Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Ankara'da bir araya geldi. İkili görüşme sonrası açıklamalarda bulundu. Liderler parlamenter sisteme dönüş, seçim, Türkiye'de her kesimin şikayet ettiği yolsuzluk, hukuksuzluk ve ekonomik sıkıntılarla ilgili görüş alışverişi yaptı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile yaptığı görüşmeden sonra Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu Ankara'da ziyaret etti. Ahmet Davutoğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ikili görüşme sonrası açıklamalarda bulundu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Pandora belgelerini utanç içinde takip ettim. Ülkeye şeffaflığı getirdiğimizde yolsuzlukla ilgili hangi belge olursa olsun gereği yapılacaktır." açıklaması yaptı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret etti.
Gelecek Partisi Genel Merkezi'ndeki görüşmenin ardından Akşener ve Davutoğlu açıklama yaptı.
Akşener, görüşmede, partisinin "İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme" dair yaptığı çalışmayı paylaştığını belirterek, "Ekonomiyi, işsiz gençleri, demokrasinin geldiği noktayı, hukukun ve adaletin nasıl yerlerde süründüğünü konuştuk. Bunlarla ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Bizim açımızdan faydalı bir görüşme oldu." dedi.
Türkiye'nin şu an içinde bulunduğu şartların köklü değişimi gerekli kıldığını vurgulayan Davutoğlu da bazı ekonomik verilere değindi.
Davutoğlu, "İktidar bu ekonomik tablo karşısında ders çıkarmak, yeni çalışma yaparak meselelere çözüm bulmak yerine, bir kanadı bütün bu işsizlikten, enflasyondan kebapçıları sorumlu tutuyor. Diğer bir kanadı da çiftçiler feryat ederken, 'çiftçilerimiz mutlu' diyor. Halktan kopmuş bir iktidarla karşı karşıyayız." değerlendirmesinde bulundu.
Parlamenter sistemle ilgili yürütülen çalışmaları ele aldıklarını dile getiren Davutoğlu, "Bunlar iş birliği çalışmalarıdır. İttifak meselesi bunun ötesinde bir alandır. Her konuda her partiyle Türkiye'nin geleceği, iyiliği için birlikte çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
İşte iki liderin açıklamalarından öne çıkan satırbaşları:
Meral Akşener, "Yaz boyunca yaptığımız Anadolu gezilerimizde biriktirdiklerimizi ve parlamenter demokratik sisteme dönüşle ilgili görüşlerimizi paylaştık. Maalesef bugünkü iktidar döneminde kaybedilen istişarelerimizi yaptık." dedi.
"Erdoğan'ın yeni anayasa için uzlaşma olmazsa hep beraber milletin terazisine çıkarız " açıklamasını değerlendiren liderlerden Akşener, "Bizim o anayasa ile ilgili bir fikrimiz yok. Doğrudur 2023 ya da daha önce yapılacak seçimle bu ucube sistemle parlamenter sistemin tahkim edilmesi, adaletsizlik hukuksuzluk ve yandaşlık kavramlarının kaldırılacağı bir tartıya çıkmak olacak. Milletimizin ferasetiyle demokrasiye geçilecek" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu ise, "Anayasa çalışmasında samimiyet görmüyoruz. Anayasa gündem değiştirmek için çok elverişli bir konu. Eğer Erdoğan samimiyse Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tartışmaya açar. Bu konuda samimi olsa 'Evet Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini denedik olmadı' demesi lazım. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde Türkiye uçmadı. Evet o seçimde bir tartı olacak. Türk siyasi tarihinde iktidara sürprizle sonuçlanacak, iktidara en büyük şoku yaşatacak seçim olacağı konusunda kimsenin şüphesi olmasın" açıklaması yaptı.
"ERDOĞAN BENİ DAVET ETTİ REDDETTİM"
Açıklamaların ardından Akşener, bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda paylaştığı videoyu anımsatması üzerine, 28 Şubat ile ilgili kararların dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ve kendisinin imzaladığı bir hükümet kararı olduğunu söyledi.
Akşener, "Sayın Erdoğan 2001'de partisinin kuruluşuna beni davet etti. 2015'te bana başbakan yardımcılığı teklif etti ve 2020'de ne kadar milli ve yerli olduğumu ifade edip, 'buyurun beraber bir berber dükkanı kuralım' dedi. Bunların tamamını reddettim." ifadelerini kullandı.
"DAYAK YERİM POSTA YEMEM"
Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın grup toplantısında HDP'nin kendisinin Cumhurbaşkanlığı adaylığını veto ettiğine ilişkin açıklaması sorulması üzerine, "TRT'ye 31 Mart'ta Abdullah Öcalan'ın mektubu çıktı, Osman Öcalan mülakat verdi, ne için verdi? Niçin biliyor musunuz? 'İstanbul'da seçim alınsın' diye. Yazık. Biz 40 kişiyiz, birbirimizi biliriz. Bu ülkede ölümle tehdit edildim, evim basıldı her şey oldu; ama bana posta koyup, benim de geri durduğum hiçbir hadise olmamıştır. Dayak yerim, posta yemem" diye konuştu.