Trump'ın "Suriye'den çekileceğiz" açıklaması ve Fransa'nın Menbiç çıkışını değerlendiren Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Okur, Türkiye'nin Afrin Harekatı'nın dengeleri değiştirerek aktörleri yeni pozisyon almaya zorladığını söyledi.
HABER MERKEZİ
ABD Başkanı Donald Trump'ın, "Suriye'den çekileceğiz" çıkışı tüm bölgede dengeleri değiştirecek bir açıklama olarak değerlendirilirken, Fransa'nın Menbiç'te arabulucu rolüne soyunması Ankara'nın sert tepkisiyle karşılandı. Trump'ın 'Türkiye ile işbirilğini' tavsiye ettiği Fransa lideri Macron'la telefon görüşmesinden sonra Paris, gelen tepkileri "askeri operasyon amacımız yok" açıklamasıyla yumuşatmaya çalıştı. Peki, Zeytin Dalı Harekatı ve sonrasında Ankara'nın Menbiç ile Sincar için kararlılık mesajı vermesinden sonra yaşanlar Suriye haritasında ne anlama geliyor?
"FRANSA ZATEN SAHADA"
Yaşanan gelişmeleri KARAR'a değerlendiren Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Okur gelişmelerin Zeytin Dalı Harekatının aktörler üzerinde sonuç verdiği şeklinde okunabileceğini söyledi. Okur Şöyle konuştu:
"Türkiye'nin Afrin harekatının oluşturduğu baskı, Suriye'deki aktörler üzerinde sonuç doğurmuş vaziyette. Eğer Zeytin Dalı Harekatı gerçekleşmeseydi bu diplomatik trafiğin hiçbirini görmeyecektik. Peki ne oluyor? Aktörler yeni bir durum değerlendirmesi yapıyor. Bunun ardından da bir oyun kurmaya çalışıyorlar. Şu anda bakıldığında manzara bu. Macron ve Trump'ın telefon görüşmesinden sonra Türkiye ile ilişkileri geliştirme niyeti vurgulandı. O niyetin ardından Münbiç'e Fransızların geleceği vurgusu var. Bu ABD'nin çekileceği anlamına geliyor. ABD açısından Münbiç'i Türkiye'ye vermektense, örgütü tamamen elden çıkarmamak için kendilerince daha uygun bir ara formül geliştiriyor. Yani kendileri aradan çekilirken yeni bir muhatab devreye giriyor. Bu muhatab da zaten hali hazırda koalisyon içerisinde sahada mevcut."
ARA FORMÜL ARAYIŞI
Okur, Trump'ın açıklamalarının iki farklı senaryo ile açıklanabileceğini belirterek şöyle devam etti:
"Münbiç'te Türkiye'nin arzu ettiğine çok yakın bir çözümün yakında gerçekleşeceğini görebiliriz. Çünkü Fransızlar ABD'lilerden daha çok Türkiye'nin baskısına direnebilecek durumda değiller. Ama ABD'liler çekilirken Fransızları daha çatışmacı bir pozisyonda Suriye'deki profillerini yükselterek durmaya ikna etmişlerse o zaman belli bir gerilimin yükseleceği varsayılabilir. Ama Fransızların bunu yapmak için gerekli güçleri, imkanları var mı sorusunu sorduğumuzda ona da evet demek mümkün değil. Sonuç olarak ABD'lilerin Türkiye ile iyice gerilen ilişkilerinde bir ara formül arayışı karşımıza çıkıyor. Meseleyi Avrupalı bir muhatabı da işin içerisine dahil ederek yayıyorlar. Bu ilk senaryo. İkinci senaryoya gelince, Fransızlar ABD'lilerin boşalttığı alanlarda batı adına rol almak hevesiyle hareket ettiler. Bunun en çarpıcı örneği Obama döneminde Libya müdahalesi sırasındaydı. Böyle bir işe hevesleniyorlarsa, bu çok ciddi bir taahhüt istiyor. Bir başka ihtimal de şu; ABD ile bugün pazarlıklar yapılıyor. Öncesinde verilen mesaj ise bir bulanıklık yaratıyor. Yani masada Pentagon ile ABD Dışişleri'nin söylemediği bir şeyi başkan söylemiş oluyor. Bu durumda hangi enformasyona göre hareket edilecek? Yani doğrudan Türkiye'ye 'Biz çıkacağız, o yüzden bize bir miktar zaman tanıyın. Suriye'de kalıcı değiliz' deyip bir takvim veriyor olabilirler."