Uluslararası Finans Uzmanı Dr. Murat Kubilay KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dövize endeksli mevduat sistemini açıklamasının ardından sistemin nasıl işleneceğini detaylandıran Kubilay ''insanların buna ikna olması, sisteme güvenmesi gerekir. Bu mekanizma tutarsa erken seçim olacaktır'' dedi.
Geçtiğimiz günlerde rekor yükselişle 18,40 TL'ye kadar çıkan dolar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dövize endeksli mevduat sistemini açıklaması sonrası dolar 12,62 TL'ye kadar düştü. Dövize endeksli mevduat sisteminin ne anlama geldiği merak konusu oldu. KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan Uluslararası Finans Uzmanı Dr. Murat Kubilay, ''İnsanların buna ikna olması, sisteme güvenmesi gerekir.2022'den 2023'e geçerken asgari ücrete bir kez daha %50 zam yapacaklarını sanmıyorum o sebeple mekanizma tutarsa, sistem işlerse erken seçim olacaktır'' ifadelerini kullandı.
Sözlerine doların yükseliş süreciyle başlayan Dr. Murat Kubilay, ''Eylül ayına dönecek olursak çekirdek enflasyon diye bir şey ön plana atıldı. Çünkü faizleri düşürmek istiyorlardı. Anketlere bakıldığında iktidar ve ortağının oy oranı düşmekteydi. Dünya genelinde pandemi nedeniyle küresel emtia ve enerji fiyatları çok yüksekti. Bundan biz de etkileniyorduk bir de Naci Ağbal görevden alınınca bir kur şoku yaşıyorduk. Bunu görünce farklı bir yol denendi, erkenden bir faiz indirimi yapıldı. Ben her şekilde kuru arttıracağım dediler ve burada 3 Para Politikası Kurulu (PPK) Üyesi üyesi gitti, Kılıçdaroğlu Merkez Bankası ve TÜİK'e gitti. Hazine ve Maliye Bakanı değişti. İnatla ve bağırarak risk primini arttırdı. Zaten ya çok çılgın bir şey yapacaklar ya da çam devirecekler diye düşünüyorduk'' dedi.
DÖVİZE ENDEKSLİ MEVDUAT SİSTEMİ NEDİR?
Dün itibariyle yapılmak istenen politikayı anlatan Kubilay; ''Madem siz dövize yöneliyorsunuz ve dövize yöneldikçe de döviz artıyor o halde sizi dövizden caydıracak bir mekanizma kuralım. Türk Lirası'nın değerinin korunamayacağı ve faizin yetersiz olması nedeniyle buraya verelim. Böylelikle insanlar Türk Lirası'na yönelirse dövizde yükselmemiş olur. Böylelikle sorunu çözmüş oluruz. Bu da kazandıran bir şey'' ifadelerini kullandı.
Kubilay sözlerine sistemin iki zayıf notasına vurgu yaparak devam etti:
''İnsanların buna ikna olması. Açıktan enflasyona ve bunun gerçekten ödeneceğine ikna olmalılar. Detayları neler, kaç aylık vadedeki mevduatlara verilecek her banka bunu uygulayacak mı, 6-12 ay gibi vadelerde ise o zaman işe yaramaz. Türkiye de mevduat genelde 32-45 gündür, yıllardır bozulamayan iktidarında düzeltemediği tam bir geri kalmış ülke ortalamasıdır. Oralara indirilirse yani 1 aya kadar indirilirse ciddi etkilerini göreceğiz.''
''Türk Lirası'ndan dövize geçişi konuşuyoruz. Bir de dövize geçildikten sonra çıkılması da başka sorun. Bir de kuru, enflasyonu arttırıyor, hepimizin bildiği gerekçeler. Yastık Altına kaçış olursa veya yurtdışına sermaye çıkışı olursa, Türk Lirası cinsi bir tahvili yabancı tutmaktansa, onu döviz cinsinde tutması başka onu da satıp tamamen kaçması başka, o para sistemden tamamen kaçarsa bu mekanizma yine bozulur. Geçtiğimiz yıl Berat Albayrak'ın işini bitiren de bu olmuştur. Pandemiden dolayı yastık altına kaçışı ve yurtdışına sermaye kaçışı olmuştu, sistem çökmüştü. Aynı zayıflık burada da da mevcut.''
Diğer bir zayıflığın sistem ne yaparsa yapsın şuana kadar oluşmuş yoksulluk olduğunu belirten Kubilay, ''Dolayısıyla bir toplumsal patlama tepki varsa bu risk her zaman için var. Yatırımcılar buna inanmazlarsa kur bir anda sıçrayacak, hazinenin üstüne çok büyük bir ödeme yükü kalacaktır. Eğer kapsamlı bir programsa bu bir anda hazinenin bitmesi anlamına gelir'' dedi.
ERDOĞAN EKONOMİ POLİTİKASINDA GERİ ADIM ATTI MI?
Elif Çakır'ın, Erdoğan'ın "Faiz sebep enflasyon sonuçtur" politikasından vazgeçmiş mi oldu? sorusuna Kubilay şöyle cevap verdi:
''Olaya sadece salt faiz olarak bakmıyorsak, katılım bankalarının da yaptığını faiz saymıyorsak eğer hayır vazgeçmedi. Gayet tutarlı bir şey, faizi arttırmıyor ama olaya getiri olarak bakarsan bu durumda tabi ki geri adım attı. Her şeyi bir kiralama bedeli vardır paranın kirası da faizdir. Bunun da sebebi bugün ki parayla yarın ki paranın değeri aynı değildir. kullanım hakkının bir bedeli vardır. Kullanım hakkını aldığınız paranın bir de bir de riski var bunları toplamı faiz anlamı geliyor. Faiz demezsiniz kar payı dersiniz, mevduata ek destek dersiniz, opsiyon katkısı dersiniz bir şekilde işin içinden çıkarsanız. Fiili olarak evet bundan çaydı ama resmi olarak caymadı, vatandaş neye inanır bu Erdoğan'ı ne kadar sevdiğine bağlı diyebiliriz'' şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'Yİ İÇERİYE KAPATMAYA ÇALIŞIYORLAR
Kubilay; ''Son 3 ayda Türkiye'yi içeriye kapatmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin bir cari açık problemi vardı bir de dış politikasında çok ciddi çatışmalar vardı. Türkiye istese bile içeriye kapatılamıyordu. Şimdi cari açığımız bitti ve dış cepelerde de geri adım attık, o kadar kavgamız yok. Türkiye'de 1980'den sonra finansal bir serbestleşme yaşadı. Mart 1990'da bunu İMF'ye tescil ettirdi ve tamamen açık bir ekonomi oldu. Ondan önceki dönemde yani 70'leri bir nevi fiili olarak 2020'ler için kurmuş oldu. Ülkenin içe kapanmasının koşulları oluştu'' dedi.
MUHALEFET NE YAPMALI?
Muhalefetin salt ekonomi eleştirisinin ötesine geçmesi gerektiğini belirten Kubilay, ''Dün siyasi olarak şunu gördük daldaki elmanın düşmesini beklemeyeceksiniz, risk almanız gerek. Ekonomik krizler, dış politikadaki şoklar iktidar değişimleri için uygun koşulları yaratır. Muhalefetin gidip o elmayı alması gerekir. O yüzden siyasi açıdan Edoğan'ı tebrik etmek gerekir en yırtıcı oyuncu olduğunu gösterdi. Tabi adil koşullarda yarışılmıyor. Hem kuralları koyuyor hem hakem, normal şartlarda Sayıştay'ın çıkıp durun hazineye ne yapıyorsunuz demesi lazımdı. 128 Doların hesabı sorulmadı mesela, hem kurumsal muhalefetin hem toplumsal muhalefetin üzerine düşeni yapması lazım, hesap sorucu olmalıdır. Bu olmadığı sürece bu oyundan çıkamayız. Berat Albayrak affını istedikten sonra muhalefet dilsiz kaldı. Çünkü bütün suçu Berat Albayrak'a atmışlardı. Evet mekanizmaları kuran O'ydu gitmesinin çok şeyi değiştireceği açıktı ama her şeyi değiştirmeyecek biliyorduk. Nitekim bu işin başında ki kişi Erdoğan. Muhalefet sürekli dolar kuru ve asgari ücret üzerinden söylem üretti bakın %50 zam oldu'' şeklinde konuştu.
MEKANİZMA TUTARSA ERKEN SEÇİM OLUR
Kubilay, ''2022'den 2023'e geçerken asgari ücrete bir kez daha %50 zam yapacaklarını sanmıyorum. Vergi muafiyeti yapacaklarını da düşünmüyorum o sebeple bu yıl seçim yapmak zorundalar. Tarih veremiyorum ama bu yıl seçim yılı olacaktır. Bu mekanizma tutarsa sistem işlerse erken seçim olacaktır. Tutmazsa şuanda parlamento aritmetiğinden erken seçim çıkamayacağı için ekime kalabilir. Ben bir sonra ki yıla bırakılacak bir seçim olacağını sanmıyorum. Şu şok ortamında uzatılacağını sanmıyorum'' diye ekledi.