Kısacık bir yazı
Tarih: 10 Eylül 1999.
Yeni bir gazete yayın hayatına atılıyor.
Ayyıldız gazetesi.
Türk dünyasına, Turan illerine, birleşik Turan ülküsüne adanmış bir gazete.
“Atatürkçü” tarafını beğenmediğim ve de anlamlandıramadığım, Turan illerinin birliğine yönelik çabalarını ise takdir ettiğim eski siyasetçi/devlet adamı Namık Kemal Zeybek’in yönetiminde bir gazete bu.
Türkiye ile beraber Azerbaycan’dan, Kırgızistan’dan, Türkmenistan’dan, Özbekistan’dan, Kazakistan’dan haberler veriyor, fikirler aktarıyor.
Türk dünyasına bir bütün olarak bakmayı vazediyor.
***
“Böyle bir gazeteye ihtiyaç vardı, iyi oldu” diyorum.
Bir arkadaşım “Sen İttihad-ı İslam’cı değil miydin? Ne zaman Turancı oldun?” diye soruyor.
İttihad-ı Turan’ı İttihad-ı İslam’ın bir cüzü olarak görmek gerektiğini söylüyorum.
Maalesef çok kısa süren (birkaç haftaydı galiba) yayın hayatı boyunca ilgiyle takip ediyorum Ayyıldız’ı.
Bu ilgimde, gazetenin yazar kadrosunda yer alan Nevzat Kösoğlu’nun da payı var.
***
“Bugün hangi konuda yazayım?” diye düşünürken, kendisiyle şahsen tanışma ve Ötüken Neşriyat’ın Ankara Kızılay’daki yazıhanesinde birkaç kere sohbet etme şerefine nail olduğum Nevzat Kösoğlu’nun Ayyıldız’daki ilk yazısı geldi aklıma.
Kısacık bir yazıydı.
Nevzat Abi (Allah ganî ganî rahmet eylesin), Ayyıldız okurlarını selamlayıp yeni gazetenin hayırlı olmasını diledikten sonra şöyle demişti o yazıda:
“Bir dostun hatırını sormak, sokaktan geçen herhangi bir insana tatlı bir tebessüm, bir hastayı ziyaret, bir yoksula el atmak, benim yazacağım bütün yazılardan daha güzeldir.”