Türkiye'nin köklü kültürel değerlerinden biri olan mehter müziği, Anatolia Filarmoni Senfoni Orkestrası'nın özel projesi 'Anatolian Rhapsody' ile modern bir dokunuşla dünya sahnesine taşındı.
Türkiye'nin köklü kültürel mirası mehter müziği, Anatolia Filarmoni Senfoni Orkestrası'nın özel projesi "Anatolian Rhapsody" ile çağdaş bir yorumla hayat buldu.
Geleneksel mehteran ezgileri, modern müzik formlarıyla buluşarak, yeni nesil bestelerle zenginleştiriliyor.
Projenin tanıtımı bir toplantıyla yapıldı. Proje, "Heyhat İnsan", "Vaveyla-Çocuk" gibi yeni eserlerin yanı sıra, klasikleşmiş "Ceddin Deden" ve "Plevne Marşı" gibi parçaları da içeriyor. Anatolia Filarmoni Senfoni Orkestrası, bu proje ile Türkiye'nin kültürel zenginliklerini müzikseverlere tanıtmayı amaçlıyor.
Projede yer alan dünya çapındaki müzisyenlerin katkılarıyla, "Anatolian Rhapsody" hem müzikal bir dönüşüm hem de kültürel bir paylaşım sunuyor. Projenin yapımcısı Hamza Ören ve orkestranın kurucusu Dr. Ayhan Özel, projenin amacı ve içeriği hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Toplantıda proje hakkında bilgi veren Dr. Ayhan Özel, “2019 yılında başlayan ve yaklaşık 5 yıl süren Anatolian Rhapsody projemiz ile Anadolu'nun çeşitli kültürel öğelerini, müziğin evrensel diliyle harmanlayarak izleyicilere çok sesli bir formda sunmayı amaçladık. Batı müziğinin çok sesli formu ile icra edilmiş müziklerin yanı sıra, Türk Dünyası'ndaki bestecilerin yapıtlarına da yer vererek, yerel ve evrensel müzik arasında bir köprü oluşturmayı hedefledik. Anatolian Rhapsody projemizde Hollywood film müziği projelerinde icracı olarak görev almış dünyanın farklı coğrafyalarından birçok müzisyenle çalıştık. Projenin stüdyo kayıtlarını Bulgarian Recording Studio’da gerçekleştirdik. Nikola Petrov, Vladislav Boyadzhiev, Ronan Scolard, Jeremy Leidhecker gibi uluslararası projelere imza atmış müzisyenler projemizde yer aldı” dedi.