Soros mu sıkıştırdı?

Bir ara enine çizgili, kendisi bej çizgileri muhtelif renklerde bir tişört dolaşıyordu internette. Kolları epeyce kıllı, gürbüz birine giydirmişler. Belki giydirmemişlerdir, kendisi giymiştir.

Adına da “Dünyayı 5 aile yönetiyor tişörtü” demişler.

Mucidi kim bilmiyorum ama harika bir şey! İnternette ararsanız bulursunuz. Bulunca da “Ulan herif iyi yakıştırmış!” demekten kendinizi alamazsınız.

Yüzünü saklamışlar adamın. Dolayısıyla, isteyen, fotoğrafı istediği yüzle tamamlayabilir.

Dünyayı birkaç ailenin yönettiğine inanmak hayatta insana büyük kolaylık sağlar.

Sadece bu cümleye istinat ederek çok akıllı, çok uyanık görüneceğinizi düşünebilirsiniz.

Aslında tamamen içi boş bir tişört değildir bu tişört.

İsterseniz bir bakın ailelere.

Rockefeller ve Rothscild bütün listelerde var. Arkasından Murdoch, Oppenheimer, Morgan diye ekliyorlar.

Tabii en gözdeleri Rockefeller ve Rothscild. Bu iki ismi tarihten çıkarmak mümkün olsa tedavüldeki komplo teorilerinin yarısı sahipsiz kalır.

Gerçi yakışıyor teoriler. Adamların parası çok ve paralarını bazen korumak bazen arttırmak için sağı solu kurcalamışlar.

Bazen darbeleri, siyasi hareketleri desteklemişler.

Mamafih dünyayı yönetmek başka bir şey.

İstersin dünyayı yönetmek. Fakat bir tarafını yönetirken öbür tarafını elinden kaçırırsın.

Soros’un adını listelere nedense yazmamışlar. Belki ötekiler kadar köklü mazisi olmadığı için.

Yine de karışık işlerde adını geçiriyorlar.

Daha çok doğu bloku çözülürken çözülen ülkelerin finansal işlerine karışmış.

Açık topluma meraklı. Bizde de bir şube kurmuş.

Rivayet muhtelif. Gezi hadiselerine karıştığını söyleyen de var, Pelikan’la irtibat kuran da…

İnanırsınız, inanmazsınız, herkesin kendi bileceği iş.

Geçenlerde Soros’un bir makalesini gördüm. 2020’de Financial Times’ta çıkmış. Milliyet de çevirmiş, yayımlamış.

Makalesinde Avrupa’nın Esat’a ve Putin’e karşı Türkiye’yi desteklemesi gerektiğini söylüyor. Bu da ilginç. Görüyorsunuz, adam politikayla makale yazacak kadar ilgili.

Soros’u Naci Ağbal’ın yerine atanan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu bir yazısında anmış. (17 Kasım 2020.)

Diyor ki, “Soros ekibi, Türkiye’yi faiz artırması konusunda köşeye sıkıştırmak için tüm yolları kullandı.”

Belki de doğrudur söylediği.

Kavcıoğlu eski yazılarında Merkez Bankası’nın faiz politikalarını sürekli eleştiriyordu.

Faizin enflasyon oranının üstünde tutulmasının faiz lobisinin işine yaradığını savunuyordu.

Vesile buldukça Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” görüşünün altını çiziyordu.

Bu yazılar meyvesini vermiş sayılır.

Cumhurbaşkanı’nın iktisadi görüşlerini bütün kalbiyle destekleyen bir iktisatçı.

Böyle bir durumda, kim olsa Kavcıoğlu’nu Merkez Bankası Başkanı yapar.

Üstelik, Ağbal da söz dinlemiyor. Bir türlü faizi düşürmedi.

Eğer teori doğruysa, faiz sebep enflasyon sonuçsa ne yapmak gerekir?

Faizi düşürmek gerekir.

Böyle bir şey yapmadı Kavcıoğlu.

“Faizi enflasyonun üzerinde tutma kararlılığımız devam edecek” bile dedi. (2 Haziran.)

Acaba Merkez Bankası Başkanlığı görevine gelince sorunları, sebep sonuç ilişkilerini daha yakından mı gördü?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’in iki gün önce verdiği ‘sinyal’e rağmen faizi düşürmedi.

TÜİK enflasyonu yüzde 18,75 ilan etmişti. Kavcıoğlu da faizi Ağbal’ın yükselttiği yerde tuttu.

Eski görüşleriyle çelişmeye devam etti.

Ekonomist Güldem Atabay dün Karar TV’nin konuğuydu. Bu çelişkili durumu Başkan Kavcıoğlu’na sormuş.

“Yazılarınız başka yöndeydi, şimdi MB Başkanı olduğunuz politika kararınız başka yönde. Hangisini dikkate alalım?”

Kavcıoğlu’nun cevabı:

“Geçmişi unutalım, bugünden sonrasına bakalım.”

Şöyle mi düşünelim?

Belki de Soros Kavcıoğlu’nu da sıkıştırıyor.

YORUMLAR (17)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
17 Yorum