Şapkadan tavşan çıkmasını mı bekliyorsunuz?
Türkiye yakın tarihinde eşi benzeri görülmemiş ekonomik ve kurumsal bir çöküş dönemini yaşıyor. Bu açıdan bakıldığında 2023 seçimlerinin demokrasinin geleceği açısından hayati bir önem taşıdığı konusunda hemen herkesin ittifak halinde olduğu bir gerçek.
İktidar her ne kadar “Türkiye yüzyılı” sunumuyla bir illüzyon yaratmaya çalışsa da şu andaki performansıyla 2023’ü kazanması mucizelere kalmış durumda. Manifestoda pırıltılı cümleler vardı, hukuk, özgürlük ve husumetleri ortadan kaldırmak gibi toplumun hasretini çektiği hayali vaatler de vardı. Öyle ki Türkiye halkının hiçbir derdine merhem olmayacak ve de karşı olduğu Kanal-İstanbul projesi bile vardı.
Ancak bunların hiçbirisi yaşanan gerçekliğe tekabül eden, toplumun sorunlarına çare olacak vaatler olmadığı için daha üzerinden bir ay bile geçmeden unutulup gitti.
Çünkü iktidar ekonomik krize çözüm üretemiyor, enflasyonla mücadelede kelimenin tam anlamıyla havlu atmış durumda. Hukuk, özgürlük gibi çok önemli vaatler konusunda ise iktidarın inandırıcılığı yok. Eğer bir taraftan demokrasi, hukuk vurgusu yaparken arka kapıdan dolaşarak medyayı ve toplumu susturmak için “sansür yasası” çıkarıyorsanız, doğal olarak “Türkiye Yüzyılı” manifestosunun inandırıcılığını bizzat kendiniz yok etmiş olursunuz… Kısacası Cumhur İttifakı kaybetmeye en yakın noktada bulunuyor.
İşte tam bu noktada ‘Türkiye’yi 2023’te güvenli bir limana salimen kim ulaştıracak?’ sorusunu sormak gerekiyor. Bunun için de elimizde tek adres var, 6’lı masa… Ama hemen belirtmek gerekiyor ki muhalefet şu ana kadar toplumu heyecanlandıracak ve güçlü umut dalgası yaratacak bir görüntü ortaya koyabilmiş değil.
Evet bir yıldır masayı dağıtmadan bugüne kadar geldiler, gerek parlamenter sistem gerekse birlikte adım atma konusunda önemli bir mesafe aldılar, bu bile başlı başına çok değerli bir kazanım. 14 Kasım’da DEVA Partisi’nin ev sahipliğinde yapılan toplantıda, özellikle parlamenter sistemin anayasal temeli konusunda somut bir adım attılar ve 28 Kasım’daki toplantıda da bunu deklare edecekler.
Ama bu yeterli değil, mesela ‘yol haritası’ şimdiye kadar çoktan açıklanmalıydı. Çünkü esas itibariyle toplumda heyecan dalgası yaratacak olan, 6’lı masanın ülkeyi nasıl yöneteceklerini ve toplumun temel sorunlarını nasıl çözeceklerini tek ses halinde açıklamalarıdır.
Hemen hatırlatalım, halk parlamenter sistemin nasıl hayata geçirileceğinden çok, yaşadığı ekonomik krizden ve yoksulluktan nasıl kurtulacağının cevabını bekliyor. Evet bugün Türkiye’nin içine düştüğü ekonomik krizden hukuk devletinin zaafa uğramasına, kurumsal çöküşten dış politikadaki politikasızlığa kadar her alandaki çöküşün tek sorumlusu mevcut alaturka sistemdir.
Galiba 6’lı masanın güçlü bir rüzgar estirememesinin en önemli sebebi, henüz adayın belirlenememiş olması olsa gerek. Her ne kadar muhalefet bu konuda temkinli adım atma kararlılığını sürdürüyor olsa da bu virajı aşmadan toplumda heyecan yaratmaları biraz zor görünüyor.
Kim nasıl değerlendirir bilemem ama aday belirleme geciktikçe, farklı çevreler tarafından üretilen ‘masada kriz var’ algısının bitmesi de pek mümkün gözükmüyor.
Unutmayalım iktidar uzun süredir neredeyse bütün gücünü 6’lı masayı dağıtmaya teksif etmiş durumda. Çünkü biliyor ki bu masa dağılmadığı sürece, Cumhur İttifakı’nın kazanması asla mümkün olmayacaktır.
Bu meselenin ciddiyetini kavrayan tek kişi de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dır. Nitekim G-20 zirvesi için gittiği Endonezya’da gazetecilere konuşan Erdoğan, cümleleri hiç eğip bükmeden İYİ Parti lideri Meral Akşener’e ‘masadan ayrıl’ çağrısı yaptı. Erdoğan’ın ifadeleri aynen şöyle: “CHP’yi bir kenara koyalım, 6’lı masanın hepsini söylememe gerek yok, ama İYİ Parti’nin bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir.”
Görüldüğü gibi şu anda Cumhur İttifakı’nın tek problemi 6’lı masa… Yeniden iktidar olma yolunda önündeki en büyük en büyük engelin bilincinde olan Erdoğan’ın bu konuda şapkadan yeni tavşanlar çıkarabileceğini kimse unutmasın.
6’lı masayı oluşturan muhalefet liderleri eğer bu sistemin değişmesi konusunda kararlı iseler, umarız şapkadan yeni tavşanlar çıkmadan adaylık meselesini bir an önce konuşup bir çözüm üretirler…