Bilim insanları, siyah erkeklerin prostat kanserine yakalanma riskinin diğer etnik kökenlere göre neden daha yüksek olduğunu ispat eden genetik mutasyonlar keşfettiklerini açıkladı.
Siyah erkekler genetik olarak prostat kanserine daha yatkın
Prostat kanseri, Birleşik Krallık'ta her yıl yaklaşık 52 bin 300 yeni vaka ve 12 bin ölümle en sık görülen kanserlerden biri. Siyah erkekler, beyaz erkeklerle karşılaştırıldığında hastalığa rastlanma olasılığı iki kat daha fazla.
Bu eşitsizliğin sebebi olarak "androjen reseptörü" adı verilen bir proteinin farklı seviyelerinin görülüyor olmasından şüphelenildi. Testosteron gibi erkek hormonları bu proteine bağlanarak kanser hücrelerine büyümeye ve bölünmeye devam etmelerini söyleyen bir sinyal gönderiyor. Önceki çalışmalar siyahi erkeklerin androjen reseptörünün daha yüksek düzeyde olduğunu öne sürmüştü.
T24'te yer alan habere göre, araştırmanın başındaki bilim insanlarından Essex Üniversitesi'nde kıdemli öğretim görevlisi Dr. Greg Brooke, "Geçmişte siyah erkeklerin prostat kanserine yakalanma olasılığının neden daha yüksek olduğunu açıklamak için popülasyonlar arasındaki farklı mutasyon sıklıkları hakkında pek fazla bilgi yoktu" dedi.
Bu sorunun üstesinden gelmek için yine Essex Üniversitesi'nden Dr. Antonio Marco, genlerin düzenleyici bölgelerindeki farklılıkları araştıran ve aynı zamanda insan popülasyonlarındaki farklılıklar hakkında yakın zamanda toplanan bilgileri de hesaba katan bir yaklaşım geliştirdi.
Bu aracı dünya çapında farklı popülasyonlardan 75 binden fazla insanın DNA'sını analiz etmek için kullandılar ve siyah erkeklerin neden daha yüksek düzeyde androjen reseptörü ürettiğini açıklamaya çalıştılar. Henüz yayınlanmayan araştırmada, DNA'nın androjen reseptör seviyelerini kontrol eden üç bölgesinde mutasyonlar tespit edildi. Marco, "Genetik koddaki bu spesifik değişiklikler (mutasyonlar), Afrika kökenli erkeklerde sıklıkla bulunurken, Avrupa kökenli erkeklerde neredeyse hiç bulunmuyor" dedi.
Popülasyonlar arasında farklılık gösteren ve erkeklerin prostat kanseri riskini etkileyebilecek yüzlerce başka mutasyon da belirlendiği duyuruldu. Bu keşifler sonucunda, hangi erkek alt grubunun hastalığa yakalanma olasılığının yüksek olduğunu tahmin edebilecek bir genetik test üretilmesi öngörülüyor. Brooke, "Bu tür testler, mamogramların meme kanseri için yaptığına benzer şekilde bu hastalığın tedavisinde devrim yaratabilir" dedi.