15 Temmuz’dan tutuklanan en üst rütbeli iki askerden biri olan eski 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin 14 Temmuz’da Şırnak Çakırsöğüt Komando Tugayı’nı ziyaret ettiği ortaya çıktı. Huduti’nin hangi gerekçe ile ziyarette bulunduğu belirlenemezken aynı tugaydan cunta tarafından 384 komando Ankara’ya götürülecekti. Komandolar darbecilere yandımda kullunılacaktı.
ÖZEL HABER / KENAN BUTAKIN
FETÖ’nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz’da, Şırnak’tan Ankara’ya intikal ettirilmek istenen ve Cizre’de engellenen 384 askerle ilgili iddianamede çarpıcı detaylar çıkmaya devam ediyor. Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, darbe girişimi sonrası tutuklanan eski 2’nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti ile ilgili dikkat çeken bir ayrıntı da paylaşıldı. Malatya’da yargılanmasına başlanan ve darbecilerin atama listesindeki isminin karşısında da ‘Devam’ yazan Huduti’nin, 15 Temmuz’dan bir gün önce Şırnak’a gittiği iddia edildi. İddianamede, Huduti’nin, 14 Temmuz günü diğer birlik komutanları ile Çakırsöğüt Tugay Komutanlığını ziyaret ettiği belirtildi. Çakırsöğüt Tugay Komutanlığı’nın ise, darbeci komutanların iki tabur askeri Ankara çevresinde görevlendirmek için harekete geçtiği kritik noktalardan biri olduğu ifade edildi.
SAVCI’DAN ‘TOKİ’ CEVABI
Cizre’de siviller ve emniyet güçlerinin direnişinin ardından Çakırsöğüt Tugay Komutanlığı’na dönen darbeciler ve alt rütbedeki askerlerin gözaltına alınması sırasında yaşananlar da iddianamede yer aldı. Buna göre, sabah saatlerinde ilk olarak Tuğgeneral Ali Osman Gürcan’ın teslim edilmesi istendi. İsmi atama listesinde göreve devam şeklinde geçen ve tutuklanan 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar’ın da, Şırnak Valisi’ni arayarak Cumhuriyet Başsavcısının tümen karargahına gelerek ifade alma işlemi yapmasını talep ettiği kaydedildi. İddianamede bu esnada yaşananlar detaylı bir şekilde aktarıldı. Buna göre bu talep Cumhuriyet Başsavcısı tarafından kabul edilmedi ve ifade alma işleminin adliyede yapılacağı vurgulandı. Bunun üzerine Tümen komutanı Tuğgeneral Baysar ile Cumhuriyet Başsavcısı telefonla görüştü ve konvoyda bulanan tüm askeri şahısların adliyeye getirilmesi ve ifade alma işleminin adliyede yapılacağı konusu tekrarlandı. Tümen Komutanı Baysar’ın ise “Adliye yok ki nereye getireyim” dediği iddia edildi. İddianamede, adliyenin PKK’ya yönelik operasyonlar sırasında zarar gördüğü, geçici olarak da TOKİ lojmanlarının kullanıldığı ve Tümen komutanının da bunu bildiği belirtildi. Cumhuriyet Başsavcısının da “Ben burda isem adliye de vardır “ şeklinde cevap vererek, ifade alma işlemlerini TOKİ lojmanlarında başlattığı kaydedildi.
CUNTA 8 BİN ASKER GÖREVLENDİRDİ
Ankara Başsavcılığınca hazırlanarak, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen 38’i ‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyesi olan 221 kişi hakkında hazırlanan darbe girişiminin çatı iddianamesinde, darbe teşebbüsüne katılan askerlerin sayısı ve kullanılan silahlara ilişkin bilgilere yer verildi. İddianameye göre, demokratik anayasal düzeni, cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya çalışan darbeciler, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silah kullandı, darbe teşebbüsünde 8 binden fazla askeri personel görevlendirdi. Milli iradenin hedef alınarak, başta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve TBMM olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik değerleri ve kurumlarına ait binaların bombalanarak ülkenin teslim alınmaya çalışıldığı kaydedilen iddianamede, “FETÖ, yabancı dostlarının da bilgisi ve yardımı dahilinde, örgüt mensuplarının adeta istilasına uğrayan milli ordumuzu kullanarak, 15 Temmuz 2016 gecesi darbe girişiminde bulunmak suretiyle, ihanette sınır tanımadığını göstermiştir” ifadelerine de yer verildi.