Kur’an-ı Kerim’in Abhazca meali
Abhazya Cumhuriyeti’nin nüfusu 250 bin civarında. Abhazlar nüfusun yarıdan biraz fazlasını teşkil ediyor. Diğer önde gelen etnik gruplar: Gürcüler, Ermeniler, Ruslar.
Ülke nüfusunun yüzde 70 kadarı Hıristiyan. Abhazlar arasında da Hıristiyanlar çoğunlukta; Müslümanların oranı bir rivayete göre yüzde 20, başka rivayetlere göre yüzde 30-35.
Sovyetler Birliği dönemindeki malum uygulamalar Abhazya’da Müslümanlığı feci şekilde yıprattı. Ateist diktatörlüğün çöküşü ve Abhazya’nın bağımsızlığı ile beraber başlayan İslamî davet ve irşat faaliyetleri devam ediyor . Bu faaliyetlerin en büyük eksiği, Abhaz dilinde bir Kur’an meali idi. Müjde: O eksik nihayet giderildi.
***
Oktay Chkotua, 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi’nden sonra Abhazya’dan Osmanlı topraklarına hicret eden ve Sakarya’nın Hendek ilçesine bağlı Aktefek / Karadere köyüne yerleşen bir ailenin soyundan geliyor. 1991’de üniversite tahsili için Abhazya’ya gitti. 1992’de Abhazya’nın bağımsızlık savaşına katıldı ve oraya yerleşti. Savaştan sonra -fikir babası olduğu- Geriye Dönüş Devlet Komitesi (Muhaceretteki Abhazların ata yurduna dönüşünü teşvik ve koordine eden resmî kuruluş) bünyesinde görev yaptı. Abhazya parlamentosuna seçildi. Abhazcadan Türkçeye ve Türkçeden Abhazcaya kitaplar tercüme etti. 2015’te, bazı dostlarının ısrarları üzerine, Abhaz dilindeki ilk Kur’an mealini hazırlamaya başladı…
Başlarda çok tedirginmiş. Türkçe meal hazırlayanlar bile pek çok kelimenin Arapçasına karşılık bulamazken Abhazca bu işe nasıl kâfi gelecek diye endişe ediyormuş. “Korku içinde ilk adımı attım” diye anlatıyor bir internet paylaşımında; “ama daha ilk satırlardan itibaren müthiş bir özgüven ve rahatlama hissi yüreğime postu serivermişti. Meğer bizim Abhazcamız ne müthiş bir dilmiş, meğerse ne olağanüstü bir ifade kabiliyeti varmış da farkında değilmişim...”
Meal geçen eylül ayında tamamlandı ve bu ay neşredildi.
Müjdeyi alır almaz Oktay Bey’e ulaşmanın yolunu aradım ve -Eskişehirli Gülden kardeşim sağ olsun- Abhazya’daki telefon numarasını buldum.
Telefonda biraz sohbet ettik, ardından eposta yoluyla kısa bir mülakat yaptık.
***
-Abhazya’da Müslümanların umumi ahvali nasıl?
-SSCB dönemi boyunca Abhazya Müslümanları son derece ciddi bir baskı altında tutuldu ve sistematik olarak yok edildi. Bunun üzerine Stalin-Beria ikilisinin Abhazlara uyguladığı soykırım politikaları da eklenince Abhazya’da İslami manada sözü edilebilecek bir kırıntı bile bırakılmamaya çalışıldı diyebilirim. Ancak geleneksel Abhaz inancı zaten Allah’ın birliğini kabul eden güçlü bir damar olarak her şeye rağmen halkın günlük yaşamında varlığını sürdürdüğü için, Müslüman Abhazlar da varlıklarını bir şekilde günümüze kadar sürdürebildiler. Ancak İslamiyet adına bildikleri, sadece besmele çekme, domuz eti yememe, ramazan ayı boyunca da perşembeyi cumaya bağlayan gecelerde ölüler için bir sofra kurup mum yakıp dua etmekten ibaretti. Yıllar önce çöpte bulduğum ve sanırım 1955 yılında basılan bir kitabın adı “Müslümanlığın Abhazya’daki durumu ve onun yok edilmesi ile ilgili yapılması gerekenler” idi. Kitabı okuyup yapılan uygulamaları düşündüğümde bugünümüze şükrediyorum... Günümüzde Abhazya Müftülüğü “Abhazya Müslümanları Ruhani Yönetimi” adı altında resmi bir kurum olarak çalışmalarını yürütüyor. Kurban Bayramı, Abhazya devletinin resmen kabul ettiği bir bayram. Sohum ve Gudauta şehirlerinde iki adet mescid bulunuyor. Özellikle gençler arasında İslam’a ciddi bir ilgi söz konusu. Son zamanlarda ise Sohum’daki mescidin daha kapsamlı bir hale getirilmesi için bir çalışma başlatılmak üzere. Ayrıca Türkiye Diyanet Vakfı’nın koordinatörü bir imam kardeşimiz de Abhazya’da resmi görevli olarak bulunuyor. Burada altını çizmem gereken en önemli husus ise Abhazlar arasında dini kavga ve çekişmelerin asla söz konusu olmaması, Müslüman ve Hıristiyanların bir arada ve barış içinde yaşıyor olmalarıdır.
-Abhaz dilindeki ilk Kur’an mealini hazırlamak size nasip oldu. Bu meali Türkçe meallerin ışığında hazırladınız, değil mi?
-Evet, meali Türkçe meallerden yararlanarak hazırladım, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı portal başta olmak üzere 40’a yakın meali okuyup, karşılaştırıp, Abhazca en güzel nasıl ifade edilebilecekse metni o şekilde oluşturmaya çalıştım.
-Meal nerede ve kaç adet basıldı?
-İlk baskıyı 1000 adet olarak İstanbul’da gerçekleştirdik. Çünkü buradaki matbaamızın baskı kalitesi maalesef sınırlı. Mealimizi buradaki Müslümanlara, akademik çevrelere, üniversite, enstitü ve kütüphanelere, Hıristiyan din adamlarına ve diğer tüm isteklilere hediye edeceğiz. İnşaallah tükenir ve yeniden talep olursa da yeniden basıp insanlarımıza ulaştırmaya çalışacağız.
-İlk tepkiler nasıl?
-Beni mahcup edecek düzeyde övgülerle dolu son derece olumlu tepkiler aldım. Hatta dini hassasiyeti olduğunu düşünmediğim insanlar bile çok güzel tepkiler verdiler. Bundan dolayı gerçekten çok mutluyum. İfade etmek istediğim bir başka husus da buradaki papazlarımız başta olmak üzere Müslüman olmayan bir çok insanımızın da bu çeviriyi merakla bekliyor olmaları. Zira daha önce yaptığım ham çevirileri her kesimden insanımıza gösterdiğimde istisnasız hemen hepsi çok beğenmişler ve bir an önce bitirmem için beni yüreklendirmişlerdi.
***
Oktay Chkotua’ya can-ı gönülden “Allah razı olsun” diyor, Kur’an-ı Kerim’in ilk Abhazca mealinin nice hayırlara vesile olmasını diliyorum.