Millet İttifakı’nın daha çok işi var

Seçim eğimli yüzeyine girdik’ demiyor kimse. Dememekle isabet ediyorlar, kulak tırmalıyor.

“Seçim sathı mahalline girdik’ diyenlere rastlıyorum. Köy kahvesinde değil, tv ekranlarında.

Olsun, devir bu kadar kusura müsamaha gösteriyor, yeter ki natoya centoya bağlı ol!

‘Seçim sath-ı maili.’ ‘Mail’ derken ‘a’yı bir elif miktarı çekiyorsun.

Tabiri ilk kullanan Adnan Menderes.

(Bu arada ‘mail’ meyilli demek. Veya eğimli. Tarif etmeye çalışanlar ‘eğim’ diye yazmışlar, onun için belirtme ihtiyacı duydum.)

Muhalefet erken seçim erken seçim deyip duruyor.

Erken seçim istemek yakışır muhalefete. Hiç de yadırgamam.

İktidar da ‘yok öyle bir şey’ diyor. Ona da yakışır.

Erken de yapılsa geç de yapılsa girdik seçim sath-ı mailine.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim barajıyla ilgili açıklaması bile bir işaret.

Zamanlama da iyi. Çünkü kanunda değişiklik yapılınca üstünden bir yıl geçmesi gerekiyor, değişikliklerin geçerli olması için. Sonbaharda değişiklik yaparsan 2022 sonbaharından itibaren yeni kanunla seçime girebilirsin.

Girmezsen de girmezsin. Artık neyi kendi iktidarın için faydalı görürsen.

Öyle düzenlemeler yapacaksın ki şartlar eşitse bile avantajlı duruma geçeceksin.

Gerçi tarih bu hesapların tersine döndüğü misallerle dolu. (Hesapların tuttuğu misaller de eksik değil.)

Baraj neden yüzde 10 değil de yüzde 7?

(Hayır, ben yüzde 10’cu değilim, tövbe! Bana sorarsan hiç baraj olmasın.)

Muhtemelen MHP’nin şartlarına daha uygun, onun için.

Şu halde MHP’nin yüzde 7’yi aşacağı öngörülüyor.

Barajın altında kalan partilerin -bir ittifakın içinde olsalar bile- milletvekili çıkarmalarını engelleyecek bir düzenleme de konuşuluyor. Yani ittifak barajı aşmış ama sen aşmamışsın, vekil çıkarmaya yetecek oy alsan bile aldığın oy işe yaramıyor.

Bunu her halde Gelecek ve Deva partileri için düşünüyorlar.

Dar bölge yaparlar mı?

Yapabilirler.

Aslında vatandaşın taleplerinin Meclis’e yansıması ve milletvekillerinin itibarlarının bir nebze yükselmesi için tercihe şayan bir uygulama dar bölge.

Ama bölgeleri seçmen eğilimlerine göre analiz edip muhalefetin aleyhine bir taksimat yaparsan ne vekilin itibarı artar ne meclisin.

Senin şöhretin artar.

Bunu vaktiyle ABD’de bir vali yapmış. Massachusetts’te kendi partisi (Demokratik Cumhuriyet Partisi) daha çok sandalye kazansın diye eyaletin idari yapısını yeniden düzenlemiş (1812).

Şehrin haritasında, valinin kendi partisi lehine böldüğü eyaletlerin oluşturduğu şekli karikatüristler semendere benzetmişler. Ben, Türkçedeki yaygınlığı sebebiyle ‘kertenkele’yi tercih ederim.

Valinin adı Elbridge Gerry.

Bu tür centilmenliğe aykırı taksimat işlemleri artık valinin adıyla anılır olmuş.

Semenderin (İngilizce) ‘Mander’iyle valinin ismindeki ‘Gerry’yi birleştirmişler, ‘Gerrymandering’ diye bir terim üretmişler. 200 senedir kullanılıyor. Gerrymenderleme gibi bir şey. Ya da isterseniz ‘Kertengerry!’

O seçimde Gerry’nin partisi daha çok sandalye kazanmış. Fakat kendisi valiliği kaybetmiş.

Bu taksimin nasıl yapıldığını anlatan grafikler gördüm. İki tarafın seçmen sayısının eşit olduğu bir bölgede ‘dar bölge’leri ince hesaplarla bölerek 3’e 1 kazanabiliyorsun.

Bizim siyasetçiler öyle ince hesap yapabilirler mi?

Kurnazdırlar. İnce hesap yapmaya hevesleri, iştiyakları vardır.

Ama ya üzerlerine kaçırtırlarsa?

Bu endişeyle vazgeçe de bilirler.

Bütün bunlar seçim hazırlığıdır.

Cumhur İttifakı hazırlıklarını ikmal ediyor. Zaten adayları belli. Yani bir adım öndeler.

Ya Millet İttifakı?

Millet İttifakı’nın daha çok işi var.

YORUMLAR (27)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
27 Yorum