Özel temsilcilerin ilk buluşması
Türkiye ve Ermenistan hükümetleri, ki ülke arasındaki ilişkileri doğrudan diyalog yoluyla geliştirmek için karşılıklı özel temsilciler tayin etti, malum.
Türkiye’nin Ermenistan Özel Temsilcisi, Serdar Kılıç (Eski Washington Büyükelçisi).
Ermenistan’ın Türkiye Özel Temsilcisi, Ruben Rubinyan (Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı).
Kılıç ve Rubinyan’ın ilk buluşması nasipse yarın (14 Ocak) gerçekleşecek.
Gönül isterdi ki özel temsilciler Ankara yahut Erivan’da bir araya gelsin ama randevu Moskova’da.
Niye Moskova’da?
Çünkü Ermenistan öyle istiyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 27 Aralık 2021 tarihli bir açıklamasından biliyoruz bunu.
Şöyle demişti Çavuşoğlu:
“Bizim edindiğimiz izlenime göre ilk toplantı, Ermenistan’ın böyle bir arzusu var, Moskova’da gerçekleşecek. İlk toplantının dışında temasların biz doğrudan olmasını arzu ediyoruz. Niye? Karşılıklı özel temsilci atadık, doğrudan görüşsünler diye.”
Anlaşılıyor ki, Ermenistan’ın Moskova tercihinden Türkiye rahatsız.
Ermenistan’ın Türkiye ile doğrudan ve bire bir değil Rusya üzerinden veya Rusya’yı yanına alarak görüşmek istediği, en azından Ankara’da öyle bir algının oluştuğu da anlaşılıyor mezkûr açıklamadan. Ve Türkiye’nin esas bundan rahatsız olduğu.
“İlk toplantının dışında temasların biz doğrudan olmasını arzu ediyoruz. Niye? Karşılıklı özel temsilci atadık, doğrudan görüşsünler diye.” cümleleri sadece bir temenniyi değil, aynı zamanda bir sitemi de ifade ediyor gibi.
‘İki yetişkin olarak baş başa konuşamayacak mıyız? Yanında abin olmadan oturup konuşamıyor musun benimle?’ gibi bir şey.
***
Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmek ve sınırların açılmasıyla Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanmak, Ermenistan için, her şeyden evvel Rusya’ya bağımlılıktan kurtulmak veya bağımlılığı azaltmak bakımından önemli olsa gerek.
Nitekim, Londra merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Liderlik Ağı’nın (European Leadership Network) internet sitesinde yayımlanan bir makalede de Ermenistan’ın güvenlik ve ekonomi bakımından Rusya’ya “ağır bir şekilde bağımlı” olduğuna dikkat çekilerek “Açık sınırlar Ermenistan’ın Rusya karşısındaki konumunu güçlendirir… Türkiye’yle ilişkilerini geliştiren Ermenistan bu sayede müstesna coğrafi konumunu değerlendirme imkânına kavuşur” deniyor, Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasının önemi vurgulanıyor ve karşılıklı özel temsilci tayin etme kararı kutlanıyor. (The West should re-engage in the South Caucasus. Here’s where and how / Daniel Shapiro, europeanleadershipnetwork.org, 14 Aralık 2021)
Rusya, Ermenistan’ın Türkiye ile yakınlaşmasını ne kadar ister, Türkiye ile hangi şartlarda ve ne kadar yakınlaşmasına tahammül edebilir?
Ermenistan, Rusya’nın kontrolündeki bir süreçle mi kurtulacak Rusya’nın nüfuzundan?
***
Türkiye ile ilişkilerini geliştirme sürecini Moskova’da Rusya’nın himayesi altında başlatma arzusu, Ermenistan’ın Rusya’nın gölgesinden çıkmaya şimdilik hazır olmadığını gösteriyor. (Belki de özel temsilcilerin ilk toplantısının Moskova’da yapılmasını Rusya Ermenistan’a dayattı ve Türkiye ile diyalogun nereye varacağını kestiremeyen Ermenistan Rusya’ya direnmeyi riskli buldu.)
Türkiye ve Ermenistan’ın özel temsilcileri ve bilahare dışişleri bakanları ve devlet-hükümet başkanları görüştükçe, taraflar arasında ünsiyet geliştikçe, Ermenistan Türk fobisini aşarak Türkiye’nin uzattığı dostluk elinin sahiciliğine kani oldukça bu durum değişecektir inşaallah.
Ve Azerbaycan-Ermenistan-Türkiye kanalları açıldıkça, bunun herkes için ne kadar faydalı olduğu görülüp iş birliğinin tadına varıldıkça Karabağ meselesini -Rusya’ya ihtiyaç duymadan- tatlıya bağlamak için gerekli ortam oluşacaktır.
Özel temsilcilerin ilk buluşmasının yeri ve şekli bir yana; Türkiye ve Ermenistan’ın uzun süre sonra yeniden yüz yüze konuşmaya başlaması ümit verici.