Türkiye'nin önemli bir kısmının yakın gelecekte hem içme, hem de kullanma suyu sorunuyla karşı karşıya kalacağını belirten Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, 20-25 yıl sonra Güneydoğu Bölgesi hariç diğer bölgelerde su sorunu yaşanacağını, kuraklığın koronavirüs (covid-19) salgınından daha yıkıcı sonuçlarının olacağını söyledi.
Türkiye ve pek çok ülke için uydu üzerinden görüntüleme yapan NASA, 11 Ocak 2021 tarihinde yayımladığı görüntülerle Türkiye'nin yeraltı suları için kritik durumu gözler önüne serdi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün daha önce yayımlanan kuraklık haritalarına göre Türkiye'nin önemli bölümünün yağış almadığı, 'olağanüstü, çok şiddetli ve şiddetli kuraklık' yaşandığını gösteren haritalarda olduğu gibi NASA'nın yayımladığı haritada da şiddetli kuraklık tehlikesine işaret edildi. Türkiye'de kuraklığın en belirgin yaşadığı bugünlerde çok sayıda göletin büyük kısmının kuruduğu görüntülerle ortaya çıktı.
"TÜRKİYE ÇOK YAĞIŞ ALAN BİR ÜLKE DEĞİL"
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Türkiye'nin orta kuşakta yer alan bir ülke olduğunu ve bu yüzden orta kuşakta yer almanın getirdiği bazı dezavantajların olduğunu belirtti.
Türkiye'nin çok yağış alan bir ülke olmadığının altını çizen Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Ülkenin bütününü düşündüğünüzde İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgeleri fazla yağış almıyor. Karadeniz ve Akdeniz bölgelerin de kıyı dışında kalan alanları çok yağış almıyor.
Doğal olarak uzun yıllık bir periyot içerisinde bakıldığı zaman, küresel ısınmadan kaynaklı artan bir sıcaklık etkisi var. Dünya sürekli ısınıyor. Bunun önüne geçebilecek çalışmalar var. Dünyanın son birkaç yıldır bu konuda attığı adımlar var.
Dünyanın hızlı gelişen ekonomileri dahil olmak üzere küresel ısınmayı birçok ülke ciddiye alıyor. Şu an içinde bulunduğumuz kovid-19 pandemisinden çok daha büyük bir tehlikeli ve tehdit var. Bunu tüm dünya için söylemek mümkündür" diye konuştu.
"BU TÜRKİYE İÇİN CİDDİ BİR UYARI"
Küresel ısınmadan etkilenen ülkelerden biri olan Türkiye'nin önemli bir kısmının alarm verecek düzeyde olduğunu dile getiren Alaeddinoğlu, "Bu yüzden Türkiye'de yağışın miktarında bir artış yok ama ısınmada ciddi bir artış var. Bu ısınmadaki artış, her yıl Türkiye açısından negatif bir etki oluşturuyor.
NASA tarafından yayımlanan kuraklık haritası, ülkelerin toprak altında bulunan su rezervlerini gösteren bir haritadır. Bu haritaya baktığınızda Türkiye'nin önemli bir kısmı alarm verecek düzeyde olduğunu, yüzey sularını çoktan tükettiğimizi ve bununla birlikte yerin altında ki su rezervini de bitirdiğimizi görüyoruz.
Bu Türkiye için ciddi bir uyarıdır. Şimdiden bu sorunları öngörüp çözüm üretmezseniz, yeraltı su kaynakları depoları oluşturup geleceği rezerve etmezseniz, muhtemelen 20 yıl sonra bunu çözemezsiniz. Başta içme suyu olmak üzere tarım alanlarının sulama suyu sorununu da çözemezsiniz" şeklinde konuştu.
"İÇME SUYU SORUNU CİDDİ BİR TEHDİT"
Ülkede özellikle içme suyu soruyla karşılaşılacağının altını çizen Alaeddinoğlu, "Türkiye'nin su sorunu yaşayacağını biliyoruz. Su rezervlerinin önemli bir kısmının Doğu Anadolu Bölgesi'nde olduğunu biliyoruz. Bu bölgedeki sular Güneydoğu Anadolu bölgesine nehirlerle ulaşıyor. Güneydoğu 20-25 yıl sonra toplam su rezervinin yüzde 70'den fazlasını tek başına elde edebilecek bir pozisyona sahiptir.
Diğer bölgelerin yer altı su rezervleri gittikçe azalıyor. İçme suyu sorunu ciddi bir tehdit olarak karşımıza çıkacak. Bu sorunlarla ilgili adımlar atılması gerekiyor ve yapılacak yatırımlar azımsanacak ve basit yatırımlar değildir. Bugünden bunların gerçekleştirilmesi gerekiyor" dedi.
"YAĞIŞLAR BİR ANLAM İFADE ETMİYOR"
Son günlerde düşen yağışların çok bir anlam ifade etmediğine de vurgu yapan Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yağışlar, o yılın belli bir kısmını karşılıyor. Bu yüzden bizim çok daha uzun düşünmemiz lazım. Şu an yağan kar yağışının miktarı çok az, belli yerlere lokal olarak çok yağmış olabilir ama bir bütün olarak düşünüldüğünde toplam yağışın yeterli olmadığını, bu yağışların ekim veya kasım aylarında düşmesi gerektiğini biliyoruz.
Ocak ayındayız, bu süreç içinde yağmayan yağışın bugün düşüyor olması hiç bir şey ifade etmiyor. Van Gölü Havzası dahil olmak üzere Türkiye'nin önemli bir kısmı yakın gelecekte hem içme hem de kullanma suyu sorunuyla karşı karşıya gelecek."
NASA'DAN TÜRKİYE'YE KORKUTAN 'KURAKLIK' UYARISI
Türkiye'nin yeraltı suları açısından da kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğunu belirten NASA, Gravity Recovery and Climate Experiment Follow On (GRACE-FO) uydularıyla 11 Ocak 2021 itibarıyla ülkedeki yer altı sularının durumu ile ilgili rapor paylaştı.
Raporda, "2021'in başlamasıyla birlikte Türkiye'nin büyük bölümünde şiddetli kuraklık yaşanıyor. Ülkenin en kalabalık şehri olan (15 milyon) İstanbul çevresindeki çok sayıda rezerv 15 yılın en düşük seviyesinde. Bu koşullar devam ederse mahsul üretimi tehlikeye girebilir." denildi.
Son 5 yılın kurak geçtiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Konya Ovası'nda çiftçiler, Temmuz-Aralık 2020 arasında 2019'un aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 38 daha az yağış gördü. Son altı ayda yağış olmaması, tahıl hasadını önemli ölçüde azalttı ve çiftçiler için kuraklık uyarılarını tetikleyerek gelecekteki mahsul üretimini tehlikeye soktu."