Koleksiyoner Mehmet Çebi '1 Hattat 2 Ressam' ile Lütfi Kırdar'da

Koleksiyoner Mehmet Çebi '1 Hattat 2 Ressam' ile Lütfi Kırdar'da

Koleksiyoner Mehmet Çebi, 15-21 Temmuz tarihleri arasında İstanbul'da düzenleyeceği "1 Hattat 2 Ressam Sergisi" ile kendi koleksiyonundan eserleri sanatseverlerle buluşturacak. Türkiye'nin en önemli koleksiyonerlerinden biri olan Mehmet Çebi'nin ev sahipliğinde gerçekleşecek bu özel sergi, İstanbul Lütfi Kırdar Sergi Salonu'nda ziyaret edilebilecek.

Türkiye'nin en büyük koleksiyonerlerinden biri olan Mehmet Çebi, İstanbul Lütfi Kırdar Sergi Salonu'nda gerçekleştireceği "1 Hattat 2 Ressam Sergisi" için gün sayıyor. Kendi koleksiyonundan seçkin eserleri sanatseverlerle buluşturacak olan Çebi, bu sergi ile sanat dünyasında büyük bir yankı uyandırmayı hedefliyor.

"1 Hattat 2 Ressam Sergisi"nin açılışı, 14 Temmuz 2024 saat 18.00'da İstanbul Lütfi Kırdar Sergi Salonu'nda gerçekleşecek. Sergi, 15 Temmuz ile 21 Temmuz tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak. Sanatseverler, sergiyi her gün 10.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edebilecekler.

Sergide, Mustafa Sekban ve Enver Fazıl'ın resim eserleri ile Cevad Huran'ın hattat eserleri yer alacak. Bu üç sanatçının eserleri, Mehmet Çebi'nin titizlikle bir araya getirdiği koleksiyonun nadide parçaları arasında bulunuyor.

MEHMET ÇEBİ KİMDİR?

Kültür ve sanat dünyasının önemli isimlerinden Mehmet Çebi, 1968 yılında İstanbul Süleymaniye'de doğdu. Namık Kemal İlkokulu'nda başladığı eğitim hayatına Bakırköy İmam Hatip Lisesi'nde devam etti. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun olduktan sonra, İktisat Fakültesi Sosyal Siyaset Bölümü'nde yüksek lisans yaptı.

Ancak Çebi'nin gönlü çoktan sanata kaymıştı. Beyazıt'ta sahaflarda ve Çınaraltı'nda geçirdiği zamanlar, onun koleksiyonerlik yolundaki ilk adımlarıydı. Hat sanatına duyduğu ilgi, lise yıllarında başlamış ve üniversite eğitimi boyunca pekişmişti. Sahaflardan aldığı ilk parça olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin "Ali – Fatıma" yazılı istif levhası, koleksiyonerlik macerasının başlangıcı oldu.

KOLEKSİYONERLİKTE ADIM ADIM İLERLEME

Çebi, hat sanatına duyduğu ilgiyle sahaflarda geçirdiği zamanlarda birçok değerli eserle tanıştı. Bu dönemde, sahaf Turan Türkmenoğlu ve Sinan Bey gibi önemli isimlerle kurduğu dostluklar, koleksiyonculuk serüveninde ona yol gösterdi. İlk satın aldığı levhanın ardından, sanat eserlerine olan ilgisi daha da arttı ve bu alanda kendini geliştirmeye devam etti.

1990 yılında Çebi Antik Şirketi’ni kurarak sanat eseri ve antika ticaretine başladı. 2000'lerin başında İstanbul Antik Sanat Müzayede Evi ve Galerisi’ni kurarak koleksiyonunu zenginleştirdi. Özellikle hilye-i şerifler üzerinde yoğunlaşarak çağdaş hattatların yazdığı eserlerden oluşan bir koleksiyon oluşturdu.

SANATIN PEŞİNDE BİR YOLCULUK

Mehmet Çebi, sanata olan ilgisini sadece hat sanatıyla sınırlı tutmayarak Türk resminin klasik ve modern dönemlerini de takip etmeye başladı. Avrupa'daki müzayedeleri ve müzeleri gezerek Batı sanatını yakından inceledi. Bu süreçte, sanatın evrenselliğini ve yenilik barındırması gerektiğini savundu. Ona göre, sanatın değişmeyen yanı, yenilik barındırmasıydı.

MEHMET ÇEBİ VE SANATIN ANLAMI

Mehmet Çebi'ye göre, sanatın pek çok tarifi olmakla birlikte, esas olan yenilik barındırmasıdır. Sanatın sadece klasik eserlerin taklidiyle sınırlı kalmaması gerektiğini, yenilikçi yaklaşımların sanatı ileriye taşıyacağını savunuyor. Bu düşünceyle, klasik hat sanatının yanı sıra çağdaş sanat eserlerine de koleksiyonunda yer veriyor.

ÇEBİ ANTİK ŞİRKETİ VE SANAT YOLCULUĞU

1990 yılında kurduğu Çebi Antik Şirketi ile sanat eseri ve antika ticaretine başlayan Mehmet Çebi, sanat dünyasında önemli bir yer edindi. 2015 yılında kurduğu İstanbul Sanat ve Medeniyet Vakfı ile kültürel mirasın korunması ve tanıtılmasına katkıda bulunuyor. Vakfa ait Hilye-i Şerif ve Tespih Müzesi, Süleymaniye'de ziyaretçilerini ağırlıyor.

BÜYÜK HAYALİ: İSTANBUL'DA BİR DÜNYA MÜZESİNE SAHİP OLMAK

Mehmet Çebi, Türkiye’nin dünya çapında bir müzeye sahip olması gerektiğine inanıyor. Louvre, Hermitage ve Metropolitan gibi büyük müzelerle yarışacak bir müzenin İstanbul'da kurulmasını hayal ediyor. Topkapı Sarayı, Arkeoloji Müzesi ve Türk ve İslam Eserleri Müzesi depolarında bulunan yüz binlerce eserin, böyle bir müzede sergilenebileceğini düşünüyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN