Bodrum, Uğurcan ve Ali Şahin
Ligimizde, geride kalan tüm 16 maçlar itibari ile son 25 yılın en kötü ve en başarısız sezonunu yaşayan Trabzonspor, pazar akşamı oynanan maçta Bodrum Spor’u 1-0 mağlup etmeyi başardı. Futbolla çok fazla ilgilenmeyen okurlar belki de “Bodrum Spor süper ligde miydi” diye bile düşünebilirler ama eğer Trabzonspor maçı kaybetmiş olsaydı, 2025 yılına, ligin küme düşme hattında yani 16 puanla sondan dördüncü sırada girecekti.
Tarihe geçecek çok kötü bir dereceden, alınan bu 3 puan sayesinde şimdilik de olsa kurtulan bordo-mavililer, bu sayede küme düşme hattının 4 puan üzerine çıkabildi ancak şampiyonluk ve Avrupa söylemleri ile açtığı sezonda, an itibari ile matematiksel olarak“ küme düşme mücadelesi veren takımlar” kategorisinde bulunmakta.
Bu satırları, en azından yaz aylarından beri okuma fırsatı bulan okuyucular, bu kadar vahimini tahmin edememekle beraber bu günleri işaret eden yazılarımızı anımsayacaklardır.
Trabzon yerleşikleri, şu an görevde olan ve o zamanlar işsiz olan mevcut teknik direktöre “ iş bulmak için”, kendilerine özel ve “iftira+yaygara+dedikodu vs. muhtevalı ama başarılı bir kampanya “ sonucu, Avrupa Kupaları Eleme maçının penaltı atışları ile kaybedilmesini de arkalarına alarak yönetime bir teknik adam değişikliği yaptırmayı başardılar. Son işlerinin tamamından kovulan ve yaklaşık bir sezondur da işsiz olan 73 yaşındaki mevcut teknik adam, şaşaalı bir törenle ve 5 başarısız dönemin ardından “belki bu sefer sürpriz olur diye olsa gerek” 6. kez Trabzonspor’da göreve geldi.
Sonuç ortada.
UĞURCAN
Üstelik kaleci ve kaptan Uğurcan’ın da maşallahı var ki bu sezon tıpkı 2021-22 şampiyonluk sezonu gibi “kaleci kazağının içinde adeta bir kedi saklamada”.
Ligin en çok kurtarış yapan kalecisi olan Uğurcan’ın, Trabzonspor’un ligde elde etmeyi başardığı(*) 12. sıra ve 19 puandaki emek, çaba ve rolünü anlamak için son 2 maça bakmak bile yeterli.
Trabzonspor’un, bazı çevrelerin iyi oynadığını iddia ettiği G. Saray maçında Uğurcan’ın yediği 4 gole rağmen çoğu karşı karşıya tam 8 kurtarışı var.
Son Bodrum maçında ise, maçın bitimine 3 dakika kala Pedro’nun attığı muhteşem gole kadar yine karşı karşıya pozisyonlarda ve yine 4 net kurtarışı var.
Bu durumda akla iki soru gelmekte.
Birincisi; Uğurcan’ın 4 gol yiyip 8 net kurtarış yaptığı G. Saray maçında Trabzonspor tam 12 net gol pozisyonu vermişken, 12 net gol pozisyonu veren bir takım yani Trabzonspor nasıl oluyor da iyi oynamış oluyor?
Tabi, o hakem de hariç bu arada.
İkincisi; eğer Uğurcan Bodrumspor maçındaki gibi olağanüstü performansları göstermeseydi, örneğin kazanılan Konyaspor maçında penaltı kurtarmamış ve yine kazanılmış Başakşehir maçında topu doksanda tokatlayamasaydı( ki gayet olasıydı) Trabzonspor’un ligdeki durumu ne olurdu?
Cevabı çok basit;
Trabzonspor ilk yarıyı, küme düşmeyi sezon başında kabullenmiş ve maçlara PAF takımı takviyeleri ile çıkan 2 puanlı Adana Demir Spor’un hemen önünde, sondan ikinci yani 18. sırada tamamlayacaktı.
“Ellerine sağlık” ya da “iyiki varsın Uğurcan” demeli kaptan Uğurcan’a.
Ve şöyle bir soru daha ilave etmeli; acaba Trabzonspor ilk yarıyı “ hiç teknik direktörü olmadan oynamış olsaydı” ya da mesela takımı sahaya, atıyoruz “Wakayeme çıkarsaydı” yine bu kadar puan toplayamaz mıydı?
——— ———
ERTUĞRUL DOĞAN
Altyapı reformu, ekonomik çabaları, ekonomik katkıları ve naylon leğen taciri karton başkanlara karşı mücadelesi ile takdir edilen sayın başkan Ertuğrul Doğan,
göreve geldiği iki yıla yaklaşan sürede ne yazıkki bu yüksek kredisini çabuk tüketmede.
Çürümüş, dejenere olmuş, nepotizmin ve kayırmacılığın cirit attığı altyapıya “modern ve çağdaş bir dokunuş” umut ederken birdenbire geriye dönülmesi,birkaç istisna hariç kötü ve uyumsuz transferler ve en kötüsü de “çok kötü teknik adam tercihleri” sayın başkanı, Trabzonspor’un mevcut problemlerinin ana sebebi ve Trabzonspor’un gelişiminin önünde adeta takoz durumunda olan statükonun sahibi “ yerleşiklerin “ tuzağına düşürmede.
Tekrarlamakta yarar var; “yerleşikler Trabzonspor’un saha başarıları ile pek ilgilenmezler. Şampiyonlukta taraftarlar gözyaşı dökerken çoğu stadyumda bile değildi. Onların ilgilendiği konular kulüp içi istihdam, kulüpten idari ve mali rant ve kulüp üzerinden ulaşılabilinecek sosyal ve siyasi statülerdir”
Dolayısı ile kendisini ve yönetimini bu efektten kurtaramayan sayın başkanın, bir umut olarak gördüğü ara transfer dönemi de, eğer bugüne kadar hiçbir transfer başarısı olmayan( örneğin M.Aurelio gibi) ve Türkiye’nin portföysüz tek teknik direktörü ile yapılacak ise ki öyle görünüyor, bu sayın başkanın son transfer dönemi de olabilir. Bu ara transfer dönemi çok ama çok kritik. Ve hiç hata payı yok.
Dost acı söyler.
ALİ ŞAHİN
Trabzonspor’un uzun yıllar önce çürümüş ve dejenere olmuş altyapısından, hangi özelliğinden dolayı kimin, niye A takıma aldığı açıkça izaha muhtaç olan bu oyuncu, hakkında söylenen “ yanlış meslek seçimi” iddiasını iki maçta oyunda kaldığı yaklaşık 50 dakikada doğruladı.
G. Saray maçında son 5 dakikada sakatlanan Serdar’ın yerine oyuna giren A.Şahin bu süreye tam 3 fahiş hata sıkıştırdı. Onun ıskaladığı topu çalan Osimen’i Mendy sarı kart görerek durdurabildi.
İki dakika sonra üzerine gelen topa komik bir şekilde uçarak vurdu ve topu “bir şut pası “ olarak Martens’in önüne indirdi.
Son olarak da maçın son saniyesinde yanlış şekilde durarak ve hiçbir zaman yapmaması gereken “kendi kalesine doğru vurarak” ve “hakemin açık himayesine” rağmen kazanamayacak olan G.Saray’a galibiyeti hediye etti.
Bodrum maçında bu kez ilk 11 çıktı ve kaldığı yerden devam etti.
Doğru dürüst hiçbir hava topuna müdahale edemezken, ayağındaki topu da rakibe hediye etti ve kaleci Uğurcan’ı 3 Bodrumlu oyuncu ile karşı karşıya bıraktı.
Hiç alakasız ve gereksiz bir pozisyonda, orta sahaya yakın rakibine daldı. Kırmızı görüp takımı 10 kişi bırakabilirdi ama hakem sarı ile yetindi.
Enteresandır, maçtan sonra Şenol hocaya, “ pozisyon bilgisi hiç yok” dediği bu oyuncu için “ peki o zaman neden oynattınız” diye soran da olmadı.
“Ali Şahin’in nasıl olup ta koskoca Trabzonspor A takımında forma giyebildiği” Trabzonspor için bir biyopsi fırsatıdır aslında.
Kafa yorulursa, kulübün içinde bulunduğu durumun nedenlerine ve çözümlerine ulaşmada ciddi bir veri tabanı ve network elde edilebilir.
Tabi, Trabzonspor’un içinde bulunduğu mevcut durumdan memnun olmayanlar için.