İşçi hakkı ya da iş hakkı...

Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işine son verilenler hakkında nerede ise toplumsal hareket isteniyor. İsteyenlerden bazılarının önemli akrabalarının devletin şefkatli koltuklarında oturduğu biliniyor.

Hayatında bir kez bile işçi hakkı ve işsizlik konusunu ele almamış olanların, bugün işçi ve çalışma hakkı konusunda meğerse ne kadar hassas olduklarını görüyoruz.

Ama bu hassasiyet sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi noktasında.

Mesela geçen yıl inşaatında kaç kişinin dahi öldüğünü tam bilmediğimiz yeni havalimanı yapımında işçiler gösteri yapmıştı. Haaa, o gösteri çalışma hakkı konusunda değildi aslında; yaşama hakkı için gösteriydi.

Yani işçiler ölmek istemediklerini dile getirmek istiyorlardı.

Bugün işçi hakkı, çalışma hakkı... Anayasal hak vs vs diyenlerin nerede ise tamamı geçen yılki gösteride yaşamak isteyen işçilerin tutuklandığını da göremediler.

Varsa İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yoksa yine onlar.

Bülent Turan zaten o işçilerin seçim nedeniyle işe alındığını açıklamış oldu. Ama nafile...

***

Uzun yıllardır Uzel Traktör Fabrikasında mağdur edilen, yıllarca maaşlarını bile alamayan 2 bin 200 işçinin yaşadığı durumu ele alıyorum. Soros uzantısı zamanın TESEV yöneticilerinin de yer aldığı bir operasyon.

Fabrika iflas ettirildi.

Yıllar yıllar önce bu işin olacağını ve fabrika arsası için operasyon yapıldığını açıklamıştım. Yazdıklarım tek tek çıktı ve çıkmaya da devam ediyor.

Maaşlarını alamayan...

Tazminatlarını alamayan 2 bin 200 işçi ve aileleri...

O gün veya bugün hala işçi hakkı diye sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önündeki eylemi takip eden kimseden ses çıkmadı.

Ankara ise bu işi hiç sahiplenmedi mesela.

Hatta işçiler arasında konuşulanlar arasında operasyonda Ankara’dan da önemli desteğin geldiği yönünde.

Ama bu söylentinin şu anda değeri yok. Sadece söylenti... Sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin kaybedilmesi ile iş Ankara’ya kaldı. Dün yazdığım mesele yani.

Arsanın satışı yapılır ve operasyonun büyük kısmı tamamlanır ise geriye imar değişikliği kalıyor. İşte o değişiklik belediye eliyle değil de Ankara eliyle yapılırsa o söylentilerin de ne anlama geldiğini anlamış oluruz.

Bekleyip göreceğiz.

Bakalım bu iş ne kadar geniş bir ağı kapsıyor? Neler var neler yok takipçisi olacağız.

Keşke İstanbul Belediyesi’ne seçim nedeniyle alınan ve tüm hakları ödenen işçi savunucuları Uzel İşçilerinin hak arayışlarını da görseler.

Keşke görseler.

Ya da görebilseler.