Samsun'un yerel radyo yayıncılığına dair derinlemesine bir yolculuk niteliğindeki yeni kitap, yerel medya ve iletişim dünyasına önemli bir katkı sunuyor. Tiyatrocu ve radyocu Cumhur Kocaoğlu'nun kaleme aldığı bu eser, Samsun ve ilçelerindeki radyoların ilk yıllarından günümüze uzanan zengin ve çeşitli yayın hayatını ele alıyor. Kitap, 109 farklı radyonun incelendiği kapsamlı bir araştırma niteliği taşıyor ve adeta bir kültür mirası olarak değerlendiriliyor.
Kocaoğlu, kitapta Samsun'un 17 ilçesini dolaşıp, buralarda kısa ya da uzun süreli yayın yapmış radyoların sahipleriyle detaylı söyleşiler gerçekleştirdi. Bu söyleşilerde, radyoların açılış aşamaları ve kapanma nedenleri gibi önemli konular ele alındı. Yazarın iletişim lisesi ve iletişim fakültesi öğrencilerine yönelik olarak kaleme aldığı eser, ders notu olarak da okutulabilecek nitelikte.
Kitap, dünya ve Türkiye'deki yerel medya ve yerellik kavramları üzerinden radyoların gelişim sürecini inceliyor. TRT yerel radyoları, Polis Radyosu, Meteorolojinin Sesi Radyosu gibi kuruluşlar detaylı olarak ele alınırken, özel radyo yayıncılığının 1990'larda ortaya çıkışı ve bu alandaki idari, teknik, reklam ve yayıncılık faaliyetleri de detaylı bir şekilde ortaya konuyor.
Kitabın en dikkat çeken yönlerinden biri ise, 1928 yılından günümüze kadar Samsun'da kurulan 109 farklı radyonun kurucuları ve çalışanlarıyla yapılan röportajlar ve döneme ait görsellerin yayına yer verilmesidir. Bu sayede, Samsun'un radyo tarihine dair zengin bir arşiv oluşturulmuş ve sözlü tarih dijitale aktarılarak kayıt altına alınmıştır.
Kocaoğlu'nun kitabı, OMÜ iletişim fakültesinde başlayan yüksek lisans tezi çalışmasının daha geniş bir alana yayılarak kitap haline getirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Kitap, radyo üzerine yazılmış onlarca yazı arasında öne çıkmakta ve önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Son olarak, Cumhur Kocaoğlu'nun kitabıyla ilgili yaptığı teşekkür yazısında, emeği geçen herkese teşekkür ederek, özellikle Samsun'un yürekli insanlarına ve radyo dünyasına adanmış olanlara minnettarlığını dile getiriyor. Bu eser, sadece bir hikaye romanı değil, aynı zamanda bir tarih niteliği taşıyor ve radyo dünyasının önemli bir parçasını gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor.