Suriyeli muhalif örgütler, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da iç savaş ve siyasi çözüm konularını görüşmek üzere bir araya geldi.
Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesine yönelik uluslararası düzeyde yapılması öngörülen görüşmeler için belirlenen sürenin sonuna yaklaşılırken Suriyeli muhalifleri bir araya getirme çabaları Suudi Arabistan’a kayıyor.
Riyad’da yapılan toplantı, farklı grupları bir araya getirmeyi amaçlıyor ki bu grupların arasındaki büyük ayrılıklar bugüne kadar savaşa barışçıl bir çözüm bulmaya engel teşkil etmekteydi.
25 üyeli komisyon kurulacak
Toplantıda, ülkenin geleceği için ortak bir vizyonun belirlenmesi ve bir arada olmayan muhalifleri temsil edecek 25 üyeden oluşan bir komisyonun kurulması bekleniyor.
Esad’ı devirmek için çalışan ve bu amacını gizlemeyen Suudiler, "ılımlı" olarak tanımladıkları muhalif grupları davet etti. BM’in terörist örgüt olarak tanımladığı El Nusra Cephesi çağrılmadı ama Batı ülkelerinin aşırı militarist gördükleri diğer bazı İslamcı gruplar çağrıldı.
Ahrar Şam ve İslam Ordusu'nun katılıp katılmayacağı belli değil
Suudilerle bağlantılı olan Ceyş el İslam toplantıya katılıp katılmayacağını henüz teyit etmedi. Çoğunlukta Türkiye’nin desteklediği ve Batı'nın desteğini kazanmak için imajını düzeltmeye çalışan Ahrar el Şam’ın da katılıp katılmayacağı belli değil.
Riyad konferansında siyasi ve silahlı gruplardan 150 temsilcinin bir araya gelmesi bekleniyor. Bu guruplar içinde Suriye Ulusal Koalisyonu ve Esad tarafından müsamaha gösterilen Şam merkezli Ulusal Koordinasyon Komitesi bulunuyor.
ÖSO geliyor, PYD'ye Türkiye vetosu
Batılı ülkelerin hava saldırılarına paralel olarak IŞİD ile karada savaşmasını istediği Özgür Suriye Ordusundan da temsilciler toplantıda hazır bulunacak. Türkiye’nin itirazı nedeniyle davet edilmeyen ve kilit önem taşıyan Kürt gruplar ise Suriye’nin kuzeyinde bulunan Hasankeyf’te ayrı bir konferans düzenleyecekler.
El Hayat gazetesine göre ABD’li yetkililer, muhalif gruplara, Esad’ın geleceğine ilişkin tartışmalarda “yapıcı bir dil” kullanmaları telkininde bulundu.
Esad'ın geleceğindeki belirsizlik
Bu konuda esneklik gösteren Washington ve Londra, devlet başkanının geçiş sürecinde iktidarda kalabileceğini söylüyorlar ki bu 2012 yılında savaşın sona erdirilmesi için Cenevre’de yapılan taslak planda da belirtilmişti.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Michael Ratney’in bu konuyu geçen hafta İstanbul’da yapılan muhalif liderler toplantısında dile getirdiği ancak konunun hala tartışmalı olduğu söyleniyor.
Suriye Ulusal Koalisyonu üyesi Ahmet Ramadan, “Muhalefet hala geçiş döneminin başında Esad’ın indirilmesini istiyor. Prensiplerde anlaşmadan ve Esad’ın ayrılması için bir tarih belirlemeden müzakere edemeyiz.” diyor.
İlk kez bir araya geliyorlar
Riyad konferansında, siyasi muhalefet ve Suriye hükümetine karşı ayrı ayrı savaşan askeri oluşumlardan temsilciler ilk kez bir araya gelecek.
Esad karşıtı gruplar arasındaki koordinasyon, daha önce, bu grupları destekleyen ve içlerinde Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar’ın da bulunduğu ülkeler arasındaki rekabetten dolayı başarısız oluyordu.
Suriye kriziyle mücadele konusundaki uluslararası çabalarda, ekim ayında Esad’ın destekçisi olan İran’ın da katıldığı (ABD, İran’ın katılmasına karşı çıkan Suudilere baskı yaptı) Viyana’daki görüşmelerde önemli bir ilerleme kaydedildi.
Paris saldırılarının etkisi
Söz konusu uluslararası görüşmeler, 13 Kasım’da Paris’te meydana gelen saldırının ardından iyice alevlendi. Suriye görüşmelerinin BM’in desteğiyle 1 Ocak'ta yapılması, önümüzdeki mayıs ayında ateşkesin sağlanması ve önümüzdeki yılda da BM öncülüğünde seçimlerin yapılması planlanıyor.
Viyana görüşmelerini destekleyen İran, Riyad’da yapılacak konferansın uluslararası görüşmelerin başarısız olmasına neden olacağını söyleyerek karşı çıktı. Tahran, Esad’ın geleceğine sadece Suriye halkının belirleyeceğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise krizle ilgili sonraki görüşmelerin New York’ta yapılacağını söyledi.