Faizleri indirmediği gerekçesiyle MB Başkanı Çetinkaya’yı görevden alan Erdoğan “Laf dinlemiyordu” demişti. Fakat halef Uysal döneminde de zorunlu koşullara karşı duramayan MB faizi ‘örtülü’ olarak sürdürdü.
Ekonomi hassas süreçten geçerken dikkatler Merkez Bankası’nın bugün açıklayacağı faiz kararına çevrildi. Kritik süreç ise kurumun eski başkanı Murat Çetinkaya’nın faizi indirmediği gerekçesiyle görevden alınmasını akıllara getirdi. Çetinkaya’nın ardından koltuğa oturan Murat Uysal son dört toplantıda politika faizini yüzde 8.25 seviyesinde sabit tuttu. Ancak piyasa gereklilikleriyle ters düşen çaba sürerken ‘örtülü artışlar’ devam etti.
FAİZ TABELADA 10.25, PİYASADA 12.47
MB ‘tabelasında’ faiz 10.25 seviyelerindeyken piyasanın fonlandığı faiz 20 Eylül’de 12.47 seviyesine çıktı. Bundan sonraki süreci değerlendiren uzmanlar da MB’nin piyasa şartlarına göre hamle zorunluluğuna dikkat çekti. MB’nin faiz artırımına gideceğini belirten Rabobank stratejisti Piotr Matys “TCMB piyasaları hayal kırıklığına uğratmayı karşılayamaz” dedi. Piyasanın fonlandığı faizin ekim sonuna kadar yüzde 13.5’e çıkacağını öngördü.
EKONOMİNİN KURALLARI SİYASİ TALİMATLA DEĞİŞMİYOR
BU BAŞKAN DA LAF DİNLEMİYOR
Eski Merkez Bankası başkanı Murat Çetinkaya, ‘faizleri indirmiyor’ denilerek görevden alınmıştı. Geçen yılın belki de en çok konuşulan olaylarından biri olan ‘Laf dinlemiyordu görevden aldık’ açıklaması gündeme damga vurdu.
Murat Uysal ile birlikte yüzde 24’ten 8,25’e kadar düşen faizler karşısında artış kaçınılmaz oldu. Eylülden önce son 4 toplantıda faiz sabit tutulsa da fonlama faizinde 16 Temmuz’dan beri her gün artış var. Şimdi ise piyasaların gözü Merkez’in bugün açıklayacağı kararda.
Ekonomide kilit kurumlar arasında yer alan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bağımsızlığı her defasında tartışmalara yol açarken, bu konuda en net tavır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sergilendi.
Yaklaşık 10 ay önce ‘Merkez Bankası başkanını laf dinlemiyordu görevden aldık’ açıklamasının ardından Murat Uysal TCMB’nin yeni başkanı oldu.
Her defasında faiz indikçe enflasyon iner kuramıyla hareket eden Merkez’in bu savı da örtülü artışlarla gerçeği yansıtmadığı görüldü.
Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, göreve geldiğinde politika faizi yüzde 24 seviyesindeydi. Göreve geldiğinden bu yana faiz indirimi gerçekleştiren Uysal, faiz artış kararı vermeden önce son 4 toplantıda politika faizini 8,25 seviyesinde sabit tutmuştu. Fakat o dönemde tabela her ne kadar 8,25 seviyesini gösterse de fiili faiz sürekli artış kaydetti. Yani örtülü faiz artışları kemer sıkmaya daha fazla dayanamadı.
Fonlama faizindeki durmayan artış verilere de yansıdı. En son 16 Temmuz 2020’de 7,34’e kadar gerileyen fonlama faizi, karşısında politika faizi 8,25 idi. Ağustos 2020’de de Merkez oranlarda değişiklik yapmadı ama fonlama faizi 9,44’ün üzerine çıktı.
En son toplantıda 200 baz puanlık yükselişle birlikte 10,25’e ulaşan PPK faizi karşısında fonlama maliyetleri de 10,69’a çıktı. Şu an ise 20 Eylül verilerine göre, fonlama faizi çoktan 12,47’ye ulaşmış durumda. Ağustos 2020’de her ne kadar politika faizi 8,25 seviyesinde olsa da fonlama tarafında oranlar çoktan çift haneye çıktı.
Örtülü faiz artışı Temmuz 16’dan sonra devam ederken, çift haneden dönüş de Ağustos ayından sonra gerçekleşmedi.
2019’da görevden alınan Murat Çetinkaya’dan sonra ilk kez geçen ay faiz artışı yapan Merkez, düşük faiz baskısına daha fazla dayanamayarak ufak ufak örtülü artış yolunu seçti.
Merkez Bankası fonlama faizi
‘LAF DİNLEMİYORDU GÖREVDEN ALDIK’
Merkez Bankası’yla ilgili Kasım 2019’da açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında, Murat Çetinkaya’nın faizleri indirmediği için görevden aldıklarını söyledi.
Murat Uysal, Merkez Bankası Başkanı olduktan sonra yapılan Para Politikası Kurulu toplantılarında toplam bin baz puan faiz indirimi yapılmıştı.
O dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Ülkemize döviz kuru, faiz ve enflasyon üçgeninde kurulan oyunu bozduk. Merkez Bankası’nı görevden aldık, çünkü laf dinlemiyor adam. Yeni arkadaşımıza ‘faizi düşüreceğiz’ dedik. Yeni arkadaşımızla yola devam ettik ve dedik ki faiz oranlarını düşüreceğiz, çünkü faiz bir ülkenin kalkınmasında en büyük zulümdür. Yatırımları durdurur, istihdamı durdurur, üretimi durdurur, rekabet gücünüzü ortadan kaldırır ve sizin büyümenizi de engeller. Bu adımlar atılınca hava değişti ve bakın enflasyonda tek haneye düştük. Döviz kurunu da nispeten stabil hale getirdik.”
Göreve geldikten sonra açıklama yapan Murat Uysal da “Fiyat istikrarını sağlamaya odaklı para politikası araçlarını bağımsız şekilde uygulamaya devam edeceğim” dedi.
‘İNŞALLAH DAHA DA DÜŞECEK’
Kur artışıyla birlikte Ağustos ayında ciddi bir faiz artışı beklentisi oluştu. O dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan “Hamdolsun, daha da inşallah düşecek. Çünkü bütün arzumuz, isteğimiz bu ülkede yatırımcı çok daha rahat, güçlü bir şekilde yatırımlarını yapabilsin” diye konuştu.
Ağustos ayında da faizleri açıktan artırmayan Merkez karşısında repo ihalesi açmayarak örtülü faiz artışları yapmıştı.
SON HAMLE OLABİLİR
Bloomberg HT’nin haberine göre, Unicredit kıdemli ekonomisti Gökçe Çelik “Merkez Bankası politika faizini 200 baz puan daha artırabilir” dedi.
TCMB’nin eylül ayındaki sürpriz faiz artırımının ağırlık ortalama fonlama maliyetini yüzde 12’nin üzerine taşıdığını belirten Çelik “Şu anki faiz koridoruyla daha fazla bir sıkılaşma sınırlı olacaktır ve TL’nin jeopolitik riskler ve artması muhtemel enflasyon nedeniyle daha fazla değer kaybetmesinin önüne geçemeyecektir” diye konuştu.
Çelik, TCMB’nin bu toplantıda faizleri artırdıktan sonra 2021 yılının ilk yarısı bitene kadar başka bir faiz artırımına gitmeyeceğini düşünüyor ve önümüzdeki Mayıs ayından itibaren yıllık enflasyonda yaşanacak bir düşüşün, gelecek yılın ikinci yarısında başlayacak bir faiz indiriminin önünü açacağını söyledi.
‘İNANCIMIZ YOK AMA YÜKSELİŞ BEKLİYORUZ’
Rabobank gelişen piyasalar kıdemli FX stratejisti Piotr Matys, çok fazla inançları olmasa da 200 baz puanlık bir faiz artırımı beklediklerini söyledi.
Türk lirası için en iyi senaryonun beklentileri aşan bir faiz artırımı olacağını belirten Matys, faizlerin sabit bırakılmasının ‘en kötü’ senaryo olacağının altını çizerek TCMB’nin piyasaları hayal kırıklığına uğratmayı karşılayamayacağını vurguladı.
Toronto Dominion Securities gelişen piyasalar strateji müdürü Cristian Maggio ise TCMB’nin politika faizini 150 baz puan artırarak yüzde 11,75’e getirmesini bekliyor.
Değerlendirmesinde “150 baz puanlık bir artış bekliyoruz” diyen Maggio, ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin ise Ekim ayı sonunda yüzde 13,5 olmasını beklediklerini belirtti.