Yaz aylarında artış gösteren KKKA ile ilgili uyarılarda bulunan Fitoterapi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Koran, kenelerden korunma yöntemlerini anlattı. Kene yapışması durumunda çıplak elle dokunulmaması ve hemen hastaneye başvurulması gerektiğini söyledi. Ayrıca bazı aromatik yağların da korumada etkili olabileceğini belirtti.
Havaların artmasıyla bazı kenelerin neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış meydana geldi. Hastalığın belirtileri ile yeni tip koronavirüs (Kovid-19) semptomları ise benzerlik gösteriyor. Uzmanlar kırsal alanda bulunan vatandaşlara vücutlarını kontrol etmeleri konusunda sık sık uyarılarda bulunuyor.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Fitoterapi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serhat Koran, yaz aylarında sık karşılaşılan KKKA'dan korunma yöntemlerini anlattı.
Koran, "İnsan vücudunda birkaç gün kalabilen kenenin ısırdığını anında fark edemeyebilirsiniz. Kene, toksin veya viral etkenleri vücudumuza enjekte ederek kanımızı emiyor. Bu sebeple fark edildiği anda kenenin vücuttan profesyonel sağlık personelleri tarafından mutlaka çıkartılması gerekir” vurgusu yaptı.
'KAN YOLUYLA KİŞİDEN KİŞİYE BULAŞABİLİR'
Bazı kenelerin ‘Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ olarak bilinen enfeksiyonu taşıdığını aktaran Dr. Koran, “İlk belirtileri, bir hafta içerisinde baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, ishal olarak görülüyor. Buna ek olarak boğazda kızarıklık, burun kanaması, vücutta kanamalar ve morarmalar ve ölüme kadar gidebilen ağır tablolara neden olabiliyor. Mutlaka profesyonel bir yardımla bu keneyi, vücuttan çıkarmak gerekir. Kene ilk fark edildiği anda kesinlikle bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve ilgili personel tarafından da profesyonelce çıkarılmalıdır. Vücuda yapışan keneye, kan yoluyla kişiden kişiye hastalık bulaşabildiği için asla çıplak elle dokunulmamalıdır” şeklinde konuştu.
'KENEYİ ELLE ÇIKARMAK DOĞRU DEĞİL'
Kenelerin vücuda yapışık olduğu süre boyunca, bırakması için üzerine hiçbir şey dökülmemesini ifade eden Dr. Koran, “Kolonya, alkol, aromaterapi yağı gibi sıvılarla hiçbir şekilde müdahale edilmemelidir. Keneyi elle tutup çıkarmaya çalışmak da doğru değildir. Çünkü kenenin içerisinde var olan enzim ve virüslerin vücuda fazladan girmesine neden olarak daha fazla zehre maruz kalınmasına yol açar. Kene çıkartıldıktan sonra, kenenin olduğu bölgede kızarıklıklar olabilir. Bazen kendi kendine de çıkabilir. Bu tip durumda da kenenin çengeli vücutta kalmış mıdır diye dikkat edilmesi gerekir. Eğer öyle bir şey görülürse mutlaka onun da çıkartılması gerekir” diye konuştu.
'ZARARLI ETKİLERE KARŞI AROMATERAPİ YAĞLARI'
Kene tamamen çıkartıldıktan sonra, kenenin olabilecek zararlı etkileri ya da o bölgede oluşturduğu kızarıklık ve şişlik ödem oluşumuna karşı aromaterapi yağları öneren Dr. Koran, “Nioli, palmarosa ve lavanta yağından faydalanılabilir. Bunları eşit oranda karıştırıp sabah akşam sürersek, bu tedavi yöntemi, etkisini gösterir” ifadelerini kullandı.
Kene ve benzer haşereleri vücuttan uzak tutacak yöntemlerden bahseden Dr. Koran, şu tavsiyelerde bulundu:
“Yetişkinler için yaklaşık bir su bardağı, yani 200 cc’lik bir miktarda lavanta hidrolatı içerisine bir çay kaşığı kadar Hint sardunyası adıyla da bilinen palmaroza yağı, bir çay kaşığı paçuli yağı, yine bir çay kaşığı lavanta ve limon otu yağı karıştırırız. Bu karışımı güneşe maruz bırakmadan bir sprey şişesine koyarak muhafaza edebilirsiniz. Dilediğiniz zaman vücudumuzda açık olan bölgelere, yani kolumuza, boynumuza uygulayabiliriz”.
'ÇOCUKLARIN CİLDİNDE TAHRİŞE NEDEN OLABİLİR'
Aromaterapi yağlarının bir kısmı uçucu yağlar olduğu için çocukların cildinde tahrişe sebep olabileceği uyarısını yapan Dr. Koran, “Küçük çocuklarda mutlaka hekim kontrolünde bu yağlarını kullanmak gerekir. Eğer bunu 7 yaşından küçük çocuklarda da kullanmak istiyorsak, karışımı biraz seyreltmemiz gerekir. Birer kaşık olarak ilave ettiğimiz bu yağları 10’ar damlaya indirelim. Eğer 2 yaş ve altı çocuklar için uygulamak istenirse, yine bir hekim veya fitoterapi uzmanı tarafından karışımın hazırlanmasında fayda vardır. Bu karışım kene, böcek, sivrisinek gibi bütün haşerelere karşı bizi koruyacaktır. Ya da bu karışımı inhaler bir cihazınız varsa; karışımı onun içine damlatıldığında, odaya veya o çevreye, bahçeye, balkona o kokuyu yayarak da o haşereleri çevremizden uzak tutmuş oluruz” ifadelerini kullandı.
İLK 10 GÜN ORTAYA ÇIKAN BELİRTİLER NELER?
Kene ısırığıyla enfekte olan hastanın, 10 gün boyunca takibinin gerekli olduğunu belirten Dr. Koran, kan testleriyle tespit edilebildiği bilgisini vererek, sözlerini şöyle tamamladı:
“İlk 10 gün içerisinde baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, ishal, ateş, fenalık hissi, halsizlik, terleme, yüksek ateş gibi belirtiler olur ise, keneden vücuda bir virüs gelmiş olma ihtimali yüksek ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi riski var demektir. Bunlara ek olarak herhangi bir yere çarpmadan vücutta morluklar meydana gelirse, bir burun kanaması olursa, ağız içerisinde kırmızı kanama odakları varsa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Çünkü kanama ataklarıyla gidiyor, bu ciddi kanamalar da yaparak ölümlere neden olabiliyor.
Herhangi bir sağlık kuruluşuna kısa sürede ulaşamayacak durumdaysanız ve enfeksiyon riski varsa, kenenin olduğu bölgeye, çıkartıldıktan sonra buz ile soğuk uygulama yapılmalıdır. Ayrıca lavanta, palmarosa, nioli gibi yağlar uygulanabilir. Çünkü bu yağların antiviral, antibakteriyel özelliği vardır. Ek olarak da bolca sıvı almak önemlidir. Ancak kesinlikle bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Çünkü bu uygulamalar enfeksiyonun vücuda yayılmasını ancak yavaşlatmaya yarar”.