CHP, MHP veya HDP koalisyon görüşmeleri başladığında AK Parti dışındaki seçenekleri kendi kendileri tüketmiş olacaklar. Üçlü senaryo çöktüğüne göre AK Partisiz bir hükümet düşünülemeyecek. Davutoğlu bu tabloyu görüyor ve rakiplerinin yorulmasını izliyor.
KARAR YORUM
7 Haziran seçiminin ardından ortaya çıkan koalisyon tablosu siyasi partileri ve liderleri giderek zorlaşan bir sürece mecbur ediyor. Seçim öncesi muhtemel bir koalisyon için hazırlık yapılmaması da bugün siyasetin işini zorlaştırıyor.
Bu zorluk en çok da CHP, MHP ve HDP hattında yaşanıyor. Hiçbirinin zihninde bir hükümet modeli bulunmuyor. Hatta, biri diğerinin üretmeye çalıştığı modeli de daha baştan imkansızlaştırmaya çalışıyor. Nitekim, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu önce hükümeti üç partinin kurması gerektiğini, ardından da “yüzde 60 bloku”nu açıkladı. Ama her iki çıkışı da o blokta varsaydığı MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından bitirildi. Bahçeli “Yüzde 60 boş laf” dedi. Bir cümleyle koskoca bir tasarımı yerle bir etti.
HDP cephesinde de zaman geçtikçe ve Kandil faktörü devreye girdikçe tutarsızlık artıyor. Önce, AK Partisiz seçenekler modaydı, şimdi AK Parti-CHP’ye destek ilanı yapılıyor.
Görünen o ki CHP, MHP veya HDP koalisyon görüşmeleri başladığında AK Parti dışındaki seçenekleri kendi kendileri tüketmiş olacaklar. Üçlü senaryo çöktüğüne göre AK Partisiz bir hükümet düşünülemeyecek.
Başbakan Ahmet Davutoğlu da tabloyu görüyor ve prensipte koalisyona taraftar ve erken seçime uzak bir politika izleyerek rakiplerinin kendi kendine yorulmasını izliyor.
“Şu olur, bu olmaz” gibi bağlayıcı açıklamalar yapmıyor; yani, pazarlık gücünü eksiltmiyor. Sadece, CHP ve MHP’nin konuştukça AK Parti’ye daha fzala mecbur kalan telaşını yönetiyor.
Başbakan siyaseten garantili bir noktada duruyor ve durarak rakiplerini yoruyor.
Davutoğlu bir yandan da hükümet sorumluluğu gereği piyasaları sakin tutmak başta olmak üzere bütün devlet görevlerini de sürdürüyor. En önemlisi ise, yüzde 41 almasına rağmen “Neden başarısız olduk?” sorusunu sorarak 8 Haziran’dan itibaren hergün toplantı yaparak seçmenin mesajını yorumluyor.
İlgniç bir şekilde Ahmet Hoca’nın siyasi kariyeri büyük bir Meclis çoğunluğu ile tek başına iktidar olduğu 9 aya oranla şimdi daha çok güçleniyor. Son 10 günde gösterdiği performans daha tecrübeli ve daha güvenilir bir Davutoğlu portresi sunuyor.