Korku, kaygı ve dejavu o hastalığın belirtisi çıktı! Uzman isim bu belirtileri taşıyanları uyardı: “Ani nöbetler yaşanabilir”

Korku, kaygı ve dejavu o hastalığın belirtisi çıktı! Uzman isim bu belirtileri taşıyanları uyardı: “Ani nöbetler yaşanabilir”

Çağımızın en büyük hastalıklarından birinin belirtileri arasında korku, kaygı ve dejavu hali yaşanabiliyor. Bu kapsamda önemli açıklamalarda bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. Didem Er, belirtileri sıralayarak tavsiyelerde bulundu. İşte detaylar…

Çoğu kişinin sara hastalığı olarak bildiği epilepsi, ciddi tehlike taşıyan hastalıklar arasında yer alıyor. Öyle ki ani nöbetlere yol açan epilepsi hastalığı kişinin hem ruhsal hem bedensel aktivitelerini engelleyebiliyor. Bu kapsamda önemli açıklamalarda bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. Didem Er, hastalık ve doğru bilinen yanlışlarla ilgili uyarılarda bulundu.

“EPİLEPSİ KALITSAL BİR HASTALIK DEĞİL”

Nöroloji Uzmanı Dr. Didem Er, epilepsinin kalıtsal bir hastalık olmadığını, epilepsinin yaklaşık 2/3'ünde neden ortaya konulamadığını ifade ederek, "Doğum travmaları, kafa travması, beyin damar hastalıkları, tümörler, beyin iltihapları ve aşırı alkol tüketme gibi nedenler vardır. Epilepsi anne-babadan çocuklara geçmez. Zira epilepsi kalıtsal bir hastalık değildir. Epilepsi kalıtsal bir hastalık olmamasına rağmen gelişme eğilimi bazı ailelerde daha fazladır. Bununla birlikte epilepsinin oluşumu için bazı dış faktörlerinde bulunması gereklidir " dedi.

yeni-proje-80-003.jpg

“KAYGI, ENDİŞE, KORKU VE DEJAVU EPİLEPSİNİN BELİRTİLERİNDEN”

Hastalığın belirti ve çeşitlerinden de söz eden Uzm. Dr. Didem Er, "Vücutta ani kasılmalar, kollarda ve bacaklarda kontrol edilemeyen sarsılma hareketleri, bilinç kaybı, geçici kafa karışıklığı, görünür bir sebep olmaksızın aniden düşme, korku, kaygı veya dejavu gibi belirtiler, ani olarak ortaya çıkan yoğun korku ve endişe hali, geçici kafa karışıklığı, belirgin bir uyaran olmaksızın ani göz kırpma nöbetleri, ellerde ve ayaklarda kısmı şekilde kontrolsüzlük, kendisine sorulan şeylere yanıt verememe, kısa bir süre iletişim kuramama, baş sallama hareketleri (seri şekilde),sabit bir noktaya bakmak epilepsinin belirtilerindendir. Epilepsi krizlerinin değişik çeşitleri vardır. En çok tanınan tür; kol ve bacakların önce kasıldığı, sonra çırpındığı, yüzde morarma, ağızdan köpük gelmesi bu halin bir müddet sonra kaybolarak hastanın gevşemesi ve ardından yavaş yavaş kendine gelmesi şeklinde gerçekleşen büyük epilepsi nöbetleridir. Eğitim-öğretim hayatında karşılaşılan aile ve öğretmenlerin 'dalma' olarak tanımladığı çocuğun yazı yazmasının ve konuşmasının ani bir biçimde bir süre kesildiği, cevapsızlığın ardından bıraktığı aktiviteyi kaldığı yerden devam ettiği 'absans' nöbetleri de bir diğer epilepsi krizi türüdür. Erişkin yaş döneminde sık görülen nöbetler arasında da 'şaşkınlık' olarak tanımlanan nöbet türü vardır. Bu tür nöbetlerde kişinin gözleri aniden sabitleşir. Kişi anlamsız konuşur, sorulan soruya yanıt vermez. Bir süre sonra kendine gelen hasta yaşadığı nöbeti hatırlamaz. Tüm nöbet türleri kısa sürelidir" diye konuştu.

yeni-proje-81-002.jpg

YANLIŞ BİLİNEN TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Uzman isim, yanlış bilinen tedavi yöntemlerine de değinerek şunları dile getirdi:

"Eğer epileptik atak 1-2 dakikada sonlanmıyorsa hasta mutlaka hastaneye götürülmelidir. Hasta epilepsi nöbeti geçirdiği sırada sadece çevre faktörlerin ona zarar vermesini engellemek adına önlem almak gerekebilir. Hastanın nöbet geçirdiği sırada düşme ve kasılma gibi durumlarda etrafta hastaya zarar verebilecek keskin bir obje veya sert bir cisim varsa hasta o tehlikeden uzaklaştırılmalıdır. Kriz anında hastanın boğazını sıkan, sıkı bağlanmış kravat gibi giysiler hastanın rahat nefes alabilmesi için gevşetilmelidir. Hastaya soğan, kolonya gibi koklatmanın epilepsi nöbetlerinde tedavi edici hiçbir anlamı yoktur. Nöbet geçiren bir hastanın yakınları ya da çevresindeki insanlar tarafından kol ve bacaklarının tutulması, bastırarak kontrol altına alınmaya çalışılması omuz çıkığı oluşması gibi ortopedik sorunlara sebebiyet verebilir. Hasta kasılırken ağzını açmaya çalışmak; çene çıkığı, dişlerini kırma, açmaya çalışan kişinin parmaklarının hasta tarafından ısırılması, kanamaya sebep olma gibi pek çok olumsuzluklara sebebiyet verebilir. Kişi kendine geldikten sonra yorgunluk hissedebilir, geçici olarak bilinç kaybı, sersemlik durumu söz konusu olabilir. Bu yüzden hasta bir süre dinlendirilmelidir.”

yeni-proje-82.jpg

TETİKLEYİCİ NEDENLERE DİKKAT EDİN

Hastalığı tetikleyen nedenlere değinen Dr. Didem Er, "Açlık ve uykusuzluk, anksiyete ve depresyon, epilepsi nöbetleri için tetikleyici olabilmektedir. Ateşli hastalıklar uygun şekilde uzman hekim tarafından tedavi edilmelidir. Bazı ilaçların kullanımından uzak durmaları gerekmektedir, hekime sormadan herhangi bir nedenle ilaç kullanımı sınırlandırılmalıdır” tavsiyelerinde bulundu.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN