeki dönemin en büyük planlarından biri de Türkiye’de daha uzun vakit geçirmek. Türkiye’yi daha da iyi tanımak ve Türk karakterleri romanlarıma koymak. Türk okurlarına bana verdikleri ilham ve yaşattıkları için müteşekkirim.” Oyuncu, müzisyen Donald Wictor da 36 yıllık arkadaşı Adam Fawer ile aynı üniversiteye gittiğini ve o dönemden beri hiç ayrılmadıklarını belirterek, Türkiye’nin gelenekleriyle, yemekleriyle müthiş bir ülke olduğunu söyledi.