İklim krizi, küresel ısınma ile birlikte uzun dönemde gözlenen yağış ve rüzgar değişimlerini de içeren geniş kapsamlı bir kavramdır. Hem gündelik yaşamda hem de bilimsel söylemde iklim krizi sık olarak, yıkıcı ve yaşam tarzımızı baltalama potansiyeline sahip, sera gazlarının yol açtığı büyük bir tehlike olarak görülmektedir. Bilim insanları ivedi olarak harekete geçilmemesi halinde iklim krizini gelecek kuşakları olumsuz etkileyecek önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlamaktadır.
İklim krizi insanların temiz hava, temiz ve yeterli su, yeterli/dengeli beslenme ve barınma başta olmak üzere birçok gereksinimlerinin karşılanmasını olumsuz etkileyebilmektedir. Olası sağlık etkileri nedeniyle iklim değişikliği, 21.yüzyılın en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olarak kabul edilmektedir.
İklim değişikliği aşırı sıcaklık, hava kirliliği ve aşırı hava olaylarıyla sağlığı doğrudan; böcek, kene, kemirgenler ile suların ve yiyeceklerin kirlenmesi nedeniyle hastalıkların yayılması yoluyla ise dolaylı olarak etkileyebileceği gibi, açlık ve beslenme sorunlarına yol açarak ve ruh sağlığı sorunlarını artırarak da insanların iyi olma halini olumsuz etkileyebilir.
KÜRESEL ISINMA NE DEMEK?
Küresel ısınma, başlıca atmosfere salınan sera gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artışa verilen isimdir. Günümüzde iklim bilimciler (klimatolog) küresel ısınma konusunda hemfikirdirler.
Küresel İklim Değişikliği insani fosil yakıtlar tüketimi, endüstriyel ve tarımsal gibi faaliyetlerinin sonucu olarak atmosferdeki miktarı ve yoğunluğu artan sera gazlarının neden olduğu küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişiklikleridir. Bu iklim değişiklikleri kuraklık, çölleşme, yağışlardaki dengesizlik ve sapmalar, su baskınları, tayfun, fırtına, hortum vb. meteorolojik olaylarda artışlar gibi belirtilerle kendini gösterir.
Paris Anlaşmasını göre, dünyanın ortalama ısısı en fazla 2 derece olmalıdır. Bu hedeflere ulaşmak için birçok faaliyet şart. En önemlilerin arasında fosil yakıt kullanımının bırakılması ve az et tüketilmelidir.
KÜRESEL ISINMANIN NEDENİ
Küresel ısınmaya, atmosferde artan sera gazlarının neden olduğu düşünülmektedir. Karbondioksit, su buharı, metan gibi bazı gazların, Güneş'ten gelen radyasyonun bir yandan dış uzaya yansımasını önleyerek ve diğer yandan da bu radyasyondaki ısıyı soğurarak yerkürenin fazlaca ısınmasına yol açtığı düşünülmektedir.
Atmosferdeki gazların gelen Güneş ışınımına karşı geçirgen, buna karşılık geri salınan uzun dalgalı yer ışınımına karşı çok daha az geçirgen olması nedeniyle yerkürenin beklenenden daha fazla ısınmasını sağlayan ve ısı dengesini düzenleyen bu doğal süreç sera etkisi olarak adlandırılmaktadır.
Küresel iklim değişikliğinin temel nedenleri; nüfus artışı ve buna bağlı fosil yakıt tüketimi, toprak kullanımı, uluslararası ticaret ve ulaşım gibi diğer insan aktivitelerindeki artış ile sanayinin gelişmesidir. İklim değişikliğinin asıl nedeni küresel ısınmadır.
KÜRESEL ISINMANIN SONUÇLARI
Dünya genelindeki emisyonların yaklaşık yüzde 45'i kömür kullanımı sonucunda ortaya çıkarken yüzde 35'i petrol ve yüzde 20'si de doğal gazdan kaynaklanmaktadır.
2001 yılından beri, atmosferin ısınması ve karbondioksit birikmesi, kutuplarda ve Alpler'de buzulların erimesi, birkaç yıl önce hiç ihtimal verilmeyen bir hızla artmıştır. Ayrıca, kutup rüzgarlarının hızı artmakta, okyanusun derinlikleri ısınmakta ve atmosferin alt katmanlarının ısınması ozon tabakasının kendini yenilemesini geciktirmektedir. Üstelik, Grönland'da matkapla delinerek incelenen buzul tabakaları iklimin büyük bir hızla değişebileceğini göstermiştir. İklim değişikliği dünyada biyolojik değişikliklere yol açmaktadır.
İklimdeki değişiklerin neden olduğu birçok olumsuz sonuçları vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir:
* Buzulların erimesi
* Yağmur miktarındaki sağanak şeklinde yağışlarda artış
* Denizlerin su düzeyinde yükselme
* Fırtına ve sel hasarlarının artması
* Tundraların erimesi
* Buharlaşma miktarında artış
* Kuraklık ve çölleşme
PARİS ANLAŞMASI'NIN ÖNEMİ
Paris İklim Anlaşması hedeflerine ulaşabilmek için yeryüzündeki her bireyin, bir tondan daha az karbondioksit salımına neden olması gerekiyor. 2015 sonunda Paris’te düzenlenen 21. Taraflar Toplantısı’nda 180 ülke Kyoto Protokolü sonrası yürürlüğe geçecek Paris Anlaşması'nı imzaladı.
İKLİM KRİZİ NEDİR?
İklim krizi, bilimsel olarak klimatoloji dalına göre incelenen bir tür atmosferik ya da astronomik değişikliklerdir. İklim sistemi, içsel ve insani etkiler, Güneş'in periyodik aktiviteleri ve sera gazları vb. nedenlerden etkilenmektedir.
Yeryüzünün ısınma eğilimi dünya çapında devam etmektedir. Bütün dünyada 2000 ve 2013 yılları arasında aşırı hava olaylarının sayısı yüzde 46 oranında artış göstermiştir. Değişen, daha değişken bir iklim, toplum için bir bütün olarak sağlık güvenliğine yönelik açık ve mevcut bir tehlike ve en etkili küresel risk olarak kabul edilmektedir. Sadece 2017 ve 2018'de, dünya çapında ısı dalgalarına (örneğin Japonya ve Birleşik Krallık), şiddetli taşkınlara (örneğin Çin, Fransa ve Hindistan), orman yangınlarına (örneğin Yunanistan, İsveç ve ABD) ve tropik fırtınalara (örneğin Japonya, Filipinler ve ABD) maruz kalınmıştır.
İklim krizi insanların sağlığını hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkileyebilir. İklim krizinin doğrudan sağlık etkileri, yüksek sıcaklıklara maruz kalmanın fizyolojik etkilerini, solunum ve kalp/damar hastalıkları gibi bulaşıcı olmayan hastalıkların artan olgu sayılarını ve kuraklık, sel, sıcak hava dalgası, fırtına ve orman yangınları gibi aşırı hava olaylarından kaynaklanan yaralanma ve ölümleri içerir.