Son 16 yılın en kötüsü: Batı Anadolu'da su krizi

Son 16 yılın en kötüsü: Batı Anadolu'da su krizi

Son aylarda İzmir'de yaşanan düşük yağışlar, barajlardaki su seviyelerini kritik seviyelere düşürdü. Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesi yüzde 15.29’a gerilerken, diğer barajlar da benzer şekilde düşük doluluk oranlarıyla dikkat çekiyor. Prof. Dr. Doğan Yaşar, bu durumun su kesintilerine yol açabileceğini belirterek, "İzmir’in rahat bir yaz dönemi geçirmesi için en az yüzde 35’lere gelmesi lazım. Tehlike sadece İzmir’de değil; Aydın, Denizli, Muğla, İstanbul, her yerde tehlike var” dedi.

İzmir'de son aylarda son aylarda yağış miktarının ciddi manada düşmesi, kentteki barajları olumsuz yönde etkiliyor. İçme suyu ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı'nda su seviyesi kritik seviyelere düşerek, yüzde 15.29’a kadar geriledi. Bu oran, son 16 yılın en düşük seviyesi olarak kaydedildi.

Diğer barajlarda da durum benzer bir tablo çiziyor: Balçova Barajı yüzde 14.86, Gördes Barajı yüzde 2.89, Ürkmez Barajı yüzde 9.79, Güzelhisar Barajı yüzde 66.66 ve Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı yüzde 9.79 seviyelerinde.

Deniz Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, barajlardaki bu kritik seviyelerin ciddi bir tehlike oluşturduğunu belirterek, su kesintilerinin gündeme gelebileceğini ifade etti. Yaşar, “ “Yüzde 15 seviyesi İzmir için çok düşük ve korkmalıyız. Su kesintileri yapılabilir, normaldir ama bunu siyasileştirmemeliyiz. Biz suyumuzun yüzde 30’u gibi bir kısmını Tahtalı Barajından sağlıyoruz; yani ciddi bir kısım” ifadelerine yer verdi.

'İZMİR’İN SU KULLANIMINDA BÜYÜK YANLIŞLAR VAR'

Yaşar, İzmir’in su kullanımında büyük yanlışlar olduğunu ileri sürdü. İzmir’de suyun yüksek maliyetli olmasının en büyük sebebinin yeraltı sularının kullanılması olduğunu belirtti.

4sdg4g4.jpg

2020’de barajların dolu olmasına rağmen yeraltı sularının kullanılmasının büyük bir hata olduğunu söyleyen Yaşar, şunları söyledi:

“Bizim yaptığımız çok büyük yanlışlar var; yani İzmir’de su kullanımı gerçekten bilim dışı. 2020’de bütün barajlar doluyken; ‘barajlardan çekin şu suyu. Bırakın kuyuları, yer altı sularını’ dedik; ama yüzde 60 gibi bir su, yüzde 55 gibi bir su yer altından çekildi, şuanda da çekiliyor. Yer altından, daha derinden su almak demek; daha çok enerji demektir, daha çok ağır metal demektir, daha çok para demektir. İzmir’in şuanda Türkiye’de suyu en pahalı kullanan il olma nedeni de budur. Barajlar doluyken, barajdan çekilmelidir su; ama bunu yapmadı belediye. Bugün dünyada baktığınız zaman, gelişmiş ülkelerde yeraltı sularını kullanamazsınız. Cezaları çok ağırdır. İzmir’de, mart ayından sonra belki yüzde 35 olmasa bile ben yüzde 30’lara geçeceğine, bu sayede yazı rahat geçireceğimizi düşünüyorum. Nüfusumuz çok fazla artmaya başladı. Bir sonraki kurak dönemi biz çıkartamayabiliriz”

'BATI ANADOLU ÇOK BÜYÜK TEHLİKEDE'

Su kıtlığı tehlikesinin yalnızca İzmir ile sınırlı olmadığını belirten Yaşar, Batı Anadolu’nun tamamında benzer bir tehdidin var olduğuna dikkat çekti. Aydın, Denizli, Muğla ve İstanbul gibi illerin de su kaynakları açısından büyük risk taşıdığını ifade etti.

2020 sonrası başlayan La Nina etkisinin kuraklık getirdiğini belirten Yaşar, bu yıl yaşanan Süper El Nino’nun ise geçici bir rahatlama sağladığını, ancak bu etkinin kısa sürede La Nina’ya geri döneceğini ve yağışların yeniden azalacağını sözlerine ekledi.

Batı Anadolu’daki kuraklık tehlikesinin büyüklüğüne dikkat çeken Yaşar, bölgenin önümüzdeki dönemde ciddi su yönetimi sorunlarıyla karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN