Batı Şeria'da Yahudi yerleşimciler, Donald Trump’ın iktidara geri dönmesiyle, bölge üzerinde tam egemenlik kurmayı amaçladıkları belirtildi.
Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimcilerin, Donald Trump’ın iktidara dönmesiyle bölge üzerinde daha fazla egemenlik kurmayı hedefledikleri bildirildi. 2019 yılında, Batı Şeria’daki yerleşim alanlarında ciddi bir genişleme yaşanmıştı. Trump’ın geri dönüşüyle yerleşimciler, bu gelişmeyi bir fırsat olarak değerlendiriyor.
TRUMP’IN GÖREVİNE DÖNMESİYLE YERLEŞİMCİLERİN YÜKSELEN BEKLENTİSİ
Reuters'te yer alan habere göre, Batı Şeria’nın Ürdün Vadisi gibi bölgelerinde bazı Yahudi yerleşimcileri, Trump’ın zaferiyle bölge üzerinde daha fazla kontrol sağlamayı umuyor. Yerleşimci savunucusu Yisrael Medad, Trump’ın yeniden iktidara gelmesiyle yerleşimcilerin “yüksek beklentiler içinde olduklarını” belirtti. Medad, “Bir noktada biraz da olsa heyecanlıyız,” diyerek Trump’ın döneminde Batı Şeria’daki egemenliklerini pekiştirmeyi planladıklarını ifade etti.
Trump, yaptığı açıklamalarda, eski başkanlık döneminde Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin hızla genişlediğini ve bu süreçte yerleşimcilerin büyük bir ivme kazandığını vurguladı. Trump, bölgedeki yerleşimlerin ve gelişmelerin Batı Şeria’da uzun vadeli bir egemenlik için önemli bir adım olduğunu belirtti. Geçmişte yerleşimci liderleri, Trump’ın hükümetinin desteğiyle Batı Şeria’da kalıcı bir yerleşim ağı kurmayı hedeflediklerini ifade etmişti.
"BATI ŞERİA’DA GÜÇLÜ BİR EGEMENLİK"
Benyamin Netanyahu’nun hükümeti, Batı Şeria’da yerleşimlerin güçlendirilmesi adına bir dizi adım atmıştı. Yerleşimcilerin artan şiddet olaylarına rağmen, hükümetin bölgedeki egemenliği destekleme politikası devam etmektedir. Ayrıca, 2023 yılında Batı Şeria’daki yerleşimlerde büyük bir artış kaydedildi. Bu dönemde 43 yeni yerleşim noktası kurulmuş ve mevcut yerleşim alanları genişletilmiştir.
Yahudi yerleşimcileri, Batı Şeria’daki toprakları ilhak etmektense, bu topraklar üzerinde egemenlik kurmayı istediklerini açıkladılar. Yisrael Medad, Batı Şeria’daki yerleşimcilerin bu bölgede tarihsel olarak hakları olduğunu ve bu topraklarda yaşamaya devam etmeyi arzuladıklarını belirtti. Medad, “Batı Şeria’daki tüm topraklarımız bizimdir ve bu haklarımızı savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Batı Şeria’da, yerleşimciler ve Filistinliler arasında giderek artan şiddet olayları, uluslararası toplum tarafından dikkatle izlenmektedir. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, bölgedeki şiddet olaylarını kınarken, Batı Şeria’daki yerleşimlerin yayılmasının bu tür olayları tetiklediği ifade edilmektedir. Batı Şeria’da yerleşimcilerin güvenliği sağlanmaya çalışılsa da, bu durum Filistinliler için büyük bir tehdit oluşturuyor.
İSRAİL’İN BATI ŞERİA’DAKİ EGEMENLİK ADIMLARI
İsrail hükümeti, Batı Şeria’daki 6.000 dönüm (yaklaşık 2.400 hektar) toprağı devlet arazisi olarak ilan etti. Bu karar, Batı Şeria’daki yerleşimlerin yayılmasına olanak tanıdı. Ayrıca, yeni yollar inşa edilerek yerleşim alanlarının genişlemesi sağlandı. Ancak, bu adımlar Batı Şeria’daki Filistinlilerin toprak kaybına uğramasına yol açtı. Yerleşimci liderleri, bu adımların İsrail’in güvenliğini pekiştirmek ve bölgedeki egemenliğini güçlendirmek için gerekli olduğunu savunuyorlar.
Batı Şeria’daki yerleşimci hareketlerinin ve İsrail hükümetinin attığı adımlar, bölgedeki egemenlik mücadelesinin daha da yoğunlaşmasına neden oluyor. Batı Şeria'nın geleceği, uluslararası toplum tarafından dikkatle izlenirken, yerleşimciler bu süreçte daha fazla egemenlik kurma hedeflerini sürdürüyor. Tüm bu gelişmelerin ardından, Batı Şeria’nın uzun vadede nasıl şekilleneceği belirsizliğini koruyor.