Beşiktaş için kağıt üzerinde kolay bir eşleşmeydi LASK Linz. Vodafone Park’taki ilk maç 1-0 bitmişti ama aşırı sertlik karşısında ‘sakata’ gelmemek istemişti Siyah-Beyazlı futbolcular, riske girmemişti. Ama evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor. Son dönemde Türk futbolunun Avrupa’daki lokomotifi olan Beşiktaş, Avusturya’da tatsız bir sürprizle karşılaştı. Oyunu ilk dakikadan itibaren kontrol eden Beşiktaş, atacağı 1 golle rakibin gardını düşürmek yerine düşük tempolu futbolu ile rakibini cesaretlendirdi.
Beşiktaş’ın atıp koparacağı maçı krize sokmasında orta sahanın verimsizliği ve savunmadaki bireysel hatalar belirleyici oldu. Çok fazla organize atak geliştir(e)meyen Linz’in ilk yarıda iki kez geldi, biri gol oldu, az farkla dışarı çıktı. Beşiktaş rakibin tek etkili silahı Tetteh’e çözüm bulamayınca Victor Sa’nın golüyle şoke oldu. Sa, takımın yenisi Roco’nun uyum süreci zaafını affetmedi.
Şenol Güneş,
ikinci yarıya golün yenilmene sebep olan pozisyonun başlangıcındaki Oğuzhan’ı çıkarıp Quaresma ile başladı. Q7’nin girişi Beşiktaş’ın enerjisini yükselttiği gibi kaliteli hücum ataklarını da arttırdı. Kartal ağırlığını maça koyduğu dakikalarda yine r savunma hatası, pozisyon fakiri Linz’e yardımcı oldu. Tetteh’in ortasında oyuna yeni giren Frieser de bu fırsatı kaçırmadı.
Maçın kalan süresi, Avusturyalıların aradan güneş ışığı sızmayacak derecedeki kalabalık savunması şeklinde geçti. Ne Babel, ne Quaresma ne de oyuna sonradan giren Negredo bu çetin cevizi kıracak gibiydi. Linz’in Beşiktaş’ın Vardar’ı, Östersunds’u olmasını ise bir mucize gol önledi. Caner ortaladı, son bölümde forvet oynayan Pepe indirdi ve ‘kendine kulüp bul’ denilen Negredo vuruşuyla turu buldu. Beşiktaş güç de olsa tur atladı ama bu skorla dersini de aldı: Rakibin küçüğü büyüğü olmaz...
