Fukuyama'ya rahmet, sürücüsüz otobüsler
Benim kuşağım toplu taşımaya dair tuhaf ayrıntıların zihinlerinde bir tortu olarak kaldığı son kuşak olacak galiba.
Bir zamanlar otobüs koltukların arkalarında kül tablaları olduğuna gençleri inandırmak zor. Yolcuların sigara içtiği otobüsler bugün Z kuşağının idrak edemediği, filmlerde dahi buzlanan sahneler.
Otobüs kapılarından sarkarak bağıran; dar otobüs koridorlarında ustalıkla dolaşıp para toplayan muavinler de unutulan ayrıntılardan.
Bu serencam dikiz aynasından göz göze geldiğimiz, boşluklara doğru ilerlememizi isteyen şöförlerle son bulacak gibi.
Dünyanın pek çok yerinde sürücüsüz otomobiller, gerçek trafikte test ediliyor. Zaman zaman kaza, hatta ölümlü kaza haberleri okusak da tarihin durdurulamaz akışı, yapay zeka alanındaki ilerlemeler "kıymetli insan emeğini hoyratça ziyan ettiğimiz" taşımacılık alanını "insansızlaştırmaya" niyetli.
Sözünü ettiğimiz günler "Gelecekte bir gün gelecek" denilen cinsten değil. Yaklaşık 2 yıldır yaşadığım, küçük ada ülkesi Malta dahi sürücüsüz otobüs denemeleri için gün sayıyor.
Çin, Norveç ve İspanya'dan sonra Malta da sürücüsüz otobüslerle yollarını tanıştıran ülkeler kervanına katılıyor. Malta Üniversitesi ve Malta Transport (Bizdeki Ulaştırma Bakanlığı'nın muadili bir bakanlık) işbirliği ile sürücüsüz otobüsler belirli güzergahlarda test sürüşlerine yakında başlayacak. Sürücüsüz bu otobüsleri Malta yollarında gördüğünüzde gözlerinize inanabilirsiniz.
Sürücüsüz otobüs testlerine üniversite yakınındaki güzergah, Ta'Qali Ulusal Parkı ve başkent Valletta çevresinde denk gelebilirsiniz.
Sürücüsüz otobüsleri duyuran haber metninde ulaştırma bakanı Ian Borg'un ilk okuyuşta ilgnç gelecek bir beyanatı mevcut. Sürücüsüz araç haberleri maalesef ölümlü kazalarla gündemimize düşerken kendisi 1986 doğumlu olan akranım, Ulaştırma Bakanı Ian Borg, sürücüsüz otobüslerin insan hatalarını engelleyerek, park sorunu ve zararlı gaz emisyonu gibi problemlere çözüm olacağını belirtiyor.
İlginç değil mi? Evet ilk başta ilginç geliyor, fakat Malta ile ilgili şu küçük ayrıntı nazar-ı dikkate alındığında sayın bakanın ne demek istediği daha iyi anlaşılacaktır.
Malta'daki otobüs şöförlerinin çoğu yabancı, daha çok Filipinler ya da Pakistan gibi üçüncü dünya ülkelerinden gelen kişiler. Şöförlerin güzergah konusunda hep şikayete konu olan "bilgisizlikleri", Malta'nın dar sokakları ile birleştiğinde ortaya kimi zaman yaka silktiren durumlar çıkabiliyor. Otobüslerin duraklara çoğunlukla gecikmeli varması da aynı nedene yoruluyor.
Dolayısıyla bu hata çözüldüğünde daha çok insan için toplu taşımanın yeniden cazibe merkezi haline geleceğini, bunun da yol güvenliği ve zararlı gaz emisyonunu azaltacağını hesaplıyor Malta Ulaştırma Bakanlığı.
Haksız da değiller.
Fakat bir devrin sonu göz göre göre geliyor...
Fukuyama ideolojilerin bittiğini, tarihin sonunun geldiğini söylüyordu değil mi?
Fukuyama kusura bakmasın ama kendisinin 30 yıldır dünyaya anlatamadığı gerçek, sağlı sollu ilerleyelim ikazını durmaksızın tekrarlayan otobüs şöförlerinin yokluğu ile zihinlerde billurlaşacak.