Süleyman Soylu, "Kanun Hükmünde Kararname usulsüzlükle yapılan atamaların iptal edilmesini öngörmektedir ama bugüne kadar ödenen maaşların geri alınmasına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır." dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "Kanun Hükmünde Kararname usulsüzlükle yapılan atamaların iptal edilmesini öngörmektedir ama bugüne kadar ödenen maaşların geri alınmasına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır." dedi.
Soylu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) arasında "Mesleki Eğitim ve İstihdam Seferberliği Protokolü" imzalanması dolayısıyla düzenlenen törenin ardından, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
2010 KPSS sorularını hukuka aykırı şekilde elde ettiği saptananların atamalarının iptal edilmesine ilişkin bir soru üzerine Soylu, son Kanun Hükmünde Kararname'de 2010 KPSS ile ilgili çok açık bir değerlendirmenin ortaya konulduğuna dikkat çekti.
Soylu, 2010 KPSS'de bir suistimal olduğunun göz önüne alındığını, temel eğitim sınavının iptal edildiğini, genel yetenek ve genel kültür sınavları konusunda ise iptal edilmemesi kararı alındığını hatırlattı.
Daha sonra genel yetenek ve genel kültürde de şaibelerin olabileceğinin düşünülmesi üzerine bir vatandaşın dava açtığını ve bu davanın Danıştaya intikal ettiğini belirten Soylu, Danıştayın, bu sınavların da iptal edilmesi kararı aldığına işaret etti.
Soylu, "Ortaya yaklaşık 140 bin kişiyi ilgilendiren ve memuriyetlerinin de bitmesini gerektiren bir sonuç çıkmıştır. Mahkeme kararı açık bir şekilde. Memuriyete giriş hakları ortadan kaldırılmış ve bu sınavın iptali memuriyetlerini de bitirmiştir. Mahkemenin ortaya koyduğu sonuç budur. Burada yapılması gereken, hakkıyla sınavı kazananlar ve şaibeyle kazananları ayırt etmektir." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın talimatları doğrultusunda öğrenci seçme ve yerleştirme merkezleriyle bir araya geldiklerine değinen Soylu, şöyle devam etti:
"Gerek Devlet Personel Başkanlığımız gerek Çalışma Bakanlığımızın yetkilileri, Maliye Bakanlığımız bu konuda bir çalışma gerçekleştirdik. Yaptığımız çalışmada 2010 KPSS ile ilgili son Kanun Hükmündeki Kararname'ye bu çalışmayı yansıttık. Bu sınavda yapılan hem mahkeme hem de idari soruşturmalar neticesinde eğer bir suistimal söz konusu ise buna karışan kişilerin memuriyet hakları sona erecektir ama bunlarla ilgilisi olmayan ve 140 bin kişi içerisinde bulunan diğerlerinin de bir mağduriyete uğramaksızın memuriyetlerine devam etmesini sağlayabilecek bir düzenleme gerçekleştirilmiştir."
MEMURİYETTEN ATILANLARIN MAAŞLARINI GERİ ÖDEMESİ
Soylu, kopya çekerek memur olduğu saptanan kişilerin geçmiş dönemde aldıkları maaşlarının geri istenip istenmeyeceğine yönelik de şunları ifade etti:
"Özellikle 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname usulsüzlükle yapılan atamaların iptal edilmesini öngörmektedir ama bugüne kadar ödenen maaşların geri alınmasına ilişkin herhangi bir düzenleme Kanun Hükmündeki Kararname'de bulunmamaktadır. Neticede bu insanlar orada çalışmışlardır. Ben aynı zamanda Çalışma Bakanıyım. İnsanları çalıştırıp para vermemek angaryaya girer. Onun için böyle bir düzenleme Kanun Hükmündeki Kararname'de ortaya konulmamıştır. Usulsüzlük tespit edilenler devlet memurluğundan ayrılacak ama cezai işlemler elbetteki devam edecektir."
Soylu, 2010 KPSS ile ilgili kaç kişinin memuriyetten atılacağına yönelik de henüz net bir rakamın olmadığını belirterek, "Ne idari soruşturma ne de hukuki soruşturma çerçevesinde, ne Devlet Personel Başkanlığımıza mahkemelerden gelmiş herhangi bir rakam mevcuttur ne de Çalışma Bakanlığımıza ulaştırılmış bir rakam mevcuttur. Temel eğitim olarak nitelendirdiğimiz ilk sınavdaki şaibe sayısı vardır ama o sınav iptal edilmiştir. Onlarla ilgili gerekli soruşturma devam etmektedir. O ayrı bir soruşturmadır ama bugün karşı karşıya kaldığımız bölüm ayrı bir bölümdür. Bazen ikisi birbirine karıştırılmaktadır. Burada somut verilerin ortaya çıkması, hukuki soruşturmalar neticesinde gerçekleşecektir." diye konuştu.
BUNLARI CEZALANDIRMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR
Bakan Soylu, Van ve Elazığ'da gerçekleştirilen terör saldırıları ve terörle mücadelenin nasıl devam edeceğine yönelik soru üzerine ise milleti 15 Temmuz gecesi mağlup edemeyenlerin başka yöntemler kullandıklarını bildirdi.
Soylu, "Bugün geleceğe ait planlarımızı yapabilmek için bir aradayız. Bütün hükümet yetkililerimiz dünyanın her tarafında Türkiye'nin oralarla buluşabilmesi, dostluklarımızı ve ticari ilişkilerimizi geliştirebilmek için büyük adımlar atıyorlar. Bunu engellemek için ellerinden gelen gayreti göstermeye çalışıyorlar. Bunda muvaffak olamayacakları aşikardır." değerlendirmesinde bulundu.
Terörle mücadele konusunda özellikle milletin ve devletin kararlılığının artarak devam ettiğini vurgulayan Soylu, şu görüşlere yer verdi:
"Bir fitne tohumunu Türkiye ayıklamaktadır. Bunun adı FETÖ'dür. Diğer bir fitne tohumu da PKK'dır. İkisini birbirinden ayırmıyoruz. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Nasıl FETÖ konusunda Türkiye 15 Temmuz'da milletiyle beraber bütün dünyanın hayranlıkla takip ettiği bir duruşu göstermişse, bugüne kadar PKK konusunda nasıl hayranlıkla takip edilen bir duruş ortaya konulmuşsa bu aynen devam edecektir. Milletimiz de bunun farkındadır. Bu konuda içimizin acıdığı olaylarla karşı karşıyayız. Bunların nasıl beslendiğini, bu entegrasyonun nasıl kurulduğunu da çok açık bir şekilde hep beraber görüyoruz. Bunun terör örgütü ayakları nelerdir, sivilmiş gibi görünüp de teröre destek olan ayakları nelerdir, yakın tarihimize baktığımızda bu fotoğraflar ayan beyan ortaya çıkmaktadır. Bunları cezalandırmak hem vicdanlarımızda hem kanun hem tarih önünde bu ülkeyi yönetenler olarak boynumuzun borcudur."
Soylu, 38 bin mahkumun denetimli serbestlik ile tahliye edilmesi sonrasında istihdam süreçleri ilgili bir planlama olup olmadığına yönelik soruya şu, şu yanıtı verdi:
"Neticede 38 bin kişi istihdam piyasasına doğal olarak girmektedir. Bugün attığımız adımlar da aslında bütün bu girişleri karşılayabilmek içindir. Bu konuda yaptığımız genel çalışmalar çerçevesinde, Türkiye'de istihdam arayan herkes için gücümüzün yettiği ölçüler içerisinde, iş ve meslek danışmanlarımız, İŞKUR aracılığıyla, zannediyorum ki çözümlemeler ortaya konulacaktır."
ANKARA/AA