Kuzey İtalya’nın Vercelli şehrinde akıl almaz bir olay yaşandı. O kişi gündelikçi olarak tarlada çalışıyordu, başına talih kuşu kondu. İşçinin tırmığının ucuna takılan nesneyi araştıran arkeologlar 5 tane birden buldu…
İtalya’nın Vercelli şehrinde çiftçinin gündelik olarak çağırdığı bir işçi kazı yaparken tırmığının ucuna 100 yıllık mezar takıldı. Hemen bölgeye gelen arkeologlar ise mezarı incelemeye aldı.
5 KAFATASINDAKİ DETAYLAR ŞOK ETTİ
Arkeologların açtığı mezardan çıkan 5 kafatasındaki detaylar şok etti. Öyle ki bu durum arkeologlar için eşsiz bir buluştu. Araştırmacılar mezarda kemik koleksiyonu ortaya çıkardı ve geçmişin tıbbi uygulamalarına ışık tuttu.
ÇEŞİTLİ AÇIDAN İNCELEMEYE ALDILAR
Journal of Archaeological Science: Reports'ta 9 Şubat'ta yayınlanan bir araştırmaya göre, erken otopsi ve diseksiyon prosedürlerini daha iyi anlamak için genellikle farklı olmayan sıyrıklar, kesikler ve diğer işaretler açısından incelendiler.
Araştırmacılar söz konusu iki prosedürün de İtalya’da Orta Çağ’a kadar uzanan büyük bir geçmişi olduğunu belirtti. Eğitime hizmet ettiği bilinen ilk diseksiyonlar, 1316 yılında 4 günlük bir insan anatomisi dersi esnasında gerçekleştirildi.
OTOPSİLER DAHA ESKİYE AİT
Araştırmacılardan biri, “İlk gün karın iç organları çıkarıldı; ikincisinde boyun ve göğüs boşluğu incelendi; üçüncü gün, özellikle beyin ve sinirler dikkate alınarak kafatası incelendi; ve son olarak son günde dört uzuv parçalara ayrıldı” dedi.
Daha az invaziv olan ve ölüm sebebi belirlemek amacıyla yapılan otopsilerin tarihiyse daha eskilere dayanıyor. Araştırmacılar, yeni buldukları kafataslarının neşter oluklar ile testere kesikleri de dahil olacak şekilde her 2 tıbbi uygulamanın da işaretlerini gösterdiğini ve bunların geçmiş yüzyıllardaki yaygın kullanımını gerçekleştirdiğini aktardı.
Tarihlendirmesi yapılamayan kafataslarından en az birinde, bir takım tuhaf iz bırakan el testeresine uygun işaretler yer alıyordu. Araştırmacılar, "(Kafatasının) incelenmesi, kesimdeki sayısız yanlışlık göz önüne alındığında, onun diseksiyon uygulamasına maruz kaldığı hipotezine yol açıyor" dedi. Araştırmacılar bir kafatasının aynı zamanda birçok sayıda pastel ve kurşun kalem işareti içerdiği bilgisini de verdi. Yerel bir tıp fakültesinin mezarlıktan alınan bu iskelet kalıntılarını bu tür prosedürler için kullanmış olması da mümkün.
Bir yeraltı şapelinde ahşap kutuda bulunan başka bir kafatasının ise birkaç yüzyıl öncesine ait olduğu belirlendi. 17’inci ve 19’uncu yüzyıllar arasında gömülen bu eserin, kısmen minimal invaziv tekniklerin belirgin kullanımına dayalı olarak otopsiye tabi tutulduğu düşünülüyor.
Araştırmacılar, geçmişteki tıbbi uygulamaların gizemini tam olarak ortaya çıkarmak ve otopsi ile diseksiyon arasındaki farkı daha iyi ortaya koymak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulacağını söyledi.