Multivitamin hastalıklardan korur, ayakta çalışmanın faydası çok, yağı azaltmak kilo verdirir, mikrodalga fırınlar zararlı, yumurtanın sarısını yemek kolesterolü yükseltir... Bütün bildiklerinizi unutun, yapılan bilimsel araştırmaların sonuçlarına kulak verin. Bazılarına çok şaşıracaksınız!
İngiltere’deki Independent gazetesindeki haberde, sağlıklı olduğunu düşündüğünüz ama aslında pek faydası bulunmayan hatta zarar veren bazı alışkanlıkların 2017’de bırakılması tavsiye edildi. İşte listede yer alanlar...
1- Ayakta çalışmak: ABD’de 4 bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre uzun yıllar ayakta çalışmanın, oturararak çalışmayla karşılaştırıldığında, pek bir faydası yok. Ama kısa vadede kilo vermek istiyorsanız kalori yakmak için iyi bir yöntem.
2- Klozet koruması kullanmak: HIV gibi virüsler kırılgandır, yani sıcak bir insan vücudu dışında hayatta kalamazlar. Yakın zamanda başkası tarafından kullanılmış olsa bile umumi tuvaletlerin klozet kapağındaki en zararlı patojenler muhtemelen size bulaşmayacaktır. Ayrıca cildiniz herhangi bir mikroba karşı etkili bir bloktur. Tabii ki orada, bakterilerin içeri girmesine izin verecek bir kesik veya açık yaranız yoksa.
3- Az yağlı yemek: 90’lı yıllarda uzmanların tavsiyesine uyarak kilo vermek isteyen milyonlarca Amerikalı düşük yağlı, yüksek nişastalı beslenmeyi tercih etti. Düşük yağlı diyet yapmış, yaklaşık 50 bin kadın üzerinde yapılan sekiz yıllık araştırmayla bu şekilde beslenmenin kadınlarda meme kanseri veya kalp hastalığı risklerini azaltmadığı tespit edildi. Ayrıca bu kişiler kilo da veremedi. Uzmanların yeni tavsiyesi fındık, balık ve avokada gibi yiyeceklerdeki sağlıklı yağlar...
4- Vücut kitle indeksine bakarak sağlıklı kiloda olup olmadığınızı takip etmek: 1830’lu yıllarda icat edilen vücut kitle indeksi, tek başına bir ölçü değil. Doktorlar bel çevresindeki yağın kalp hastalığı ve tip 2 diyabet gibi sorunları haber verdiğini söylüyor.
5- Glutensiz beslenmek: Çölyak değilseniz glutenin size olumsuz bir etkisinin olmayacağını belirten uzmanlar, çoğu kişinin glutensiz beslense bile yemek yedikten sonra şişkinlikten ve gazdan muzdarip olduğunu söylüyor.
6- Badem sütü içmek: Hayvandan elde edilen süte alternatif kullanılan badem sütünün bazı besin maddelerinden yoksun olduğunu belirten uzmanlar “Badem protein zenginidir. Fakat tipik bir bardak badem sütünün hacim olarak yüzde 2’si bademdir ve neredeyse hiç protein içermez. İçindeki bütün vitaminler sonradan eklenir. Gerçekten sağlıklı bir alternatif arıyorsanız soya sütünü, yağsız veya az yağlı sütü tercih edin” diyor.
7- Meyve ve sebze suyu: Taze meyve ve sebze suları içtiğinizde, bir sonraki yemek sırasında doymuş hissetmenizi sağlayan ana maddeyi beslenmenizden tümüyle çıkarmış olursunuz. Meyve ve sebze suyuyla beslenmek kısa vadede yüksek şeker, düşük proteinli bir diyet, öfkeli olma hali ve düşük enerji anlamına gelir. Ayrıca protein eksikliğinden dolayı uzun vadede kas kütlenizi kaybedebilirsiniz.
8- Eller için dezenfektan kullanmak: Ellerinizi gün boyunca düzenli olarak yıkarsanız, el temizleyicisi neredeyse tamamen gereksizdir.
9- Yumurtanın tamamı yerine sadece beyazını yemek: Beslenme uzmanları, bazı kişilerin kolesterolü yükselttiği için yumurta sarısını yemediğini anımsatarak ama yapılan araştırmalarda yediklerimizin kan kolesterolümüz üzerinde pek bir etkisinin olmadığını ortaya koyduğunu söyledi. Yumurtanın tamamını yiyin.
10- Birisi hapşırıp öksürdükten sonra nefesinizi tutmak: İnsanlar ağzını veya burnunu kapatmadan hapşırır veya öksürürlerse bakteriler havaya 50 ila 200 mil hızla girer. Eğer böyle kişilerin yakınlarındaysanız nefesinizi tutmak veya ağzınızı kapatmak bir sonuç vermeyecektir. Herkes ağzını kapatarak hapşırıp öksürmeli...
11- Soğuk algınlığından uzak durmak için tonlarca C vitamini almak: Az miktarda ilave C vitamini, performansı düşük bir bağışıklık sistemini toparlayabilir ancak fazlası sizi hasta eder. Yetişkinler için üst sınır günde 2 bin miligramdır. Bunun ötesinde, muhtemelen ishal, mide bulantısı, kusma, mide ekşimesi, baş ağrısı ve diğer yan etkiler görülür.
12- Kulak mumuyla kulak temizlemek: Bunu yapanlar kulak tıkanıklığını gidermek ve bazı enfeksiyonları tedavi etmek için yararlı olduğunu söylüyor. Mayo Clinic uzmanları ise bunun kulak kirini kulağınıza doğru itmeye neden olabileceği; daha da kötüsü yüzünüzü, saçınızı, derinizi veya kulağınızı yakabileceğiniz yönünde uyarıyor.
13- Multivitamin almak: Amerikalı yetişkinlerin yarısına yakını her gün vitamin alıyor. Ancak yıllardır süren araştırmalar, hap alma alışkanlığımız için bir gerekçe bulmadı. Araştırma, bu maddelerin fazlasını yediğimizden aldığımızı gösteriyor, bu nedenle bir hap gerekmiyor!
14- MSG’den sakınmak: Açılımı monosodyum glutamat olan MSG, yiyeceklerin lezzetlerini arttırmak için birçok gıdaya ekleniyor. MSG ‘Çin restoranı sendromu’ olarak adlandırılan yorgunluk hissi gibi bir dizi belirtiyle ilişkilendirilir. Aslında olası suçlu MSG miktarından bağımsız olarak fazla yemek yemektir.
15- Parmak çıtlatmamak: Yakın zamana kadar bunun eklemler için de korkunç olduğu bilgisi yaygındı. Alberta Üniversitesi’ndeki rehabilitasyon tıp bölümünde profesör olan Greg Kawchuk şunları söyledi: “Eklemleri çıtlamak eklemlerin sağlıklı olduğunu gösterir. Bunu yapamamak aslında bir soruna işaret eder.”
16- Detoks yapmak: Hiç kimsenin zehirlenmedikçe detoksa ihtiyacı yok. Çünkü normalde yediğiniz zararlı maddelerin çoğunu filtreleyen karaciğer ve böbrekler var. Bu iki organ bedeni zaten temizliyor.
17- Kondisyon bisikleti kullanmak: Omuz, diz, kalçada önemli bir sakatlığınız yoksa spor salonlarındaki bu bisikletleri tercih etmeyin.
18- Mikrodalga kullanmaktan kaçınmak: Mikrodalga fırınlar, yiyecekleri enerji dalgaları kullanarak pişirir. Dalgalar, gıdadaki moleküllerin enerjilerini hızla titreştirerek ısındırır. Tabii ki bazı besinler bir mikrodalga fırın, bir soba veya başka bir şeyden ısıtıldığında parçalanmaya başlıyor. Ancak, mikrodalga pişirme süreleri tipik olarak fırın pişirme sürelerinden çok daha kısa olduğu için, mikrodalga fırında bir şeyler yapmak, vitaminlerini diğer pişirme yöntemlerine göre daha iyi tutmaya yardımcı olur.
19- Diş ipi kullanmak: 2016’da en çok tartışılan konulardan biriydi. Amerikan Sağlık Bakanlığı’nın 1979’dan bu yana yaptığı diş ipi kullanma tavsiyesini sessiz sedasız kaldırmasına yol açan süreç, Associated Press Haber Ajansı’nın bu tavsiyenin dayandığı bilimsel kanıtları sormasıyla başladı. ABD hükümetinin ajansa gönderdiği mektupta diş ipi kullanımının uzun vadeli araştırılmadığını kabul ettiği, etkili olduğu sonucuna varan araştırmaların ise diş eti hastalıkları ve çürükler konusundaki uzun vadeli etkilerine değil, sadece bir iki hafta boyunca ağız hijyenine odaklandığını söylediği bildiridi.