HDP faktörü

HDP ile ilgili önemli ve belirleyici gelişmeler yaşanıyor, HDP’nin siyasi hayatımızdaki önemi artıyor. Bunları iki başlıkta toplamak mümkün:

Hukuki bakımdan: AYM 7’ye karşı 8 oyla, HDP’nin durdurulan hazine yardımını almasına karar verdi. Kapatma için 10 oy gerekecek.

Ayrıca, HDP’nin kapatılmadan seçimlere girmesi kesin gibi… Zira AYM, HDP’nin sözlü savunmasını 11 Nisan’da dinlemeye karar verdi. Seçimlere kadar nihai kararın yetişmesi de başlamış bir seçim sürecinde kapatma için gereken 10 oyun AYM’de çıkması da beklenmemelidir.

Bahçeli yine AYM’yi ihanetle suçlar mı? O bunu sık sık yapıyor ama AYM’nin bu kararının gerekçesi, deprem dolayısıyla yayınlanan 120 Sayılı CB Kararnamesidir. Saray hukukçuları kararnameyi yazarken bunu atlamış olmalı!

Siyasi bakımdan: Gerek seçimlerde gerek seçimlerden sonra parlamentoda HDP belirleyici hale geliyor. Selahattin Demirtaş ve Eş Genel Başkan Mithat Sancar Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu’na oy verecekleri anlamına gelen açıklamalar yaptılar.

KÜRT MESELESİ

Türkiye’nin bu konuda yüzyıllık tecrübesi var: Takrir-i Sükûn, 1938 Harekâtı, Kürt adının bile yasaklanması, yok sayılması, askeri darbeler döneminde zoraki göçler, işkenceler… Bunlar sorunu çözmedi, aksine…

İktisat Bakanı Celal Bayar’ın 10 Ekim 1936’da Reisicumhur Atatürk’e verdiği raporda belirttiği gibi “aksülamel” yani tepki doğurdu, birike birike PKK terörü halinde patladı. 12 Eylül işkenceleri yarattığı “aksülamel”lerle PKK’ya taban kazandırdı.

Terör kırk senedir sürüyor.

Tarih laboratuvarının gösterdiği belli: Teröre karşı kararlılıkla askeri mücadeleyi sürdürürken, siyasetin diliyle de davranışlarıyla da Kürt vatandaşlarımızda “aksülamel” yaratmaktan sakınması, tersine kapsayıcı dil ve davranış geliştirmesi… Sorunun sistem ve parlamento içine çekilmesi… Bunun yolu, parlamentodaki HDP’dir.

HDP YOLUN NERESİNDE?

HDP’de iki eğilim var. Egemen eğilim Kandil’in hakimiyeti… Fakat kırk yıl boşa yaşanmadı, demokrasiden ve ülke bütünlüğünü kabulden başka bir yol olmadığını görenler de var. Anayasacı Prof. Mithat Sancar ve son birkaç yıldaki tavırlarıyla Selahattin Demirtaş gibi…

Demirtaş da radikal bir söylemle yola çıkmıştı… Silahı ve ayrılmayı Kürtlerin çoğunluğu da istemiyordu. Demirtaş’ın “Herkesin yanlışları oldu geçmişte Çanakkale'de birlikte yatan akrabalarımızdan alalım dersimizi” sözü makulü aramanın bir işaretiydi. (18 Haziran 2018)

Demirtaş somut terör olaylarını da eleştirince Kandil’den Duran Kalkan onu ‘azarladı’: “Karşı çıkma. Kendi kendine konuşma, ukalalık yapma. Kimsenin ukalalık yapacak hakkı yoktur.” (4 Ekim 2022)

KCK’nın Batı tipi demokrasiye reddeden totaliter modeline karşı Sancar ve Demirtaş’ın hiç olmazsa zamanla daha kararlı tavırlar alması gerekiyor. HDP, Batılı demokrasiyi benimseme konusunda daha inandırıcı olursa çözümler daha kolay, partiler arası ilişkiler daha normal hale gelir.

İYİ PARTİ FAKTÖRÜ

Demirtaş Akşener’e hitaben açıklamasında, HDP’nin her parti gibi kendisiyle müzakere edilmesi hakkı olduğunu belirtiyor. HDP elbette hukuken meşru bir parti, elbette kapatılmamalı… Fakat siyasi bakımdan ‘normal’ parti olarak siyasi süreçlerde arzuladığı gibi yer alması için kendisinin terör ve Batı tipi demokrasi konusunda güven yaratmasını gerektirmektedir.

HDP’deki iki akımdan halen Kandil’in etkisinin çok ağır basması, “Türkiyelileşme” yanlısı kanadın yeterli etkiyi yaratamaması ve yarın bir olay olsa HDP’nin tavrının ne olacağının bilinmemesi gibi sorunlar diğer partilerde şu veya bu ölçüde endişe yaratıyor. İYİ Parti bu endişeyi temsil ediyor, bu bir tür ‘sigorta’ tavrıdır, yanlış değildir. Zira aynı zamanda diğer partilerin HDP ile görüşmesini engellemiyor.

HDP de bunu sorun yapmayacak gözüküyor.

ZORLAŞTIRMAMAK, KOLAYLAŞTIRMAK

Doğrusu, “zorlaştırmak değil, kolaylaştırmak”tır.

Yüz yıllık ve hele de pek kanlı son kırk yıllık tecrübe hepimize şunu öğretti: Birlikte yaşayabileceğimiz alanları genişletmek, şüphe sebeplerini adım adım olsa da asgariye çekmek… Gelişmiş demokrasiler; ayrılıkçı terör sorunlarını böyle sabırlı, demokratik metodları ve hukuku üstün tutarak çözdüler.

Orta Doğuda iktisat ve demokrasi alanlarında Almanya, Japonya seviyesine ulaşacak bir Türkiye’de hepimiz mutlu yaşayacağız, bunu hiç unutmayalım.

YORUMLAR (207)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
207 Yorum