Teknolojinin sunduğu imkânlar acılar kadar iyiliklerin de yayılmasına, damla damla birikip, gürül gürül akmasına imkân veriyor. Bu teknolojik imkânlardan biri de Uçurtma projesi.

Uçurtma'nın ipi olur. Hem de öyle ki, uçurtmanın ne kadar yükseleceği, kontrolü, dengesi bu ipe bağlıdır.

Peki uçurtmanın zinciri olur mu? Bal gibi de olur. Bu zincirin halkaları nice uçurtmanın göğe yükselerek yıldızlaşmasına katkı sunarlar...

Gelin bu hafta ilginç bir projeye hep birlikte göz atalım.

Birkaç yıl önce genç bir kadın ABD'de bir üniversitenin oyuncluk bölümünü kazandığını, okula kayıt yaptırmak için de yardıma ihtiyacı olduğunu söylemişti. Hatırladınız mı?

Toplanan yardımlar 21 bin dolara ulaşınca başkaca iddialar dile getirildi. Bu genç kadının büyük bir oyunculuk sınavını başarıyla vererek, kendisini destekleyen insanların duygularını sömürdüğünü ve bu insanları dolandırdığını iddia ettiler.

İddia ettiler diyorum zira sonucun ne olduğu hususunda fikrim yok. Bu genç kadının hâlâ açık olan Twitter hesabında en son 2019 Mayıs ayına ait bir tweet var; okula parayı gönderdiğinde belgeleri paylaşacağına dair. Sonra başka bir tweet atılmamış.

İletişim olanaklarının muazzam boyutlara varması nedeniyle sadece dünyanın öbür ucundaki neşeli, ilginç hadiselerden değil; bizleri sarsan acılardan, dramlardan, yoksunluklardan da haberdar oluyoruz.

Ne gönül, ne de vicdan elveriyor. İnsan olarak hepimiz karınca kararınca yardım etmek istiyoruz. Fakat maalesef bu vakaların çoğunda vicdanlarımız örseleniyor; belki de pek çoğumuz "bir daha enayi yerine konmamak" adına kimseye yardım etmemek için ahd ediyoruz.

Dünyadaki yoksun ve yoksul insanların varlığı gerçeğini bir süre daha değiştiremeyeceğiz (hâlâ bir gün devrim olacağına inanıyorum,evet.). Ama ne mutlu ki içimizdeki o cevher, Nazım'ın dediği gibi sol memenin altındaki cevahir kararmadığı müddetçe yine bir yolunu bulup gönlümüzden kopanla bir yarayı sarmaya devam ediyoruz.

Ama teknolojinin sunduğu imkânlar acılar kadar iyiliklerin de yayılmasına, damla damla birikip, gürül gürül akmasına da imkân veriyor.

Bu teknolojik imkânlardan biri Uçurtma projesi.

Uçurtma projesi sayesinde başta öğrenciler ve ilerleyen günlerde de yardım dernekleri blockchain teknolojisi ve akıllı sözleşmeler (smart contract) üzerinden yardım toplayabiliyor.

Yukarıdaki cümle içerisinde bir contract yani sözleşme kelimesi geçtiğinin altını çizelim.

"Bu parayı al evine götür, çoluğuna çocuğuna bir şeyler al" diye her yardım sonrası tembihleyen kıymetli okurların gözlerinin açıldığını görür gibiyim.

Teşbihta hata olmaz. Evet blockchain teknolojisinin sunduğu olanaklardan biri olan akıllı sözleşme sayesinde yardım talebinde bulunan kişi yardımınız karşılığında yerine getireceği bir söz veriyor, siz de bu söze itimat ederek yardımda bulunuyorsunuz, veeee ancak kampanya sahibi sözünü yerine getirdiği takdirde sizin bağışınız bu kişinin hesabına aktarılıyor.

Uçurtma üzerindeki gerçek kampanyalardan birkaç örnek vereyim, sizden burs talep eden bir öğrenci tüm dersleri geçeceğini ve 2.45 olan not ortalamasını 3'ün üzerine çıkaracağına söz veriyor olabilir.

Kampanya sahibinin bu vaadlerine dair sunduğu kanıtlar onaylandığı takdirde bağışçının aktardığı ve bloke konumunda olan meblağ kampanya sahibinin hesabına aktarılıyor.

Sadece bu kadar da değil, bağışçılar kampanya sahibinin toplanan yardımları hangi zaman aralıklarında, ne kadar harcadığını da görebiliyor.

Uçurtma projesi tam bir şeffaflık sağlıyor diyebiliriz.

Peki bu güzide projeyi kim yaptı? Miki değil tabii ki. (Bakalım Türk sinemasına çaktığımız bu selamı okur farkedebilecek mi?)

Uçurtma Projesi'ni Mert Susur ve arkadaşları sabırla, dikkat ve rikkatle vucuda getirdiler.

Biraz flashback yapıp, proje fikrinin nasıl bu genç arkadaşların parlak dimağlarında peyda olduğuna bakacak olursak...

Ethereum Vakfı'nın her yıl organize ettiği DevCon'a 2018 yılında Türkiye'den de birkaç öğrenci gönderme fikrini Mert Susur sosyal medyadan ilan eder. Çok geçmeden Susur'un bu fikrine destek çığ gibi büyür. 45 öğrenci başvurmuştur. Zorlu bir mülakat sürecinin sonunda 5 öğrencinin Prag'daki konferansa gitmesine karar verilir.

Bu gençlerin pek çoğu blockchain dünyasının değerli birer katkıcıları.

Bu konferansa gitmek için başvuran öğrenciler, konferansta öğrendiklerini Türkiye'deki blcokchain meraklılarına aktaracaklarına dair sözler verirler. Konferans izlenimlerini video, makale vb çıktılarla Türkiye'deki blockchain meraklılarına aktarırlar.

Proje bu tecrübeden doğmuş yani.

Projenin fikir sahipleri yardım esnasında bir de pürüzle karşılaşırlar. Yapılan bağışlar Ethereum ile yapıldığı için bu kripto paradaki dalgalanmalar ekibi epey korkutur. Ethereum'un en makul anında para bozdurularak konferans katılımcıları finanse edilir.

Yaşanan bu pürüz bugün Uçurtma projesinin çok önemli bir sacayağının da nedeni: BiLira.

BiLira bir token. Türk lirasına sabitlenmiş bir kripto varlık türü. Yani her zaman 1 BiLira 1 Türk Lİrasına eşit olacak. Dangalanmalar vb piyasa hareketlilikleri bağışlanan para miktarına asla halel getirmeyecek.

El emeği, göz nuru, dayanışma timsali Uçurtma Projesi pek çok alandaki ihtiyaçlara cevap verecek bir potansiyel barındırıyor.

Kanımca Türkiye'deki içerik üreticiler de Uçurtma teknolojisinin mümkün kıldığı kitlesel fonlama ile bir nefes alabilir.

Uçurtma ekibini canı yürekten kutluyorum.