‘Bilimsel’ çapaçulluklar
Bir sabah gazeteye bakarken birden ‘bilimsel’ bir haberle karşılaşıyorsunuz. Gazetelerde ‘Dikkat! Bilimsel haber çıkabilir’ uyarısı olmadığı için sık sık oluyor böyle şeyler. Neymiş efendim? Koşmak kalp sağlığını hiçbir şekilde olumlu veya olumsuz etkilemiyormuş. O sabahları kan ter içinde atletle filan koşarak yanınızdan geçenleri, haberle birlikte bir defa daha yanınızdan geçerken düşününce, ister istemez üzülüyor insan.
Amerika’yı gezip ülkesine dönen meşhur Fransız yazarın meşhur kitabında ilginç bir cümle vardı: “Amerikalılar sigara içmeyince ölmeyeceklerini zannediyorlar.”
Amerikalıların bir kısmı bugünlerde daha değişik kanaatlerle, Ortadoğu’da ve ülkemizde bazı değişik sonuçlar elde etmek için, silahtan hukuk tekniklerine kadar değişik enstrümanların salıncağında bambaşka kapıları tıklatmakla meşgûl.
İçine doğduğumuz dünya ve içine doğduğumuz toplumda, bazı kabullerin de içine doğuyoruz ister istemez. Bu kabullerin bazısı kendiliğinden parçalanırken, bazıları da hayatımızın ana atardamarlarından birine dönüşüyor.
Bireysel, toplumsal, düşünsel… Değişik kabullerimiz, zanlarımız, önyargılarımız, redlerimiz var. Bunların ne kadarı ömrümüzün sonuna kadar hiç değişmeden kalıyor, tesbiti çok zor.
Öleceğini bilen tek canlı denir, insan için.
Bu gerçekliği unutup yemek yiyebilmek, su içebilmek, birazcık tebessüm edebilmek için uydurup durduğumuz şeylerin haddi hesabı yok. Kimi bir müziğin içine uzanıyor, kimi sonsuzmuş gibi gözüken felsefî bir kabul ya da red yapısının saçakları altına sığınıyor, kimi de zihinsel labirentlerin, ormanların, çayırların içinde dolaşıp durmada.
İnanç var bir de.
Bütün evreni içine alan bir kalp uzayı.
Peygamberi, kitabı, öbür dünya tasavvuru, varlığı açıklayıcı manzumesi ile inanç.
Yunus’a bakarsan mesele çözülmüş, Kierkegaard’a bakarsan meseleye pek giremiyoruz. İki nükleer bomba sallayıp şehri dümdüz etmekle meselenin düzeleceğini düşünen ve bunu yapmakta beis görmeyen birden fazla yapının olduğu bir dünyada, yumurta süt tereyağı gibi ürünlerin bir gün zararlı, bir gün yararlı olduğuna dair bilimsel sonuçların nasıl bir önemi olduğunu bilmiyorum. Tıpkı mesai saatleri, trend diziler, revize edilmiş psişik yaklaşımların ne işe yaradığını anlamadığım gibi.
Şu veya bu miktardaki parasal döngülerin; bir milletin, bir bölgenin, bir geleceğin dengeleriyle oynama ihtimali ilginç. Yeterince ilginçlik, tuhaflık yokmuş gibi şimdi yepyeni tutum ve kaynayan durum kazanlarında değişik ölçekli kepçeler dolaşmaya başlayacak.
İnsan teki ölüp gittikten sonra da hiçbir şey olmamış gibi doğacak olan güneş, ölüp gidecek diğer insanlar üzerine çok uzak ışıklarını serpmeyi sürdürecek. Ve bazı insanlar yine atletleriyle kan ter içinde koşarak geçmeyi sürdürecekler yanıbaşınızdan. Onlara gülümseyin lütfen. Hiç görmeseler de.
HER ŞEYE TIPA TIP UYAN VE HER ŞEYİ ÇOKTAN BİLENLERİN ŞARKISI
bir şey yapılması gerektiğini ve de hemen
çoktan biliyoruz
ama daha erken olduğunu bir şey yapmak için
ama artık geç olduğunu bir şey daha yapmak için
çoktan biliyoruz
ve işlerimizin yolunda olduğunu
ve bunun böyle süreceğini
ve bunun anlamı olmadığını
çoktan biliyoruz
ve suçlu olduğumuzu
ve suçlu oluşumuzda bir suçumuz olmadığını
ve elimizden bir şey gelmeyişinde suçlu olduğumuzu
ve bunun bize yettiğini
çoktan biliyoruz
ve belki de ağzımızı tutmanın daha iyi olacağını
ve ağzımızı tutmayacağımızı
çoktan biliyoruz
çoktan biliyoruz
ve kimseye yardım edemiyeceğimizi
ve bize kimsenin yardım etmeyeceğini
çoktan biliyoruz
ve yetenekli olduğumuzu
ve hiç ve gene hiç arasında seçme yapabileceğimizi
ve bu sorunu temelden incelememiz gerektiğini
ve çaya iki tane şeker attığımızı
çoktan biliyoruz
ve baskıya karşı olduğumuzu
ve sigaraların pahalılaştığını
çoktan biliyoruz
ve her seferinde bir şeyin olacağını önceden kestirdiğimizi
ve her seferinde haklı çıkacağımızı
ve bundan bir şey çıkmayacağını
çoktan biliyoruz
ve her şeyin yalan olduğunu
çoktan biliyoruz
ve bir şeyi atlatmanın her şey değilde hiçbir şey olduğunu
çoktan biliyoruz
ve bizim bunu atlatacağımızı
çoktan biliyoruz
ve bütün bunların yeni olmadığını
ve yaşamanın güzel olduğunu
ve bunun her şey olduğunu
çoktan biliyoruz
çoktan biliyoruz
çoktan biliyoruz
ve bunu çoktan bildiğimizi
çoktan biliyoruz
Hans Magnus Enzensberger (Alıntı İzdiham’dan, lâkin çevirmeni kim acaba? Merak ettim çok.)
ANONS
Ağır sanat hamlesi gerekiyor. Acil.