Adana’da çiftçilik yapan bu iki gencin biri mühendis biri avukat ama işleri çiftçilik. Üniversite eğitimlerini bitirdikten sonra şehir hayatını değil tarımı seçen iki genç girişimci, şimdilerde teknolojiyle verimi yükselttiler…
Adana, tarım sektöründe genç ve dinamik girişimcilerin yükseldiği bir şehir haline geliyor. Genç kadın çiftçiler Damla Güzelsoy ve Defne Ayşen Şen, tarım sektörüne yönelme nedenlerini ve tarımda yaptıkları yenilikçi çalışmaları EKONOMİ Gazetesi'ne anlattılar. Her ikisi de farklı alanlarda eğitim almış olsalar da, tarımın sunduğu fırsatları değerlendirerek bu sektörde başarı elde etmeyi hedefliyorlar.
TEKNOLOJİ VE TARIMI BİRLEŞTİRDİ
24 yaşındaki Damla Güzelsoy, Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu. Babasının ailesinin geçmişinde çiftçilik bulunması nedeniyle bu sektöre yöneldi. Güzelsoy, üniversite yıllarında tatil dönemlerinde çiftçilikle ilgilenmeye başlamış ve mezun olduktan sonra Adana'ya dönerek tam zamanlı olarak tarıma adım atmış.
Güzelsoy, çiftçilikte yeni teknolojileri kullanarak verimliliği artırmayı hedefliyor. “Nem, ısı gibi ağaç ve toprak için önemli olan değerleri gösteren sensörler kullanıyoruz. Bu sensörlerle verileri takip edip sulama ve gübrelemeleri doğru zamanda yapıyoruz” dedi. Ayrıca, tarımda otomasyon olanaklarını etkin olarak kullanarak üretimde verimliliği arttırmayı amaçlıyor.
Tarım uzmanlık gerektiren bir alan olduğu için, Güzelsoy bilgi açığını gidermek adına sık sık sektördeki uzmanlarla iletişim halinde. Ayrıca, toplantılara katılarak kendini sürekli geliştirdiğini belirtiyor. “Çevremde sadece ziraat mühendisleri yok, sahada uzun yıllardır çiftçilik yapan insanlardan da bilgi alarak işin inceliklerini öğreniyorum” diye ekliyor.
HUKUKÇU DEĞİL ÇİFTÇİ OLMAYI SEÇTİ
Defne Ayşen Şen de 24 yaşında ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Avukat olarak bir yıl çalıştıktan sonra ailesinin tarım işine katılan Şen, tarım sektörüne geçişini şöyle anlatıyor: “Başarılı bir öğrenciydim, babamın önerisiyle hukuk okudum, ancak sonrasında radikal bir karar alarak tarıma yöneldim. Başta şüphelerim vardı çünkü çok farklı iki sektördeydim. Ancak, toprakla uğraşmak bana yeni bir perspektif kazandırdı.”
Şen, ailesinin Adana’daki bahçelerinde narenciye ürünleri, şeftali ve hurma yetiştiriyor. Babasının 12 yıldır bu sektörde olduğunu ve işin yönetimini artık kendisinin üstlendiğini belirtiyor. Şen, tarımın insan hayatı ile sürdürülebilir bir yaşam arasında güçlü bir bağ kurduğunu vurguluyor.
Defne Ayşen Şen, tarımda sürdürülebilirlik ve inovasyonun çok önemli olduğunu söylüyor. “Gelecekte, tarım teknolojilerini daha etkin kullanarak verimliliği artırmayı ve topraksız tarım gibi yöntemlerle kaynaklarımızı daha etkin bir şekilde değerlendirmeyi hedefliyorum. Çünkü kaynaklar her geçen gün azalıyor ve iklim değişikliği de bu sorunu daha da derinleştiriyor” şeklinde konuşuyor.