Yenidoğan Çetesi soruşturmasında ikinci dalga operasyonun detayları ortaya çıktı. Hemşire Bahar Kınık, bebeğin ölüm anında doktorun bulunmadığını, başhekim ve başhemşirenin kendisine yalan ifade vermesi için baskı yaptığını itiraf etti. SGK raporlarında sahte rapor ve usulsüzlükler tespit edilirken, savcılık mevcut delillerin kamu davası açılması için yeterli olduğunu belirtti.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Yenidoğan Çetesi soruşturmasında, ikinci dalga operasyonun detayları ortaya çıktı. Bebeklerin yaşamını kaybettiği iddiaları, sahte raporlar, yalan ifadeler ve ihmallerle ilgili çarpıcı tespitler fezlekede yer aldı. Savcılık, şüphelilerle ilgili delillerin kamu davası açılmasına yeterli olduğunu belirtti.
HEMŞİREDEN ŞOK İTİRAFLAR
Soruşturmada ifadesi alınan hemşire Bahar Kınık, Çorlu’daki Reyap Hastanesi’nde yaşanan ihmalleri anlatarak, Halime Alkara isimli bebeğin ölümüne dair detaylar verdi. Hemşire Kınık, bebeğin durumunun ağırlaşması üzerine nöbetçi doktor Fırat Sarı’yı aradığını, ancak doktorun “kötü bir bebekle ilgilendiği” gerekçesiyle gelmediğini söyledi. Kınık, yönetimi de durumdan haberdar ettiğini, ancak bebeğin başında doktor bulunmadan hayatını kaybettiğini ifade etti.
YALAN BEYAN İÇİN BASKI İDDİASI
Bebeğin ölümünün ardından, hemşire Kınık’ın kendisine yalan ifade vermesi için baskı yapıldığını iddia ettiği fezlekede yer aldı. İfadesine göre, hastane yönetimi ve doktor Fırat Sarı, İl Sağlık Müdürlüğü’nün denetiminde “doktor sigara molasındaydı” demesini istedi. Bu talimat doğrultusunda, denetim sırasında gerçeği gizlemek zorunda kaldığını belirtti.
DOKTORUN İHMALİ FEZLEKEDE
Fezlekede, bebeğin öldüğü gün başhekim İbrahim Oktay’ın, doktor Fırat Sarı’ya mesaj göndererek durumu bildirdiği kaydedildi. Mesajda, "Arkadaşlar müdahale etmiş. Size ulaşamadık, icapçı doktor hastaneye gelip aileye bilgi verecek" ifadesine yer verildi. Ancak, Fırat Sarı’nın bu mesaja bilerek yanıt vermediği tespit edildi.
USULSÜZLÜKLER SGK RAPORLARINDA ORTAYA ÇIKIYOR
Fezlekede, söz konusu hastanedeki usulsüzlüklerin, SGK raporlarıyla tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya konulabileceği ifade edildi. SGK’nın çalışmalarının devam ettiği belirtilirken, mevcut delillerin kamu davası açılması için yeterli olduğu vurgulandı.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 4 Aralık'ta düzenledikleri operasyonda, aralarında 5 doktor, 3 hemşire, 5 sağlık çalışanı ve 1 sivilin yer aldığı 14 şüpheliyi yakalamıştı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "nitelikli dolandırıcılık", "rüşvet", "kasten öldürmenin ihmali davranış ile işlenmesi" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 14 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlanmış, 11 şüpheli tutuklanmış, 3'ü hakkında ise adli kontrol şartı uygulanmıştı.
Büyükçemece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 2. Dalgaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan fezlekede 18 şüpheli hakkında ceza istendi.
