FOUR PAWS ve Hayvan Hakları Vakfı, TBMM’ye sundukları açık mektupta, sokak hayvanlarını öldürmenin çözüm olmadığını ve sürdürülebilir, insani yöntemlerin benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Yapılan çağrıda, “Yakala, kısırlaştır, aşıla ve bırak" yönteminin uygulanması gerektiği belirtildi.
Hayvan Koruma Kurumu FOUR PAWS ve Hayvan Hakları Vakfı (TIR), TBMM’ye sundukları sokak hayvanları yasa teklifiyle ilgili açık mektupta, hayvanların katledilmesinin çözüm olmadığını ifade edildi.
Evrensel'den Zeynem Arslan'ın haberine göre, 25 Temmuz 2024 tarihli ve her iki kurumun genel müdürlerinin imzasını taşıyan bu çağrıda, hayvan öldürmenin kalıcı bir çözüm olmadığı, dünya genelinde başarılı ve sürdürülebilir sistemlerin mevcut olduğu hatırlatıldı.
Uluslararası hayvan koruma kuruluşu FOUR PAWS ve Stiftung für das Tier im Recht (TIR) vakfı, TBMM’ye çağrıda bulunarak sahipsiz köpekleri barınaklara yerleştirme ve öldürme planlarının kalıcı ve sağlıklı çözümler olmadığını belirtti. TIR, hayvan dostu mevzuatın uygulanmasını savunurken, FOUR PAWS insani yöntemlerle sokak hayvanları nüfusunu kontrol etmeyi amaçlıyor. Her iki kurum da etkili ve uzun vadeli çözümün “Yakala, kısırlaştır, aşıla ve bırak (CNVR)” yönteminde yattığını ve bu uygulamanın hayvan popülasyonlarını insancıl bir şekilde kontrol ettiğini ifade etti.
'İNSANCA BİR ŞEKİLDE KONTROL ALTINA ALINMALI'
Mektupta, hayvanları barınaklara yerleştirmenin hem hayvanlar hem de insanlar üzerinde olumsuz etkileri olduğu belirtilerek, özellikle ‘sorumlu evcil hayvan sahipliği’ ve ‘sokak hayvanlarıyla güvenli etkileşim’ konularında farkındalık yaratmanın önemine vurgu yapıldı. FOUR PAWS ve TIR, köpeklerin kimliklendirilmesi, kayıt altına alınması ve yetiştiricilere lisans zorunluluğu getirilmesinin önemini belirterek, hayvan ithalatı ve ticaretinin düzenlenmesi ve ihlallerin tutarlı şekilde kovuşturulmasının gerekliliğini dile getirdi.
'DEVLET SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMELİ'
Ortak çağrıya imza atan TIR Genel Müdürü ve Avukat Dr. Gieri Bolliger ve FOUR PAWS Direktörü Dr. Martina Stephany, hayvan haklarını koruyan ve insan onuruna yakışan bir çözümün, sürdürülebilir bir sistemin sağlanması gerektiğini ve hayvanların öldürülmesinin bu çözümler arasında olmadığını belirtti. Ülke yönetiminin sorumluluklarını yerine getirerek, uluslararası alanda kabul görmüş uygulamaları acilen hayata geçirmesi gerektiğini vurguladılar.
