Aslan evinde kral
Allah bizi mayısta şampiyon yapsın da hayırlısıyla biz gereğini yaparız zaten...” Fatih Terim, Galatasaray formasının hak edilmesi gerektiğini sık sık vurguladığı Kasımpaşa maçı sonrasındaki konuşmasında futbolculara bu sözlerle üstü kapalı gözdağı vermişti. Bursaspor karşısına çıkardığı 11 ise revizyon algısının tamamen dışındaydı. Cezası biten Belhanda dışında, Kasımpaşa kadrosu sahadaydı. Anlaşılan, Galatasaray’da oynadığının fark etmeyen bir tek Tolga vardı.
Galatasaray, çalkantılı bir dönemden geçen ve sert bir düşüş yaşayan Bursaspor karşısında daha ilk dakikadan itibaren baskıyı kurdu. Önde basan Sarı-Kırmızılılar, Bursaspor’u öylesine bunalttı ki konuk takım koca ilk yarı rakip kaleye bir kez bile gelemedi, hatta kendi ceza alanından bile çıkamadı. Durum böyle olunca goller peşpeşe geldi. Ekong’un ilk yarıda kırmızı kart görmesi de bu önde basan oyun planının bir sonucuydu.
İlk 45 dakikada kanatlarda oynayan Rodrigues ve Feghouli, Kasımpaşa maçından ders çıkarmış gibi etkili ve çalışkandı. Gomis attığı gollerle kariyerinin en verimli sezonuna bir adım daha yaklaştı. Belhanda forvet arkasında 10 numaranın yapması gereken tüm hünerleri sergiledi. Ama asıl kazanç Selçuk-Donk ikilisiydi. Sezonun ilk yarısında kenara atılan bu iki oyuncu, yeni transfer gibi takıma katkı sağladı.
Özellikle Selçuk’taki dönüş inanılmaz. Bir de frikik golü atma uğruna Drogba gibi her topu her mesafeden kullanma ısrarından vazgeçerse sanki kendisi için de daha iyi olacak gibi.
Bu maçta savunma bloğuna fazla iş düşmedi. Sanırım kalede Muslera vardı, pek iş düşmediği için fark edemedim! Ama Terim’in Mariano varken Linnes ısrarını fark ettim. Sadece anlam veremedim. Terim bu kadarı yeter demiş olacak ki maç 3-0 olunca Mariano ile barışma hamlesini yaptı. Galatasaray, Türk Telekom’da yine kazandı. Ama asıl sorun dışarı çıkıldığında yaşanıyor. Fatih Terim’in deplasmanda da kazanan bir takımı bir an önce ortaya çıkarması gerekiyor. Yoksa kupa ellerden kayıp gidebilir.
Bursaspor açısından ise söylenecek fazla bir şey yok. Görünen o ki Le Guen aşısı tutmadı. Fransız’ın artık günleri sayılı... Bu arada, geçen hafta Gomis’in bayılması, bu hafta Donk ve Eren’in talihsiz sakatlıkları hayra alamet değil. Bir kısmetsizliktir gidiyor...