"Hükümeti kurma sorumluluğu yüzde 60 muhalefet bloğunda" diyerek AK Parti'siz hükümet arayışına giren Kılıçdaroğlu, gelinen noktada bunun mümkün olmayacağını kabul etti. Kılıçdaroğlu, koalisyon kurmak için Davutoğlu'nun getireceği teklifi bekliyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yüzde 60’lık bloğun hükümet kurma şansı büyük ölçüde yok” sözleri ile AK Parti'siz hükümet seçeneklerinin ortadan kalktığını kabul etti. Cumhuriyet Gazetesi'ne konuşan Kılıçdaroğlu, AK Parti ile önyargısız oturup konuşacaklarını belirtti:
AKP ya da başka biriyle koalisyonda ‘olmazsa olmaz’ dediğiniz koşulunuz nedir?
'Yedek lastik olmayız'
Şundan herkesin emin olmasını isterim, DYP-SHP koalisyonundaki gibi, iktidarın yedek lastiği ya da koltuk değneği bir CHP’yi asla ve asla kabul etmeyiz.
‘Bir daha seçime gideriz’
Ne olacak peki? Siz reddederseniz, MHP’nin de durumu ortadayken...
O zaman erken seçim olur. Bizim açımızdan farketmiyor zaten. Seçimden yeni çıktık bir daha gideceğiz o zaman.
Bir şey değişir mi o zaman?
CHP açısından çok farklı bir tablonun çıkacağını sanmıyorum. Üç aşağı beş yukarı HDP’ye kaptırdığımız oylar meydanda zaten.
‘Blok kapısı kapandı’
Yüzde 60’lık bloğun koalisyon kurması ihtimali azaldı mı?
O ihtimal bizden çok sayın Bahçeli’ye ait bir ihtimal. Sayın Bahçeli eğer “yüzde 100 olmaz” diyorsa zaten söyleyecek fazla bir şeyimiz yok. Yüzde 60’lık bloğun bir hükümet kurma şansı büyük ölçüde yok. Görünen tablo bu.
Bundan sonra sizin açınızdan denge nasıl bir yere oturur?
'Önce Davutoğlu'nun dinleyeceğiz'
Davutoğlu’na görev verilmeden ve o, niyetini ve koalisyon koşullarını bize aktarmadan bizim önyargıyla “hayır bu olmaz” dememiz doğru olmaz, şık da olmaz. Eğer uzlaşma kültürünün demokrasinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul edebiliyorsak. Dolayısıyla Davutoğlu, hangi gerekçelerle, hangi düşüncelerle ve amaçlarla bizimle koalisyon kuracağını bize anlatmalı. Onlar anlatacaklar, biz de bunu yetkili organlarımıza götüreceğiz. Biz 14 maddemizi açıkladık zaten. “Bunlar bizim temel ilkelerimizdir” dedik. Bu ilkeleri onlar da gayet iyi biliyorlar.
'Oturup konuşacağız'
Bu ilkelerimiz oturup konuşacağımız ilkelerin ötesinde, aslında normalde bir demokraside olması gereken ilkeler. Bu ilkelerle beraber yola çıkıp, koalisyonu farklı bir mecrada değerlendirmek istiyoruz. Davutoğlu hangi gerekçelerle gelecek, nasıl gelecek? Şu da çok önemli; Davutoğlu önce HDP-MHP-CHP sırasıyla mı gelecek, yoksa CHP-MHP-HDP sırasını mı izleyecek? Bu da bizim için çok önemli.
Parlamenter demokratik nezaket, önce CHP’ye gelmesini gerektirmiyor mu?
Olmayabilir. Onun şöyle bir artısı da olabilir, diğerlerinden aldığı görüşü de bize aktarabilir. Yani “ben diğerleriyle görüştüm..” O şu anlama da gelebilir, CHP’ye daha fazla önem verdiği anlamına da gelebilir. “Oralardan bilgi toplayayım, CHP’ye gideyim, CHP’ye ‘bak bunlar ‘bunu bunu söylüyorlar, bir çıkış yolu bulabilir miyiz’” bunu da düşünebilir. Sonuçta ona bağlı bir şey. Bize gelirken hangi düşüncelerle gelecek bilmiyorum. “Gelin koalisyon kuralım” diyecek tabi. Biz de bunun koşullarını soracağız. “Nedir sizin düşünceniz?” diye ve onu dinleyeceğiz.