Stratejik kurumlar ve ticari değeri yüksek alanların ardından devletin elindeki ‘tatil kampları’ da satışa çıkarıldı. Önceki özelleştirme furyalarını atlatan ‘kıyıdaki köşedeki’ sahil tesisleri de Cumhurbaşkanlığı kararıyla listeye alındı. TEİAŞ'ın özelleştirmeye dahil edilmesinden sonra atılan yeni adım ‘Ekonomideki krizin çözümü 83 milyona ait arazilerin elden çıkarılması değil’ eleştirisine yol açtı.
Türkiye’de 36 yıldır sürdürülen özelleştirme programları kapsamında bugüne kadar çok sayıda değerli Hazine arazisi ve kamu kurumu devredildi. Son olarak, stratejik önemi nedeniyle dokunulmayan Türkiye Elektrik İletim A.Ş. de ‘Kapsam dışı kalacak’ taahhütüne rağmen satış listesine alındı. Karara ilişkin tepkiler sürerken kamu kurumlarına ait 18 eğitim kampı ve sosyal tesisler Cumhurbaşkanı Kararı’yla özelleştirme kapsamına alındı.
‘UÇAK FİLOSUNA DOKUNDURMUYOR VATANDAŞIN ARAZİSİNİ SATIYOR’
Kuşadası, Didim, Manavgat ve Beşiktaş’taki araziler üzerine kurulu alanda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı satış, kiralama ya da kat karşılığı inşaat yaptırabilecek. Yeni satış dalgasına muhalefetten sert tepki geldi. CHP’li Ahmet Akın, son bir yıldır değerli kamu arazilerinin satıldığına dikkat çekti. “Kendi uçak filosuna dokunulmasını bile istemeyen iktidar, vatandaşa ait kamu arazilerini hiç umursamadan satıyor” dedi.
TEİAŞ SOĞUMADAN KIYI ŞERİDİNE GEÇTİK
Türkiye mevcut Hükümet döneminde ve öncesinde özelleştirme konusunda çağ atladı. Ülkede kamuya ait birçok kurum ve kuruluş sonuna kadar özelleştirilirken, sıra kıyı ve köşelere geldi. Kısa bir süre önce TEİAŞ’ın özelleştirmesi tepkilere neden olurken şimdi de Ege ve Akdeniz sahillerindeki yüzlerce dönüm arazi kapsama alındı. Kararla Marmaris, Kuşadası, Seferihisar, Manavgat, Didim, Gökçeada ve Beşiktaş Boğaz’da yer alan arazi ve tesisler artık idare eliyle satılabilecek.
türkiye, tarihinin en büyük özelleştirme kararlarını mevcut Hükümet döneminde aldı. Devlet yatırımında büyük markalara sahip olan ülke, çay, şeker, demir, kağıt ve hatta enerji alanında bile büyük tesislere en sahipliği yapıyordu. Fakat son 20 yıllık süreçte ülkeye ait olan ve gerçek bir değere ulaşan özelleşmeyen tek marka kalmadı. 1995 yılında Türkiye’de hemen hemen 280’e yakın kurum bulunurken, bu sayı 200’lerin altına çoktan indi. Özelleştirmeler bununla da sınırlı kalmadı. Yap-işlet-devret modeliyle ülkeye bir değer katıldı fakat işletme modeliyle ekonomide derin kayıplara neden oldu. Ekonomideki kötü yönetim ve sorunlar her geçen gün TL’yi daha da değersizleştirirken içerde de yüksek kura karşı eritilen rezervler ülkeyi ekonomik bakımından daha savunmasız bıraktı. Nakit dengesi bozulunca özelleştirmeler de hız kazanmaya başladı. Özelleştirilen şeker fabrikaları, enerji kurumları ve daha birçok katma değerli üreten tabelalar halka kolaylık sağlamak yerine daha fazla zorluklar çıkarmaya başladı. En son özelleştirilen Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) de karını bir yılda üçe katlamasına rağmen bu kapsama dahil oldu. Ondan bir hafta önce de Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun anonim şirkete dönüştürülmesi kararı verilmişti. Türkiye’nin bütçesinde yaşanan kaynak sıkıntıları özelleştirmeleri durdurmadı. Bunun en yakın örneği kamuda tasarruf tedbirleri adı altında verilmişti.
Şimdi de bu özelleştirme furyasına yaz sezonun açılmasıyla birlikte sahil arazileri eklendi. Kamu kurumlarının çoğu Ege ve Akdeniz sahillerindeki yüzlerce dönüm arazi üzerinde kurulu 18 eğitim kampı ve sosyal tesisleri Cumhurbaşkanı Kararı’yla özelleştirme kapsamına alındı. Marmaris, Kuşadası, Seferihisar, Manavgat, Didim, Gökçeada ve Beşiktaş Boğaz’da yer alan arazi ve tesisler idare eliyle satılabilecek, kiralanabilecek ya da kat/arsa karşılığı inşaat yaptırılabilecek. Özelleştirme kapsamına alınan kamp ve tesislerin çoğu Ege ve Akdeniz kıyılarında. Kamu kurumlarının Türkiye’nin en güzel köşelerindeki çoğu denize sıfır eğitim kampları ve sosyal tesislerinin bulunduğu yüzlerce dönüm arazi ve binlerce metrekare kapalı alan 4264 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özelleştirme İdaresi’ne devredildi.
BETONLAŞTIRMA VE SATIŞ HAKKI
Alınan özelleştirme kararıyla ilgili ifadeler ise şöyle oldu: Listede yer alan taşınmazların ve üzerlerinde bulunan yapıların (varlıkların); Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından değerlendirilmek üzere özelleştirme kapsam ve programına alınmasına Varlıkların satış, kiralama, işletme hakkının verilmesi, mülkiyetin gayrı aynı hakların tesisi, gelir otaklığı modeli ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar veya kat/arsa karşılığı inşaat yaptırma yöntemlerinden biri veya birkaçının birlikte uygulanarak özelleştirilmesine Özelleştirme İşlemlerinin 31 Aralık 2025 tarihine kadar tamamlanmasına karar verilmiştir.
‘UÇAK FİLOSU DURUYOR VATANDAŞIN HAKKI DAĞITILIYOR’
Kamuda alınan bu karar muhalefetin de tepkisine neden oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın yazılı bir açıklama yaparak, iktidarın özelleştirme kararlarını değerlendirdi. Uçak filosunun satışı gündeme geldiğinde tepki gösteren iktidarın kamudaki değerli arazilere yönelik art arda özelleştirme kararları aldığına vurgu yapan Akın, şu noktalara dikkat çekti: “Türkiye için kritik bir konumda olan TEİAŞ’ın özelleştirme kapsamına alınmasının ardından yeni bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla pek çok kamu kurumuna ait arazilerin de satılmasının önü açıldı. İktidar sarayın uçak filosunun satılmasıyla ilgili tartışmada bile ayağa kalkarken; özellikle son bir yıldır ülkemizdeki bütün değerli kamu arazilerini satmaya devam ediyor. Kendi uçak filosuna dokunulmasını bile istemeyen iktidar, 83 milyon vatandaşımıza ait kamu arazilerini ise hiç umursamadan satıyor.”
'ARAZİLER RANTA AÇILIYOR'
Ahmet Akın sözlerini şöyle sürdürdü: “Söz konusu kararla; Ankara Üniversitesi ile Jandarma Genel Komutanlığı’nın kullandığı Antalya Manavgat’ta yer alan 157 dönüm kamu arazi; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile SGK’nın kullandığı Aydın Didim’de yer alan 76 dönüm kamu arazi ile TCDD’ye ait Balıkesir Edremit’te yer alan 16 dönüm arazi de özelleştirme kapsamına alındı. İktidar bu arazilere de otel, konut alanı gibi imar değişiklikleriyle ranta açmayı hedefliyor. Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri’ne ait İzmir, Tekirdağ ve Bursa’da bulunan kamu arazileri de özelleştirme kapsamına alındı.”
'İMAR PLANLARI BETONA GÖRE ŞEKİLLENİYOR'
Ekonominin uçacağını hatırlatan Ahmet Akın “Hayata geçirilen tek adam rejimi artık ülkede ne var ne yok satmaya başladı. Yeni sistemde ekonomi değil, sarayın uçak filosu uçuyor. Kentlerin içlerinde yer alan değerli kamu arazileri iktidarın beton sevdasıyla ranta dönüştürülmek isteniyor. Özelleştirme kapsamına alınan arazilerin neredeyse tamamında otel kurulması, konut ve ticaret alanları oluşturulması gibi imar planı değişiklikleri yapılıyor. Bu kapsamda daha önce özelleştirme kapsamına alınan ve mülkiyeti Hazine’ye kayıtlı Muğla Bodrum, Ankara Çankaya, Eskişehir Tepebaşı, İstanbul Büyükçekmece, İstanbul Küçükçekmece, İzmir Konak’ta yer alan kamu arazilerine konut, otel, ticaret alanları yapılmasına yönelik imar planı değişiklikleri yapıldı. Ayrıca mülkiyeti TEDAŞ, TEİAŞ ve EÜAŞ’a ait Aydın Didim’deki kamu arazilerine de otel projesi ve konut alanı yapılması için değişikliğe yapılan itirazlar reddedildi” dedi.