Seçim doğru olunca
Dirençli, dinamik, kendi sahamızda baskı pres yapan takımlara karşı varlık gösteremiyoruz. Macaristan, Sırbistan ve son Almanya maçı bunu açıkça gösterdi. Çıkarken kaptırılan her top kalemizde tehlike ya da gollerle sonuçlandı. Rusya bu eksik yanımıza iyi çalışıp, ilk yarıda önde basıp, pas trafiğimizi bozup oyunu tehlikeli bölgeye yıkmamızı engelledi. Yaptığımız hatalar golün habercisi gibiydi. Rakip biraz daha hızlı olabilse ikinci golü bulması içten bile değildi. Üç maçtır bu hataları göremeyen Şenol hoca oyunu ileriye taşıyabilecek rakip presi rahat atlatabilecek Yusuf ya da kadroya seçilse İrfan Can ile başlayabilirdi. Kanatta Cengiz Ünder seçimi de farklı olabilirdi.
Başarılar kazandığımız oyun anlayışını son maçlarda kaybettik ya da rakibe göre oynuyoruz... Böyle olunca da rakip oynuyor biz seyretmiş oluyoruz.
İlk yarıda orta sahamız Ozan, Mahmut, Hakan forvetimiz Burak’dan uzak olunca etkisiz bir oyun oynadık,
İkinci yarı oyuna Cengiz’in girişi, Çalhanoğlu’nun Burak Yılmaz’a yakınlaşması istediğimiz oyun sahaya yansımaya başladı. Duran top ile bulduğumuz gol ve ataklarımız gerçek oyunumuzu gösterir gibiydi.
Şenol hoca evet hazırlık maçlarında değişiklikler yapıyor oyuncularını daha iyi görme tanıma açısından iyi olsa da böyle önemli turnuvalarda macera aramasına gerek yok. Hoca böyle turnuvaları sanki önemli görmese de böyle turnuvalar oyuncuların birbirlerine alışma açısından en önemli etken, rakibimiz Rusya birbirlerine ne kadar alışkın olduklarını ilk yarıda gösterdiler. İkinci yarı yaptıkları pres ve baskıdan dolayı yoruldular
Oyun anlayışımız ve kadro seçimi doğru olduğunda neler yapabildiğimizi herkes görüyor. Bu kadro ile bir iki değişiklik dışında oynamamak gerekir...