Bu evi görenler şaşıp kalıyor. Film platosu zannedenler bir kez daha bakıyor. 30 yıl boyunca uğraşarak bu hale getirdi. İçini görenler hayret ediyor. Tamamen gerçek...
Bursa’nın Osmangazi ilçesinde yaşayan 59 yaşındaki Mehmet Nail, çocukluk yıllarında başladığı antika eşya toplama tutkusunu bir yaşam biçimine dönüştürdü. Yıllarca Amerika Birleşik Devletleri’nde biriktirdiği eşyaları Türkiye’ye taşıyan Nail, 4 katlı evini adeta bir müzeye çevirdi.
NEW YORK’TAN BURSA’YA UZANAN BİR KOLEKSİYON TUTKUSU
Küçük yaşlardan itibaren ailesinden ve çevresinden antika eşyalar toplamaya başlayan Nail, lise ve üniversite eğitimi için gittiği ABD’de bu tutkusunu devam ettirdi. 30 yıl boyunca yaşadığı New York’ta geniş bir koleksiyon oluşturan Nail, Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra tüm eşyalarını konteynerle Bursa’ya getirdi.
KOLEKSİYON EVİ: 16 FARKLI KONSEPT BİR ARADA
Nail, çocukluk hatıralarını yaşatmak ve koleksiyonunu sergilemek için büyük bir özenle çalıştı. İki yıl boyunca süren hazırlık sürecinin ardından evini, cadılar bayramından yılbaşına, nostaljik bir köy evinden 90’lara ait bir oturma odasına kadar 16 farklı konseptle donattı. Her odayı farklı bir temayla dekore eden Nail, eviyle geçmişi yeniden canlandırdı.
KISA FİLM VE DÜĞÜN ÇEKİMLERİNE İLHAM KAYNAĞI
Nail’in evi, sadece antika tutkunlarının değil, aynı zamanda fotoğraf ve film çekimleri yapan profesyonellerin de ilgisini çekiyor. Daha önce kısa film ve katalog çekimlerine ev sahipliği yapan bu özel mekân, düğün öncesi dış çekim yapmak isteyen çiftler için de popüler bir adres haline geldi. Nail’in evinde ayrıca 1915-1965 yılları arasında üretilmiş 12 antika otomobil de sergileniyor.
ÇOCUKLUK ANILARINI YAŞATIYOR
Mehmet Nail, koleksiyonunun büyük kısmını aile yadigârı eşyaların oluşturduğunu belirtiyor:
“İlk ve ortaokulu Türkiye'de, lise ve üniversiteyi Amerika Birleşik Devletleri'nde okudum. Orada 30 yıl yaşadıktan sonra Türkiye'ye kesin dönüş yaptım, şimdi Bursa'da yaşıyorum. Çocukluktan itibaren hobi olarak biriktirdiğim eşyaları buradaki evime dizdim. Ortaya böyle bir koleksiyon çıktı. Daha sonra düğünler için gelin ve damatlar burada fotoğraf çekinmeye başladılar. Burada satın alınıp konulan pek bir şey yok. Hepsi aile yadigarı. Dedemden, anne ve babamdan kalan eşyalar bunlar. Bir kısmı komşularımın getirdikleri, bu şekilde biriktirdim."
ZİYARETLER RANDEVUYLA GERÇEKLEŞİYOR
Mehmet Nail, evinin halka açık bir müze olmadığını, ziyaretlerin önceden randevu alınarak yapılabildiğini belirtti:
"Çocukken yaşadığım evi olduğu gibi buraya taşıdım. Amerika'da video kulübümüz vardı. Oradaki eşyaları başka bir odaya taşıyarak oradaki hatıralarımı canlandırdım. Geçtiğimiz günlerde burada bir kısa film çekildi. Bazen katalog çekimleri yapılıyor. Gelin ve damatlar dış çekim için geliyor. Çok fazla halka açık değil, telefon gelirse randevulaşıyoruz."
