Kolay maç yok
Lig zor geçecek, bu belli. Galatasaray için daha da zor geçecek, o da belli. Yeni yönetimi, taraftarın Yellow Friday jestine rağmen borç sarmalı bekliyor. En kısa çözüm ise futbolcu satmak. Stoke City ile görüşen Ndiaye kadroda yoktu. Kupada Fenerbahçe’nin başına gelenden ders çıkarmışlardı, sakatlanma riskine girmediler. Buna Fatih Terim’in iç rekabeti ateşlemek için Belhanda-Gomis’i kulübeye çekmesi de eklenince farklı bir 11 çıktı sahaya.
Maicon’un tutuk göründüğü maçta savunma göbeğini Denayer başarıyla toparladı. İlk topları o karşıladı, başarılı müdahaleler yaptı. Orta alanda ise Ndiaye- Fernando-Belhanda’nın yokluğunun yarattığı o boşluk dolmadı. Ön liberoda Selçuk-Tolga ikilisi istekli ama yaratıcılıktan uzaktı. Sağda Mariano verimliydi ama asıl işi Rodrigues yaptı. Hanesine 3 asist yazılmamasının sebebi arkadaşlarının ayaklarını 5 cm daha uzatamamalarıydı.
Göbekte Feghouli golünü attı ama lider olarak ön plana çıkmadı, çıkamadı, Eren’i pas olarak çok fazla besleyemedi. Asıl sorun ise soldaydı. Yasin tutuk, Latovlevici ise beceriksizdi. İlk yarı bir ara tribünler kaybettiği toplara tepki olarak Rumen futbolcuya tepki de gösterdiler ama yapacak bir şey yoktu, eldeki tek sol bek oydu.
Terim, daha ilk yarıda tükenen Selçuk’u alıp Belhanda ile başladı ikinci yarıya. Ama Belhanda, bu kadar geride, ön liberoda oynamaya alışık olmamasından herhalde beklenen ateşlemeyi yapamadı. Bu 45’te Osmanlı oyuna ortak oldu, etkili bir golcüsünün olmaması Galatasaray’ın şansıydı.
Son çeyrekte ise seyircinin ateşlemesi, oyuna giren Gomis’in enerjisi ile Galatasaray’ın yükselen baskısı vardı. Net bir pozisyon kaçıran Gomis, Rodrigues’in asistiyle gelen golü kaçırmadı.