Bahar mevsiminin gelmesi ile birlikte tarlalarda enginar hasadı da başlamış durumda. İzmir’in sahil kenti Urla’da bu yıl 9.’cusu düzenlenen Uluslararası Enginar Festivali büyük coşkuyla başladı. Enginar, Akdeniz bölgesinde yetişen bir bitkidir ve antik çağlardan beri insanlar tarafından kullanılmaktadır. Mısırlılar, Romalılar ve Yunanlılar, enginarı tıbbi amaçlar için kullanmışlardır. Antik Yunan döneminde enginar, kahraman Herakles tarafından keşfedilmiştir ve Roma döneminde ise yaygın olarak tüketilmiştir. Enginar, 16. yüzyılda İtalya'da popüler hale gelmiştir ve daha sonra İspanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde de yaygın olarak tüketilmeye başlanmıştır. Türkiye'de de enginar, özellikle Ege bölgesinde yetiştirilmekte ve yaygın olarak tüketilmektedir. Enginarın yüksek lif içeriği, sindirim sağlığına yardımcı olurken, düşük kalorisi ise diyet yapanlar için ideal bir seçenek yapmaktadır. Ayrıca, enginarın potasyum içeriği de yüksektir, bu da kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur.
Enginar, Türk mutfağında oldukça yaygın bir sebzedir. Özellikle Ege bölgesinde yetiştirilen enginar, zeytinyağlı yemeklerde sıklıkla kullanılmaktadır. Enginarlı yemekler arasında enginar dolması, enginar salatası, enginarlı pilav, enginarlı makarna ve enginarlı mezeler bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, Türk mutfağındaki bir diğer popüler yemek olan ciğerli enginar da enginarın farklı bir şekilde kullanımına örnek olarak verilebilir. Ayrıca, enginarın yapraklarından yapılan enginar yaprağı sarması da Türk mutfağında sıkça tüketilen bir yemektir.
Enginar seçerken, taze ve sıkı yapraklara sahip olanları tercih etmek önemlidir. Yaprakları taze ve sıkı olan enginarlar daha lezzetli olacaktır. Enginarın altındaki sapın taze ve yeşil olması da taze olduğunu gösteren bir işarettir. Enginar, buzdolabında saklanabilir. Ancak, enginarın kısa bir raf ömrü vardır, bu nedenle mümkün olduğunca çabuk tüketmek daha iyidir. Enginarı buzdolabında saklamak için, yapraklarını hafif nemli bir bezle sararak bir poşete yerleştirebilirsiniz. Ayrıca, enginarın sapını kesmeden saklamak da daha uzun süre taze kalmasına yardımcı olacaktır.
Toprak ananın bize sunduğu bu nimetten mahrum kalmamanız dileğiyle…
