Zilletin en derin yeri

1970’lerin sonundan itibaren Lübnan’da Hristiyan milislerin teşkil ettiği “Güney Lübnan Ordusu” adında İsrail’in müttefiki bir silahlı grup vardı. 3-4 bin kişilik bu küçük ordu bilhassa 80’lerde İsrail-Lübnan sınırının Lübnan tarafında oluşturulan derinliği 2 ila 20 kilometre arasında değişen toplamı 800 kilometrekareyi bulan (yaklaşık Gazze’nin 2,5 katı) tampon bölgede İsrail ordusunun uzantısı gibi faaliyet gösteriyordu.

Hristiyanlara da haksızlık etmeyelim. Lübnan’da Hristiyanların büyük çoğunluğu İsrail işgaline karşı.

İsrail’in işgali bitince (1982-2000 arası) Güney Lübnan Ordusu da bitti.

Güney Lübnan Ordusu bu süre boyunca Hizbullah’tan çok dayak yedi.

1986’da dış haberlerde çalışıyordum. Günaşırı bir çatışma haberi geliyordu.

Boyuna “South Lebanon Army” haberleri. Ama Ortadoğu standartlarına göre gevşek bir ordu. Belki paralı asker olduklarından. İsrail onlara 300 dolar civarında maaş veriyormuş.

Hizbullah İsrail ordusuna da rahat vermiyordu.

İsrail işgalci, Hizbullah da İsrail’le savaşıyor. İsrail işgal etmesin, Hizbullah da savaşmasın.

Aynı şey Hamas için de geçerli. İsrail işgal etmesin, Hamas da savaşmasın.

İşgale karşı savaşan herkesten Allah razı olsun.

2006’da Hizbullah hemen hemen bütün Müslümanların sevgisini kazandı. İsrail’le sağlam savaştı ve büyük kayıplar verdirdi. İsrail bir süre Lübnan’a bulaşmadı.

“Güzel günlermiş o günler” diyebilir miyiz?

Demesek daha iyi.

32 gün içinde 1200 Lübnanlı sivili öldürdü İsrail.

O askerlerden yüz elli kadarı Hizbullah tarafından öldürüldü.

Ama dünyanın küçük ve güzel ülkelerinden biri olan lübnan… Yine küçük ve güzel ülkelerinden Filistin kısa aralıklarla insanları ve evleriyle yıkılıyor. Aslında Filistin’de kısa aralıklar da yok. 1948’den beri fasılasız işgal, fasılasız zulüm, fasılasız katliam, fasılasız terör.

İsrail terörü.

Yok! Güzel günler diye bir şey.

Kulakları çınlasın Şair Hüseyin Atlansoy ABD Irak’a saldırdığı sırada şiirin diliyle söylemişti.

“İyi günler ilerde Anneanne!”

Hizbullah, o yıllarda topladığı sevginin önemli bir kısmını Suriye’de Beşşar Esad’ın saflarında savaşarak çarçur etti.

Müslümanların, hangi sebeple birbiriyle savaşması kendilerini inkâr gibi bir şey.

Bahane bulabiliyoruz.

“Onlar sapık.”

Birçok durumda sapık dediğiniz Müslümanla savaşmak tarif ettiğiniz sapıklıktan daha büyük sapıklık.

Geçmişteki savaşlar için fetva da bulabiliyoruz.

Ama ne olursa olsun, fetvasını en kolay bulduklarımız dahil, hepsi en hafif tabirle sevimsiz.

Biz şu anda, tarihin şu safhasında, zilletin en derin, en karanlık, en pis yerine ulaşmış bulunuyoruz.

Bunda, bizi zaman zaman birbirimizle savaştırmaktan çekinmeyen liderlerimizin payı çok büyük.

Tamam, eğer mümkünse hiç kimseyle savaşmayalım.

Bize kimse sataşmasın, işgal etmesin, zulmetmesin, savaşmayalım.

Ama hiç düşünmüyor musunuz? Müslümanlarla savaşmak için bahane icat edersem ruz-i cezada mesul olurum?

Zilletimiz, aczimiz derin.

Üzgünüz.

Hamas’ın lideri İsmail Heniye’yi güvenliğini sağlamaktan sorumlu İran’ın en korunaklı yerinde şehid ettiler.

Sonra Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah’ı… Önce telsizlerini ellerinde, ceplerinde patlatarak, sonra bizzat kendisini sığınağında, yerin birkaç kat altına tesir eden bombalarla toprağa karıştırarak.

İnkılabın rehberi Hamaney kendi ülkesinde ‘güvenli bir yere’ nakledildi, düşünsenize.

Gidin beyler, kravatlarınızla, kefiyelerinizle, cellabiyelerinizle, sakallarınızla, bıyıklarınızla, cüppelerinizle, istediğiniz ülkede, toplantılarda, konferanslarda, mitinglerde boy gösterin.

Nutuk atın.

Mangalda kül bırakmayın.

İnce ince, süslü süslü, yerine göre kalın kalın laflar edin.

Bu kadarsınız işte.

Hepimiz, bu kadarız.

Boşu boşuna “Vuracağız, kıracağız” diye bağırıp çağırıp gürültü kirliliği de yapmazsanız iyi olur.

YORUMLAR (65)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
65 Yorum