U dönüşleri

İktidarın uzun vadeli, hem de çoook uzun vadeli hayalleri var fakat uzun vadeli stratejileri yok. Bu yüzden sık sık U dönüşleri yapıyor. Bu durum güvenilirliğini sarsıyor, politikalarında istikrarsızlık yaratıyor.

Vatandaşın TL’ye güveninin sarsılması, altın ve dövize yönelmesi de bu yüzden. İşte banka mevduatında dolarizasyon seviyesi yüzde 63.5’a çıktı!

Halbuki 2013 yılında bu oran yüzde 25’ti; yani mevduatın yüzde 75’i Türk lirasıydı. Vatandaş o zaman Türk lirasının değerine güveniyordu. O dönemde Erdoğan da şöyle konuşuyordu:

Para tıpkı bayrak gibi milli marş gibi bir ülkenin gücünü, bağımsızlığını simgeler…” (1 Mart 2012)

Ama şimdi TL’nin değerini ucuzlatarak ihracatı arttırmak istiyor, TL’nin değerli olmasını savunanlara “mandacı iktisatçılar” diyor.

NACİ AĞBAL DÖNEMİ

CB Erdoğan 2020’nin son baharında, Naci Ağbal ve Lütfi Elvan’ı göreve getiriyor, “faiz acı ilaçtır, kararlılıkla uygulayacağız” diyor, “ekonomide ve hukukta reform dönemi”ni müjdeliyordu. Daha önemlisi, Sayın Erdoğan, iktisat ilminin kuralına uygun konuşuyor, “faizleri en azından enflasyon seviyesinde tutulma mecburiyeti” olduğunu söylüyordu.

Bu açıklama üzerine, Bloomberg’e göre, TL “hızla değer kazanıyor”du. (11 Kasım 2020)

Bu doğru politikalar dört ay sürdü, önce Naci Ağbal uzaklaştırıldı… U dönüşü ile “enflasyonun altında faiz” politikasına geçildi!..

Bu nasıl “ekonomik kurtuluş savaşı” ise, Merkez Bankası faizi yüzde 15’e indiriyor ama Hazine yüzde 21’le borçlanıyor!

TL’deki eriyiş, ister istemez vatandaşı daha bir altın ve dövize yöneltti. Naci Ağbal döneminde 7 küsur liraya inen dolar, bugünlerde 13 küsur lira.

Erdoğan çağrı yapıyor: “Yastık altındaki kasalarınızdaki altın ve dövizi TL’ye çevirin!”

Erdoğan aynı çağrıları 2016 ve 2018’de de yapmıştı. Bazı insanlar meydanlarda dolar yakarak vatanseverliklerini göstermişlerdi… Yaktıkları bazı dolarların fotokopi olduğu anlaşılmıştı! (DHA, 15 Ağustos 2018)

Bu çağrılar bir işe yaramamıştı, şimdi yarar mı? “128 milyar” doları harcadık, bitti! Şimdi vatandaş altın ve dövizini TL’ye çevirse sadra şifa olur mu? Temel sorun ekonominin yüksek katma değerli ihracatla döviz kazanamayışıdır.

TAŞA TOPRAĞA GİTTİ

İktidar bu temel sorunu hafifletecek, tarihten gelen cari açık sorunumuzu tahammül edilebilir hale getirecek bir “sanayi stratejisi” geliştirmedi, kaynak tahsisinde buna öncelik vermedi.

Bu benim eleştirim değil, iktidarın kendi itirafı... Bu iktidarın Temmuz 2019’da çıkardığı 11. Kalkınma Planı’nda, “kaynakların sanayi sektöründen ziyade, dış ticarete konu olmayan sektörlere yöneldiği”, bu yüzden “üretkenlik arz eden alanların yatırım kompozisyonu içindeki payının görece azaldığı”, bunun da ihracatın yeterince artmasını engellediği belirtiliyor, oranlar veriliyor! (Paragraf, 130, 131)

Sanayici Rahmi Koç, daha beş yıl önce “'Yatırımlar taşa toprağa gitti, rekabet gücü kazanamadık” diyerek uyarmıştı. (18 Şubat 2016)

Yine beş yıl önce TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes “endişeliyiz” diye uyarmıştı. (19 Kasım 2019)

Daron Acemoğlu dört yıl önce “bir iki yılda kriz çıkacak” diye alarm vermişti (25 Aralık 2017)

Niye böyle diye çağırıp istişare edilmedi, aksine eleştiriler tepkiyle karşılandı.

Bugün de enflasyonla mücadeleye ve para politikalarının istikrarına öncelik verilmesini isteyenleri “mandacı iktisatçılar” diye niteleyince, yine uyarılara kulak tıkanıyor…

Ekonomiyi iktisat ilminin kavramları yerine böyle siyasi ve ideolojik kavramlarla konuşmak, yönetimi iktisadi rasyonalizmden uzaklaştırıyor.

ASIL ŞİMDİ LAZIM

Temel sorun bu olsa gerek, siyasi beklenti ve ideolojik kavramların rasyonel iktisadi politikaların alanını hayli daraltması…

İktidar ilk on yılda klasik iktisat ve AB süreci dinamikleriyle başarılı ve sağlıklı büyümeyi başarmıştı. Son 6-7 yılda ise seçimlere odaklı siyasi kararlar ve ideolojik düşünceler ekonomide iniş çıkışlara, U dönüşlerine “Çin böyle kalkındı” sürprizine yol açtı. Nihayet, TL’yi güçlendirecek politikalar gerekirken, altın ve döviz tasarruflarına ‘fırsatı değerlendirme’ çağrısı yapıldı bir yararı olacakmış gibi.

Asıl U dönüşü şimdi lazım. Bugünkü sistem ve politikalar yerine, devlet idaresinde kuvvetler ayrılığına ve hukukun üstünlüğüne, ekonomi yönetiminde klasik (ortodoks) iktisada ve güçlü kurumlara dönmek şart.

YORUMLAR (159)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
159 Yorum